Zengin ülkelerin vatandaşları her zaman en avantajlı pasaportlara sahip olacak diye bir kural yok. Hatta zengin olan bazı ülkeler son derece kısıtlı pasaportlara sahip.
Henley and Partners’ın Kochenov Quality of Nationality Index‘i (Kochenov Ülkelerin Değeri İndeksi) ülkelerin değerini dört unsura göre ayırıyor: seyahat özgürlüğü, yerleşme özgürlüğü, ekonomik güç ve insani gelişmişlik. Seyahat anlamında baktığımızda; 176 ülkeye vizesiz seyahat veya başka ülkeye varınca alınan vize imkanı sunan Almanya listenin başında yer alıyor. Bu konuda ilk 10’u Avrupa ülkeleri oluşturuyor. İsveç, 175 ülkeye vizesiz veya havaalanı vizesiyle seyahat fırsatı, Polonya ise 163 ülke için bu imkanı sağlıyor. ABD ve Avustralya ise 170’ten fazla ülke için bu fırsatı sunuyor.
Ülkesine hapsolan vatandaşlar
Kanada ve Çin dünyanın en büyük ekonomilerinden ikisi olmasına rağmen, araştırmanın baş yazarı Dimitry Kochenov’un deyimiyle “bu ülkeler esasında vatandaşlarını ülkeye hapsediyor.” Çünkü 60 ülkeye vizesiz seyahat veya havaalanı vizesi veren Çin listede alt sıralarda yer alıyor. Hindistan’ın listedeki yeri çok daha kötü; 50 ülkeye bu şekilde giriş imkanı sağlıyor. Çin ve Hindistan, dünyanın en küçük ekonomilerine sahip ülkelerinden Seyşeller, Tonga ve Mikronezya’dan bile daha az ülkeye seyahat kolaylığı sağlıyor. Zira bu az gelişmiş ülkeler sırasıyla 142, 113 ve 108 ülkeye seyahat kolaylığı sunuyor.
Benzer şekilde zengin Orta Doğu ülkeleri de pek fazla seyahat özgürlüğü sağlamıyor. Dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında sayılan Suudi Arabistan’ın vatandaşları sadece 70 ülkeye vizesiz şekilde veya havaalanı vizesi alarak girebiliyor. Bu anlamda baktığımızda Suudi Arabistan 78 ülkeye bu şekilde giriş izni veren Botswana’nın, 112 ülkeye izin veren Kolombiya’nın ve 118 ülkeye izin veren Samoa’nın ardında yer alıyor. Bahreyn ve Kuveyt de sırasıyla 75 ve 83 ülke için kolaylık sağlıyor.
Avrupa Schengen Bölgesi’ne vizesiz seyahat erişimi alan Birleşik Arap Emirlikleri ise 2017 sıralamasında kayda değer bir sıçrama yaşamış oldu.
Tek kriter seyahat özgürlüğü değil
Kochenov yazdığı raporda hiçbir ülkenin vatandaşlarına ABD ve Schengen Bölgesi için vizesiz seyahat veya havaalanı vizesi imkanı sunmadan “tam anlamıyla” değerli olamayacağını belirtiyor. Ancak daha incelikli bir sıralama oluşturmak isteyen Kochenov, ülkelerin ekonomik gücünü (Dünya Bankası’ndan veriler alarak) ve insani gelişimini (Birleşmiş Milletler’den aldığı verilerle) de hesaba kattı.
Kochenov araştırmaya bir unsuru daha dahil etti. Vatandaşların bir formalite olmaksızın veya çok az formaliteyle bir ülkeye yerleşebilmesi ve orada çalışabilmesi anlamına gelen yerleşme özgürlüğü etmeni. Sonuçlar, zengin ülkeler arasında büyük ölçüde farklılık gösteriyordu. Norveç vatandaşları 43 ülkede kolayca çalışıp yaşayabilirken çok sayıda ülkeyi ziyaret edebilen Kanada vatandaşlarının sadece iki ülkeye kolayca yerleşebildiği kaydedildi. Burada da Avrupa ülkeleri çoğunlukta yer alıyor ancak bu kez ilk sırada Fransa’yı görüyoruz.
Vatandaşlık kavramının anlamı değişti
Yerleşme özgürlüğü puanı ‘0’ olan ülkeler arasında Çin, Vietnam, Pakistan, Kenya ve diğer birçok ülkeyi görüyoruz. Vatandaşlık kavramı eskiden bir bireyin belirli bir bölgedeki haklarını ifade ediyordu. Ancak bu kavrama bugün baktığımızda akla ülke sınırlarının ötesinde faydalar geliyor ve dünya gün geçtikçe bu anlamda daha da zenginleşiyor. Mesela Gürcistan, Ukrayna, Moldova ve Seyşeller vatandaşları geçtiğimiz yıl ülkelerinin değeri konusunda büyük ölçüde bir ilerleme gördü. Kolombiya vatandaşları da yakın zamanda benzer bir durum yaşadı. 2013 yılında 59 ülkeye vizesiz veya havaalanı vizesiyle seyahat edebilen Kolombiyalılar 2017’de 112 ülkeye bu şekilde seyahat edebilir hale geldi.
Türkiye yüzde 35,4 puan ile listede 83. sırada yer aldı. Ülke puanı 2011’den bu yana sürekli gelişen Türkiye’nin belirlenen kriterlerde diğer ülkeler kadar hızlı gelişmemesi sebebiyle sıralamada gerilediği görüldü. Türkiye 2011’de 72. sırada yer alıyordu.
Yorumunuz: