CNN‘den Greg Lefevre, 2 Ocak 2000’de, The 2000s belgeseli için hazırladığı haberinde, “Hayatımız, iletişim yolculuğunda. Önümüzdeki yıllarda cebimize sığacak kadar küçük cep telefonları, görüntülü telefonlar, en sevdiğiniz konuları bilen küçük el bilgisayarları ve her yerde internet olacak” demişti.
https://www.youtube.com/watch?v=DyIWhCgzHY0
Ars Technica editörü Nathan Mattise‘in yazısına göre geçtiğimiz 10 yılda Facebook, Google ve YouTube gibi şirketler, akıllı telefonların yükselişi ve istediğin zaman istediğini elde etme olanağı çalışma şeklimizi açık bir şekilde değiştirdi. Bu firmaların dahil olduğu sistemde ise Steve Jobs ve Bill Gates‘in payları çok büyük. Teknoloji, 2000’li yıllarda devasa AOL-Time Warner birleşmesi veya .com patlamasıyla ivme kazanmış olabilir ancak Apple ve Microsoft da ardında büyük bir hikaye barındıran öncülerdir.
Microsoft, iş ve teknoloji üzerine bir araç olarak odaklandı ve bir dönem Apple’dan kat kat büyük hale geldi. Ancak Apple tüm ekosistemi geliştirmek ve yeni ürün kategorileri oluşturmak için odağını değiştirdi. Perakende mağazaların ve çevrimiçi müzik mağazalarına yönlendiren iPod’ların sonucunda ortaya bir iPhone fikri çıktı. Ancak Jobs ve Gates yıllar geçtikçe spotlardan uzaklaştıklarında, rakip şirketler şüphesiz kendilerine farklı pozisyonlar buldular. Bu işletmeler, onların ürünleriyle ve kararlarıyla sıkı sıkıya bağlantılı olarak yollarına devam ettiler.
Chris Connelly, “2000’lerin sonuna gelindiğinde tıpkı yemeklere olduğu gibi internete bağımlıydık.” diyerek konuyu özetliyor. Bu değişikliğin iyi mi kötü mü olduğu bilinmez tabii. Belki de gelecekte sosyal medyanın 2008 seçimlerinde ne kadar etkili olduğu ya da otonom dronların ve araçların ne kadar etkili olduğu konuşulacak. Ancak 2000’ler, teknolojimiz, sosyal medya profillerimiz, veya videolarımızla kendimizi yeniden tanımlamak için duyduğumuz kolektif isteğimizi açık bir şekilde gösteriyor.
Yorumunuz: