Neuralink ile gerçeğe dönüşebilecek 5 hayal

Teknoloji yolculuğunda çağ atlayan insanlık, artık sinirsel faaliyetlerin anlaşılmasını sağlayacak sinirsel arayüz uygulamalarını değerlendirmeye hazır.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Tekerlekten iPhone’lara teknoloji yolculuğunda çağ atlayan insanlık, artık sinirsel faaliyetlerin anlaşılmasını sağlayacak sinirsel arayüz uygulamalarını değerlendirmeye hazır. Burada dikkat çeken iki ekip var: Facebook’un Building 8’i ve Elon Musk’ın Neuralink’i. Bu iki ekibini amacı da kullanıcıları, kendilerinin istediğinden daha çok tanıyacak bir sistem kurmak. Elon Musk‘ın bunu insanlarla makineleri iletişim içine sokarak ve sinir kontrolü teknolojisini geliştirerek başarması bekleniyor. Bu girişim ile 5 hayal de gerçek olabilir:

  1. Bilgisayarı zihinle kontrol etme

    İlk gelişmelerin zihinden cevap yazma ve el kullanmadan sosyal medya hesaplarında gezinme gibi basit uygulamalar olması bekleniyor. Ayrıca bunun için ‘arayüz’ (yani gözlük veya şapka gibi) kullanan kişilerin pop-up’ları engellemeleri de mümkün olabilir.İleri Savunma Araştırma Projeleri Ajansı da (DAPRA) bu konuya ilgi gösteriyor. Hatta ilgili ekiplerinin bir beyin-makine arayüzü üzerine çalıştığı söyleniyor. Çünkü bu aynı zamanda askerler arasında daha sessiz, hızlı ve sağlıklı bir iletişim sağlayacağı için daha iyi bir askeri servis de demek. Bu noktada beyin-makine arayüzleri ve beyin-beyin arayüzlerinin kaç adımda telepati yapacağı merak ediliyor.
  2. Gerçek bir ‘yeni nesil’ oyunu

    Bir oyunu zihinle kontrol etmek kulağa sinirsel bilişimin basit bir şekilde uygulanması gibi gelebilir. Fakat oyunlar beyindeki etkileşimi artırdığı için potansiyel olarak daha hassas bir noktaya getiriyor. Örneğin, bir korku oyunu sizi korkutmak için Hollywood’un klasik yöntemleri yerine, sinirsel olarak ayarlanmış noktalara yerleştirebilir. Dolayısıyla bir beyin-makine arayüzüyle düşmanlarınız, gerçekten en hazırlıksız olduğunuz anda saldırmaya gelebilir. Sıradan bir oyuncu için art arda gelen ölümler sıkıntı yaratınca beyinden gelen sinyallere göre oyun biraz daha kolaylaşabilir. Daha kararlı -ve ‘pro’ diyebileceğimiz- oyuncular bundan keyif alabilir ve karşılarına daha güçlü düşmanlar çıkarılabilir.Bilişsel gözetimin oyun üzerindeki etkileri bundan çok daha derin olabilir. Bu ay yayımlanan bir İtalyan araştırması, oyuncuların zihinsel durumlarına uyum sağlayan ‘duygusal seviye tasarımı’ ya da oyun tasarımı kavramına baktı. Çalışmada sinirsel elektrotlardan gelen geribildirime dayalı, yalnızca belirli bir oyunun zorluğunu değil, oyun tarzını da uyarlayacak bir sistem önerildi. Yani mevcut bir oyunculardan sonra bir ya da iki kuşak sonra var olabilecek bir sanal gerçeklik oyun deneyiminde çığır açılabilir.

     

    Aynı şekilde Mark Zuckerberg’e bağlı bir sinirsel arayüz onun duygusunu kaydedebilir ve bu veriyi ileride fotoğraflarına işleyebilir.
  3. Duyguların farkında bir teknolojiye sahip olmaRobotik teknolojilerin en büyük problemlerinden biri insanların neler hissettiğini ve bunu gerçeğe nasıl adapte edeceğini bilmemesidir. Yapay zeka geliştirilmesinin altında yatan sebep de budur: insanların fotoğraflarında neler hissettiklerini bulmaya çalışır fakat bu esnada aldatılabilir. Fakat, örneğin, sosyal medya hesaplarına yüklenen her fotoğrafın rapor edilmesiyle herkesin bu konuyla ilgili verisi olabilir. Bu implant gibi yerleştirildikten sonra ev robotu sizin kızgın olduğunuzu anladığında önünüzden çekilebilir ve stres altındayken belli bir görevi üstlenmeyi teklif edebilir. Yani teknoloji sizi, asla anlatamayacağınız şekilde bilebilir.
  4. Robot kolu kontrol etmek yerine bir robot kola sahip olma

    Bu, beyin-makine ara birimi için mümkün olan en gelişmiş uygulamalardan biri gibi görünse de, mühendisler için en sezgisel yöntemlerden biri haline geldi. Bunun nedeni, robot ve insanların uzuvlarının beyinden uzakta olması ve komutların sinirler boyunca iletilmeyi gerektirmesi. Beynin istediği hareketin anlaşılması zordur, ama nöral elektriğin sınıflama yapılarak anlaşılması söz konusu olabilir. Yani biyonik uzva sahip olanlar kabaca bu sistemle hareket edebiliyor, diyebiliriz.

  5. Kendi veya başkasının beynini kontrol edebilmeBu, beyin-makine arayüz teknolojisinin bir alt bölümüdür ama Elon Musk, Neuralink ile bu konuya yönelmek istiyor. Bu fikir kabaca, sinirsel aktiviteler sonucu bir aktivitenin gerçekleştirilmesi ya da yorumlanması değil, aynı zamanda yaratılmasına dayanıyor. Ayrıca bu elektriksel faaliyetlerle beyin kandırılıp ‘mış’ gibi yapılabilir ve derin beyin simülasyonlarıyla güçlendirilebilir. Dolayısıyla bu, insanların iyiliği için kullanılabileceği gibi istismara da yol açabilir. Bilimciler bunu tam olarak kavrayınca biyonik uzuvlarla gerçek hisler yaratılabilir.
Kaynak: Inverse

Tekerlekten iPhone'lara teknoloji yolculuğunda çağ atlayan insanlık, artık sinirsel faaliyetlerin anlaşılmasını sağlayacak sinirsel arayüz uygulamalarını değerlendirmeye hazır. Burada dikkat çeken iki ekip var: Facebook'un Building 8'i ve Elon Musk'ın Neuralink'i. Bu iki ekibini amacı da kullanıcıları, kendilerinin istediğinden daha çok tanıyacak bir sistem kurmak. Elon Musk'ın bunu insanlarla makineleri iletişim içine sokarak ve sinir kontrol teknolojisini geliştirerek başarması bekleniyor. Bu girişim ile 5 hayal de gerçek olabilir:

  1. Bilgisayarlar zihinle kontrol edilebilir.
  2. Gerçek bir ‘yeni jenerasyon’ oyunu gerçekleşebilir.
  3. Duyguların farkında olan bir teknolojiye sahip olabiliriz.
  4. Robotik uzuvları kontrol etmek yerine bir robot kola sahip olabiliriz.
  5. Kendimizin veya başkasının beynini kontrol edebiliriz.

1 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği