Mobilya alışverişini birlikte yapmak, çiftlerin arasını bozuyor

İnsanlar önce aşık oluyor sonra birlikte yaşamaya karar veriyor ve sanki ayarlanmış gibi kavga etmeye başlıyorlar. Sonra kendinizi ben nasıl kedi kusmuğu renginde koltuk satın alan birine aşık oldum diye sorgularken buluyorsunuz. Gerçekten bu zevksiz mobilyalar için çıkarıp 2 bin Lira verecek misiniz? Bu insanı gerçekten bu kadar çok seviyor musunuz? Yoksa ilişkiniz şu anda, bu mobilya dükkanının koridorunda sona mı erecek?

Bu kadar radikal olmasa da birlikte ev kuran her çift bu tarz sorunlarla yüzyüze geliyor. Sorunun kökenini anlamak isteyen Article adlı mobilya şirketi 2 bin Amerikan yetişkine mobilya alışverişi ile ilgili sorular sordu. Sorunun pahalı ürünlerin satın alınmasına yönelik alınan kararlardan kaynaklandığı ortaya çıktı. Araştırmaya göre ortalama bir Amerikan çift mobilya alışverişi sırasında 72 kez tartışıyor. Bu süreç ortalama 216 saat sürüyor.

Bugün nerede kavga etsek?

Sorun şu: mobilya alışverişi, kavga etmek için bir sürü seçenek sunuyor. Bütçe ve fiyatlar konusunda anlaşmazlığa varabilirsiniz. Daha sonra zevkleriniz uyuşmayabilir. Tüm bunlar içinizde, sevmediğiniz mobilyalarla bir ömür geçirmek zorunda kalacağınız hissini doğurabilir.

Tartışmalar mobilya dükkanıyla da sınırlı değil. Hatta 72 kavganın sadece 8’i mobilya dükkanında gerçekleşiyor. Çiftler evde, dekorasyonun nasıl olacağına karar verirken 15 kez, yolculuk sırasında 4 kez, arkadaşların ya da aile üyelerinin önünde de 10 kez tartışıyor. )Başkasının yanında tartışmak stratejik olabilir çünkü sizin görüşünüzü destekleyen birini yanınıza alırsanız sizin kararınızın kabul edilmesi daha kolay olabilir.) Kalan 35 tartışma ise parklar, sokaklar ya da kütüphane gibi alanlara yayılıyor. Sinemada filmin bir sahnesinde güzel bir ev görüp “Benim hiç böyle bir evim olmayacak” diye düşünüp kavga etmek bile mümkün.

Kavga etmektense hiç müdahale etmemek de çözüm olabilir

Ankette çiftlerin yüzde 15’inin mobilya alışverişini birlikte yapmadığı, katılımcıların yüzde 58’inin ise önceki tartışmalardan çekindikleri için görüşlerini ifade etmekten kaçındığı ortaya çıktı.

Mobilya alışverişini birlikte yapmamak aslında tüm bu kavgalardan kaçınmak için en doğru yöntem gibi duruyor. Kim bilir, Türk adetlerindeki “Yatak odasını kız tarafı yapar” ya da “Salonu erkek tarafı yapar” gibi iş bölümleri belki de bu yüzden ortaya çıkmıştır.

Kaynak: Fast Company