Kutuplardaki bakteri iklim ve uzayda yaşamla ilgili fikirlerimizi değiştirebilir

Kuzey ve Güney Kutup bölgelerinde gözlemlenen bakteriler hem gezegenimizin geçmişte yaşadığı iklimsel evreler hem de evrende başka yaşam türleri bulma arayışımız açısından önem taşıyor.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Bakteriler küçük ve güçlü yaratıklar ancak onların da bir limiti var. Eskiden bu limitin kutuplardaki buz ve kar tabakası olduğu, burada bakterilerin yaşamadığı düşünülüyordu ancak York Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir çalışma durumun çok farklı olduğunu gösteriyor.

Hem arktik (Kuzey Kutbu) hem de antarktik (Güney Kutbu) bölgelerinde direkt olarak gözlemlenen bakteriler hem gezegenimizin geçmişte yaşadığı iklimsel evreler konusundaki anlayışımız hem de evrende başka yaşam türleri bulma arayışımız için büyük önem taşıyor.

Grönland ve kutuplar gibi bölgelerde bulunan daimi buz tabakasının, dünyanın geçmişte yaşadığı iklimsel değişimleri koruma konusunda çok iyi bir iş yaptığı düşünülüyordu. Buz tabakasının atmosferdeki gazları hapsetmesiyle geçmiş dönemlere dair bilgilerin korunduğu varsayılıyordu. Buzların çekirdeklerinden alınan ölçümler, geçmiş dönemlerde atmosferdeki hava kirliliği ve karbon seviyelerini belirlemek için kullanılmıştı. 2,7 milyon yıl öncesine dair bilgiler bile bu yöntemle elde edilmişti.

Bu hesaplamalar yapılırken, buzun altında bakterilerin hayatta kalamayacağı, bu yüzden de elde edilen verilerin geçmiş dönemlere ait olduğu varsayılıyordu. Ancak yeni yapılan buluş, bu varsayımın tamamen doğru olmadığı anlamına gelebilir. Çünkü artık bilimciler bakterilerin bu zor şartlarda da hayatta kalabildiğini öğrenmiş oldu.

Arktik ve Antarktik bölgelerinde çalışan York Üniversitesi araştırmacıları, sterilize kar örneklerini ultraviyole ışık altında inceledi ve bu örnekleri işlenmemiş örneklerle karşılaştırdı. Çalışma sonrasında, doğal kar örneklerinde metil iyodür izlerine rastlandı. Bu maddeyi bir tür bakterinin ürettiği biliniyor. Bu bakterilerin varlığı, buz çekirdeğindeki karbondioksit seviyelerini de etkileyebilir. Haliyle geçmişte dünyanın iklimi ile ilgili yaptığımız varsayımlar doğru olmayabilir.

Çalışmanın baş yazarı Kelly Redeker “Mikrobik aktivite ve bunun yerel çevre üzerindeki etkileri, buz çekirdeğindeki gaz örneklerine bakılırken dikkate alınmamıştı ancak bu durum, iklime dair yapılan çıkarımlarda orta seviyeli hatalara sebebiyet verebilir. Bakterilerin solunumu, kutuplardaki buz kütleleri içinde sıkışmış gazların karbondioksit oranlarında küçük değişikliklere yol açmış olabilir. Bu da geçmişte atmosferdeki karbondioksit oranının sandığımızdan daha düşük olduğu anlamına gelebilir.” şeklinde konuştu.

Geçmişteki hesaplarımız yanlış olabilir

Eğer gerçekten hesaplamalarda böyle bir hata varsa, bu durum insanların iklim üzerinde sanıldığından daha fazla etkisi olduğu anlamına gelebilir. Endüstriyelleşme öncesine ait olduğu düşünülen hava ölçümleri aslında daha az karbondioksit barındırıyorsa, insanlığın gelişimiyle birlikte karbondioksit oranlarının sanıldığından daha fazla arttığı belirlenebilir.

Öte yandan, bu yeni bilgi bazı olumlu sonuçlara da yol açabilir. Bakterilerin bu gibi zorlu koşullarda hayatta kalabilmesi, geçmişte yaşam için çok soğuk olduğunu düşündüğümüz gezegenlerde aslında hayat olabileceği anlamına da gelebilir. Yaşam için sıvı halindeki suyun gerekli olduğu düşüncesi, “buz halindeki su da yeterli olabilir” şeklinde değiştirilebilir.

Redeker “Buz ve karın en saf halde bulunduğu ortamda, metabolik olarak aktif halde bakteriler gözlemlemiş olmamız, normalde yaşam var olduğunu düşünmeyeceğimiz ortamlarda da yaşamın devam ettiğini gösteriyor. Bu durum yaşam barındırma ihtimali bulunan gezegenleri düşünürken ufkumuzu daha da genişletebileceğimiz anlamına geliyor. Araştırmacılar gelecekte buz tabakasının daha derinlerinde de aktif bakteri izleri arayacak. Yapılan araştırma Royal Society Interface dergisinde yayımlandı.

Kaynak: New Atlas

Arktik ve Antarktik bölgelerinde çalışan York Üniversitesi araştırmacıları, sterilize kar örneklerini ultraviyole ışık altında inceledi ve bu örnekleri işlenmemiş örneklerle karşılaştırdı. Çalışma sonrasında, doğal kar örneklerinde metil iyodür izlerine rastlandı. Bu maddeyi bir tür bakterinin ürettiği biliniyor. Bu bakterilerin varlığı, buz çekirdeğindeki karbondioksit seviyelerini de etkileyebilir. Haliyle geçmişte dünyanın iklimi ile ilgili yaptığımız varsayımlar doğru olmayabilir. Edinilen yeni bilgi bazı olumlu sonuçlara da yol açabilir. Bakterilerin bu gibi zorlu koşullarda hayatta kalabilmesi, geçmişte yaşam için çok soğuk olduğunu düşündüğümüz gezegenlerde aslında hayat olabileceği anlamına da gelebilir. Yaşam için sıvı halindeki suyun gerekli olduğu düşüncesi, “buz halindeki su da yeterli olabilir” şeklinde değiştirilebilir.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği