Şehirler artık sadece fiziksel oluşumlar değil. Ünlü kent simgelerini, şehri gezenlerin favori kafelerini veya gece hayatını gösteren binlerce fotoğraf sayesinde artık şehirlerin de bizler gibi dijital birer kişiliği mevcut. Multiplicity adı verilen, Instagram’dan alınan fotoğraflarla yapılan veri görselleştirmesi, çektiğimiz fotoğrafların aslında birbirine ne kadar benzediğini gösteriyor. Bu son derece çarpıcı bir uyarı zira hiçbirimizin o kadar da orijinal olmadığına işaret ediyor. Sizin az önce sosyal medyada paylaştığınız aynı “gösterişli” kahve fotoğrafını muhtemelen daha önce binlerce kişi daha paylaştı.
Veri görselleştirme sanatçısı Moritz Stefaner‘in Paris veri görselleştirme sergisi 123 Data için hazırladığı Multiplicity, Paris’te çekilen Instagram fotoğraflarından oluşan devasa bir veri tabanı gibi. Proje için yapay zekadan yardım alınarak benzer fotoğraflar gruplandı. Stefaner Multiplicity’i yaratmak için Paris etiketiyle paylaşılan 6,2 milyon fotoğrafın içinden 25 bin tanesini seçti. Daha sonra fotoğraflardaki örüntüleri araştırması için bir sinir ağır kullandı. Böylece fotoğraflar görsel benzerliklerine göre analiz edildi ve haritalandırıldı.
Bir bütün olarak baktığımızda fotoğrafların çarpıcı şekilde benzer olduğu görülüyor. Mesela fotoğraf çekmenin yasak olduğu Orangerie Müzesi’ndeki ünlü Monet tablosunun neredeyse aynı şekilde onlarca kez fotoğraflandığını görüyoruz. İnsanların şehirdeki gece kulüplerinde kendilerini, arkadaşlarını çektikleri veya kollarındaki dövmeleri gösterdikleri fotoğraflar bile tüyler ürpertici derecede birbirine benziyor. Aynı şeyleri tekrar tekrar belgeleme eğilimimizi gösteren Multiplicity projesi, Instagram ve Paris’i bütün basmakalıp örnekleriyle göz önüne seriyor.
Yorumunuz: