Haftanın Özeti: 49

28 Eylül - 4 Ekim 2015 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.

Bilim / Yazılım / Donanım

Yazılım, donanım, bilim, teknoloji, uzay ve ötesi.

  • Bu hafta gündemi oldukça meşgul eden konulardan biri Mars’ta (akar) su bulunmasıydı. H2O formülünden hatırlayacağımız üzere su demek oksijen demek. Oksijen ise hayat. Bulguları inceleyen bilimciler Mars’ın da bir dönem aynen Dünya gibi geniş okyanuslarla kaplı olduğunu düşünüyor. Gezegene inen ilk aracın topladığı taş örneklerinin de çakıl formunda olması suyla şekillendiklerinin ipucunu vermişti. Dünyanın en olmadık şartlarında dahi ilkel yaşam formlarına rastlanmış olması kızıl gezegende de benzer senaryolara dair umut veriyor. Bunun insanlık adına hayır mı şer mi olduğunu yaşayarak göreceğiz (Mars kökenli bir bakteri / virüs / mikrobun bu araçlarla dünyaya ulaşarak insanlığın sonunu getireceğini düşünenler dahi var). Aşağıdaki canlandırma Mars’ın kraterlerinde keşfedilen su akıntılarını gösteriyor. EK BİLGİ: Mars’ta insan benzeri yaşam formlarına yönelik hayal Antik Yunan’a kadar dayanıyor. Sürecin değişimini Popular Mechanics eğlenceli bir infografikle özetlemiş.

https://www.youtube.com/watch?v=m7ocLepoxzY

fft2mm7284376
Successful troll is successful.
  • Georgia Teknoloji Üniversitesi nano ölçekte bileşenlerden oluşan dünyanın ilk optik dönüştürücü antenini (rectenna) tanıttı. 6 yıllık çalışmanın sonucu bu antenin işlevi ışığı elektriğe (DC / doğru akım) çevirmek. En büyük etkisi tahmin edileceği gibi güneş ışığından enerji elde eden panellere olacak. Hedef mevcut güneş panel hücrelerini 10 kat düşük maliyetli ve 2 kat daha verimli hale getirmek. Sistemin ticari versiyonunun 1 yıl içinde üretilmesi hedefleniyor.

  • California Üniversitesi tarafından geliştirilen ultra ince bir pelerin, üstüne örtüldüğü cisimleri (optik olarak) yok ediyor. Görünmezlik pelerini olarak adlandırılan ve altın antenlerden oluşan kumaş sadece 80 nanometre inceliğinde. Tasarımı ve üretimi son derece düşük maliyetli kumaş istenen her boyuta ölçeklenebiliyor. 10 yıldır üstünde çalışılan buluşun kullandığı yöntem gözümüzün cisimleri algılamak için kullandığı ışık kırılmalarını bozarak objeyi göze görünmez kılmak. Üstelik bu özellik açılıp / kapatılabiliyor. Yani görünmezlik özelliği sadece ihtiyaç duyulduğunda aktif hale geliyor. Askeri alandaki kullanımına yönelik ihtimalleri hayal etmek zor olmasa gerek.

  • İsviçre / Zürih’te bulunan ETH Üniversitesi geleneksel diş yapısından yola çıkarak en az aslı kadar sağlam yapay diş üretmeyi başardı. 100 yıllık bir tekniğin modern yöntemlere uyarlanmasından yola çıkan sistem diş kalıbının içine (alüminyum oksit gibi) manyetik seramik katmanların yüksek ısıda perçinlenmesiyle kat kat sağlamlaşan bir kütle ortaya çıkarıyor. Gerçek diş gibi katmanlardan oluşan bu yapay dişler sonuçta hem görünüş hem de dayanıklılık açısından aynı noktaya ulaşıyor.
  • Washington Üniversitesi’nden bir araştırma grubu 3 boyutlu yazıcıları kullanarak kulak deformasyonuyla doğmuş kişilere kendi kafa yapısına uygun, kusursuz protezler üretmeyi başardı. Üstelik kullanılan malzeme gerçek kulağın kıkırdak yapısı gibi eğilip bükülebiliyor.

carved-ear-models

  • Brown Üniversitesi’nden bir grup Bilimci ilaçların yan etkilerinin ölçülmesi, nöron doku transferi simülasyonu ve kök hücrenin çalışma prensiplerini araştırmak için kullanılabilecek ‘yapay mini beyin’ üretmeyi başardı. Yapay beyin kendi elektriğini ve sinaps bağlantılarını üretebiliyor. Sadece 25 cent maliyetli 3 boyutlu beyin dokusu 1 ay süreyle kullanılabiliyor. Gelişmenin bir diğer sevindirici yanıysa deneyler için kobay hayvan kullanımını azaltacak olması.
  • Florida Üniversitesi ise jel tabanlı yeni bir 3D baskı tekniğiyle canlı organ üretiminde yeni bir dönemin kapısını araladı. Canlı hücrelerle böbrek oluşturma deneyinde başarı sağlandı.

  • Yale Üniversitesi cilt tarafından emilmeyen yeni bir güneş kremi geliştirdi. Sağlık açısından birçok endişe ve tartışma çıkaran geleneksel güneş kremleri kana dahi karıştığından dolayı hormonal yan etkileri tetikliyor. Emilim olmadığı için bu yeni kremin kalıcılığı da çok uzun süreye yayılıyor.
  • Tulane Üniversitesi’nin 7 yıl boyunca 500 bin (Çinli) denek üstünde yaptığı araştırma acı ve baharatlı yiyenlerin erken ölümle yüzde 14 oranında daha az karşılaştığını ortaya çıkardı. Tavsiye edilenlerin başında karabiber, kırmızı biber, sarımsak, zencefil ve yaban turbu bulunuyor. EK BİLGİ: Baharatların acısı SHU (Scoville Heat Unit) adı verilen bir değerle ölçülüyor. Dünyanın en acı yiyeceği -Guinness Rekorlar Kitabı’na da girenCarolina Reaper. 2 milyon 200 bin SHU’ya kadar çıkan örnekleri var. Şeytan Biberi olarak da anılıyor. Aşağıda kendisiyle gerçekleştirilen bir deneyi izleyebilirsiniz.

  • Washington Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada kanser ve şeker arasında ilginç bir ilişki daha keşfedildi. Buna göre tümör hücreleri, vücudumuzun savunma mekanizması olan T hücrelerinin ihtiyaç duyduğu bütün glukozu emerek onları etkisiz hale getiriyor (ve böylece rahatça yayılıyor). Tümörlerin glukoza yönelmesindeki bir diğer sebep oksijen kullanmadan enerjiye dönüştürülebilir olmaları (yapıları gereği kanserli hücreler kandan yeterli oksijen çekemiyor). Yeni çalışma glukozu tümör hücrelerinden önce T hücrelerinin kullanabileceği bir yöntemi geliştirme üstüne ilerliyor. Araştırma grubu kanser hücrelerinin başka bileşenler için de aynı metodu kullanıyor olabileceğini hatırlatıyor. EK BİLGİ: 14 bin kanser hastası üstünde gerçekleştirilen ve sonuçları bu hafta açıklanan bir diğer araştırmaya göre günlük düzenli Asprin kullanımı bütün mide ve bağırsak kanserlerinde hayatta kalma ihtimalini ikiye katlıyor.
  • Missouri Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre günde 6 saat oturmak (özellikle ayak ve bacaklardaki) damar yapısının bozulması için yeterli. Oysa ofis çalışanlarının çoğu her gün çok daha uzun süre bu koşulda çalışıyor. Aynı çalışmanın sonucuna göre sadece 10 dakika ‘normal tempoda’ yürümek bu günlük zararı bertaraf etmek için yeterli.

  • Hollanda Twetnte Üniversitesi insan beynini model alan yeni bir elektronik çip geliştirdi. Aynen nöronlar gibi kapasitesi birbirine bağlanarak yükselebilen, veriyi farklı yollarla işleyebilen ve özel bir tasarıma ihtiyaç duymadan üstlendiği göreve göre şekillenen çiplerin yapay zeka çalışmalarında yeni bir sayfa açması bekleniyor. Geleneksel çip mimarisinin aksine bu yapıyı oluşturan 20 nanometre ölçeğindeki altın parçacıkların her biri bağımsız bir transistör olarak çalışıyor ve ihtiyaç duydukça paralel bağlantılarla yapıyı genişletiyor.

ic-AQJrzxEAjELmAXc6CwDecmsBBwHDbAJbAYA6AnE

  • Cornell Üniversitesi otomobil konsoluna yerleştirdiği bir yazılım ve donanımla sürücünün hareketlerini gözleyerek sürüş tarzını ve tepki aralıklarını öğrenen bir sistem geliştirdi. En önemli özelliği yeterince tanıdıktan sonra sürücünün yapacağı hataları da öngörmesi. Robo Brain adı verilen sistem yüzde 90 doğruluk payıyla çalışıyor. Sürücüsüz araçları tercih etmeyen direksiyon severler için ilginç bir ara formül.
  • Kitle fonlama (crowd funding) tarihinin en büyük ve fantastik projelerinden birisi bu hafta yayına geçti. İngiltere merkezli Moonspike girişimi Ay’a insansız bir roket göndermeyi hedefliyor. Yanında projeye destek veren kişilerin dijital hatıralarını taşıyan bir kargoyla! Tasarımı ve ekibi tamamlanan 22 tonluk roket hayalinin gerçeğe dönüşmek için 600 bin Sterline ihtiyacı var.

AS17-140-21391

  • Teknolojinin savunma (yani savaş) endüstrisiyle bağı her iki alanın tarihine denk. İnsanoğlu en büyük teknolojik atılımları hep kendi ırkını daha az çabayla daha çok sayıda yok edebilmek için gerçekleştiriyor. Bu konuda haklı bir şöhrete sahip ABD Ordusu’nun son girişimi RTS, bilgisayar oyunlarında sıkça rastladığımız ‘kurtarıcı’lardan birini gerçeğe dönüştürüyor. Network Integration Evaluation (NIE) adı verilen sistem uzaktan yönetilen insansız silah kulelerinden oluşuyor. Her kulede bir adet 50 kalibrelik Browning M-2 otomatik tüfek ve 1 adet 338 Lapua keskin nişancı tüfeği yer alıyor. Kule gerektiği hallerde hidrolik bir sistemle katlanarak zırhlı konteynerinin içine giriyor.

  • 2011 yılında 8,5 milyar dolara Microsoft tarafından satın alınan internet tabanlı iletişim uygulaması Skype‘ın Windows sürümü İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, İspanyolca ve Çince dillerindeki konuşmaları otomatik olarak birbirine çevirebiliyor. Yani bir Fransız ve Çinli kendi dillerinde konuşuyor ancak mesaj karşıya dinleyen kişinin anadilinde ulaşıyor. Babelfish gerçek oldu!

  • Google’ın beklenen toplantısı bu hafta yapıldı ve ‘beklenen’ ürünler tanıtıldı. En dikkat çekicilerinden biri Pixel C adlı tablet ve klavye kombinasyonu oldu. Microsoft’un Surface konseptinden izler taşıyan model Apple’ın iPad Pro ile tanıttığı klavye kombosuna da karşı bir cevap niteliğinde. Pixel C 10,2 inçlik bir tablet ve gerçek tuş boyutlarında klavyeden oluşuyor. 308PPI çözünürlüklü ekranı 2.560 x 1.800 piksele sahip. Kullanılmadığı zamanlarda tablet klavyeyi kablosuz olarak şarj edebiliyor. 32 ve 64GB kapasiteli iki versiyona sahip olacak model 499 ve 599 dolar aralığında satılacak. Klavye içinse 149 dolar daha vermek gerekecek.

hero-image_2x

  • Google’ın yeni sürümünü tanıttığı bir diğer ürünse şu ana kadar 20 milyon satan Chomecast oldu. Televizyonlara HDMI üstünden bağlanarak zengin hizmet ve içerik ekleyen dongle yeni sürümünde Google Play Music, Pandora ve Spotify desteğiyle müzik odaklı beklentileri de karşılıyor. Ek uygulama ve oyunlarla daha da zenginleşiyor. Ve hala 35 dolar.

  • Google lansmanında dikkat çekici diğer iki başlık Nexus’un (LG tarafından üretilen) 5X ve (Huawei tarafından üretilen) 6P modelleri oldu. 5X modeli FullHD çözünürlüklü ve 424ppi / 5,2 inç ekranı altında 64 bitlik Snapdragon 808 işlemci ve 2GB bellek taşıyor. 12,3MP arka, 5MP ön kameraya sahip (379 dolar). 6P ise 2.560 x 1.440 piksellik 5,7 inç ekranında 515ppi piksel sıklığı sunuyor. (449 dolar) .

1338

yuzuk

  • LG’nin amiral gemisi V10, 5,7 inçlik QHD ekranıyla kullanıcıların tahammül sınırını zorluyor. Hafifletici sebepleriyse teknik ayrıntılarında gizli. En dikkat çekici özelliği ana ekranın üstünde yer alan 2,1 inçlik ikinci mini ekran. 513PPI gibi iddialı bir çözünürlüğe sahip bu ekran bildirimler ve pil durumu gibi anlık bilgileri ana ekranı açmaya gerek kalmadan gösterebiliyor. 5MP çözünürlüklü çift ön kamerası 120 derece açıyla selfie çekmeye olanak sağlıyor. Ultra HD (4K) çözünürlüğe kadar yükselebilen video kalitesi 16:9’un yanısıra 21:9 oranında da kayıt yapabiliyor. 3 bin miliamperlik piliyse bunca performansı gün boyu tek şarjla kullanabilmenizi mümkün kılıyor.

  • Google’ın geçen yıldan bu yana üstünde çalıştığı Project Fi, mobil telefon ağlarına yenilikçi bir yaklaşım sunuyor. (yeni Google Nexus serisi gibi) uyumlu bir mobil cihaza sahipseniz mobil abonelik bedelini Google’a ödüyorsunuz. Kullanım sırasındaysa bulunduğunuz noktada hangi operatörün hizmet kalitesi en iyiyse telefonunuz o operatörün baz istasyonuna bağlanıyor. Ancak siz bunu fark etmiyor; sürekli Google Project Fi ağına bağlı görünüyorsunuz. Ülke içinde ağlar arası bir dolaşım (roaming) gibi de düşünülebilir. İpler operatörlerin elinden ne kadar hızla kayıyor, değil mi?

  • Fuji’nin piyasya sürdüğü Instax Mini 70 kodlu kamera selfie tutkunları için profesyonel bir çözüm sunmayı hedefliyor. Kasım ayında piyasaya sürülecek model 140 dolardan satılacak.

Thumb

  • Obi bir lazer işaretleyici. Ama onu sunumlarda değil; kedinizi oyalamakta kullanıyorsunuz. Biraz zalimce olsa da kediyi de sahibini de epey eğlendireceği kesin.

https://www.youtube.com/watch?v=WpuJOovJtNE

  • Mobil güvenlik alanında uzmanlaşan Zimperium zLabs şirketi 2008’den bu yana üretilen 1 milyar Android cihazı tehdit eden büyük bir güvenlik açığı keşfetti. Buna göre MP3 ya da MP4 formatındaki zararlı dosyayı açtığı anda cihazdaki hassas bütün bilgiler elde edilebiliyor.

9 Yorum

  • Silahlı Kulenin üzerinde Milan var, NATOya bağlı ordularda, piyadenin kullanabildiği ve hizmette olan en yaygın ve etkili güdümlü anti-tank füzesi.

  • İş Bankası’nın işcep uygulamasında 1 yıldan fazladır olan uygulamayı teknoloji ile arası iyi olan bir banka olan Garanti Bankası’nın getirmesi geç olmuş.

  • Bitmemesi için yavaş yavaş okuduğun bir dünyanın halleri daha ellerine sağlık.

  • Bu snowden olayından sonra bizim için kolaylıklar (!) olarak sunulan teknolojik gelişmeleri (!) farklı bir gözle takip etmeye başladım. Yüz resimleri ile işlem yapan cihazlar, parmak izi ile bilmem ne yapan sistemler falan filan. Bu işin içinden nasıl çıkılır birilerinin demesi lazım artık. Yoksa saldım çayıra mevlam kayıra mantığıyla ülkelerin ve insanların geleceği pek iyi görünmüyor. Herkesin mahremiyle tehdit edildiği bir Dünya’da cesurca gelişmeler kesinlikle olmayacak ve en cesurumuz Big Brother olacaktır.

  • serdar abi emeklerinize sağlık dopdolu bi dunyanın halleri,internet girişimlerinde faydalı siteler dahil ederseniz daha cok memnun olurum. Senin site tavsiyelerin de bi başka ve orjinal

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği