Potansiyel suçlular 3 yaşında tespit edilebiliyor

1970'lerden beri sürdürülen bir araştırmaya göre, çocukken beyin sağlığının düşük olduğu tespit edilen bireylerin suç işleme ihtimali daha yüksek oluyor.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Duke Üniversitesinin 1970’lerin başından bu yana yürüttüğü bir çalışma ile bir bireyin suç işleme ihtimalinin çocukluk döneminde yapılan beyin sağlığı testlerinden anlaşılabileceği ortaya koyuldu. Azınlık Raporu (Minority Report) filmindeki uygulamaya benzeyen bu deneyde, henüz üç yaşındayken beyin sağlığının yeterince iyi olmadığı tespit edilen çocukların, büyüdüklerinde suça karışma ihtimalinin çok daha fazla olduğu görüldü.

Kamu hizmetlerine ihtiyaç duyuyorlar

Pareto ilkesine (80-20 kuralı) uygun olarak, çocukların en düşük beyin sağlığı skoruna sahip yüzde 20’lik kısmının gelecekte bu grup tarafından işlenecek suçların yüzde 80’inden sorumlu olduğu belirlendi. 38 yıllık çalışma ile birlikte, geleceğin muhtemel suçlularını belirlemenin mümkün olduğu görüldü. Araştırmacılar bu verilerin, beyin sağlığı yüksek seviyede olmayan çocukların daha fazla yardım almasını ve topluma kazandırılmasını sağlayacağını düşünüyor.

Beyin sağlığının sadece suçla ilişkili olmadığını ifade eden araştırmacılar, aynı yüzde 20’lik kısmın, hastanede geçirilen gece sayısının yüzde 57’sini, sosyal yardım alanların yüzde 66’sını ve babasız çocuk büyütme rakamlarının da yüzde 77’sini oluşturduğunu söylüyor. Genel olarak topluma uyum sağlamakta zorlanan bu bireylerin, kamu kaynaklarını da daha fazla kullandığı görülüyor.

Sosyoekonomik konumdan bağımsız

Düşük beyin sağlığına sahip çocukların genellikle sosyoekonomik konumu düşük olan ailelerden geldiği düşünüldüğünde aslında bu rakamların tek sebebinin beyin sağlığı olmadığı, dış şartların da bu oranların ortaya çıkmasında etkili olduğu söylenebilir. Ancak araştırmacılar, yoksulluk sınırının altında yaşayan bireyleri araştırma dışında bıraktıklarında da benzer rakamlarla karşılaştıklarını, beyin sağlığı ve topluma uyumsuzluk arasında güçlü bir ilişki bulunduğunu keşfettiklerini belirtiyor.

Çalışmanın yöneticilerinden Terrie Moffitt, düşük beyin sağlığı skoruna sahip olan çocukların genellikle okulun ilk yıllarında zorlandıklarını ve edindikleri kötü deneyimin ardından okulda başarılı olma ihtimallerinin azaldığını söylüyor. “Okulda başarısız oldukları için gerekli yeteneklere sahip olmadan okuldan ayrılan bu bireyler iş bulmakta da zorlanarak kendilerine toplumun alt tabakalarında bir yer buluyor.” diyen Moffitt, bu durumda da suç işlemenin bir süre sonra bu bireyler için uygun bir alternatif haline gelebileceğini belirtiyor.

Engel olunabilir

Bu bireylerin hayata dezavantajlı olarak başladıklarını belirten Moffitt, düşük yaşlardan itibaren beyin sağlığı düşük seviyede olan çocukların özel olarak eğitilerek topluma kazandırılması gerektiğine inanıyor. Doğuştan gelen özelliklerinin bu çocukların yaşam koşullarını etkilediğini belirten Moffitt, buna engel olmanın toplumun sorumluluğu olduğunu belirtiyor.

Kaynak: Quartz

Duke Üniversitesi araştırmacılarının 1970'lerin başında başlattığı bir çalışmada, o dönem doğan çocukların beyin sağlığı verileri kaydedildi. 38 yıl sonra bu bireylerin yaşamları incelendiğinde, grup içinde en düşük yüzde 20'lik beyin sağlığı skoruna sahip olan bireylerin, tüm grubun işlediği suçların yüzde 80'inin faili olduğu görüldü. Bu araştırmayla, çocuklar henüz 3 yaşındayken yapılan bir testin, çocuğun gelecekteki yaşamına dair çok fazla bilgi verebildiği görüldü. Araştırmacılar, doğuştan dezavantajlı olarak hayata başlayan bu bireylere özel yardımda bulunularak, onların topluma kazandırılması gerektiğini belirtiyor.

1 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği