Haftanın Özeti: 48

21 – 27 Eylül 2015 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.

Tasarım / İnovasyon

Yenilikçi hizmetler, yaratıcı tasarımlar, icatlar.

  • Twitter (Londra Tasarım Haftası kapsamında) Powered by Tweets adlı bir yarışma düzenleyerek kendi altyapısını kullanarak sorun çözmeye yönelik fikirleri topladı. Büyük ödülün sahibi güvercin sürülerine bağladığı cihazlarla hava temizliğini ölçerek Twitter’dan duyuran Pigeon Air Patrol (Güvercinli Hava Devriyesi) projesi oldu. Yarışma kuralları gereği bu fikir Pixie Labs tarafından hayata geçirilecek.
  • ABD / San Francisco’da hizmete giren eatsa geleceğin restoranı olma iddiasında. Sırrıysa ‘insansız hizmet’. Garsonsuz restoranlara fast-food zincirlerinden alışkınız. Eatsa’da ise restoran tarafında kasiyer dahil hiçbir eleman bulunmuyor. Siparişinizi iPad üstünden verip ödemenizi elektronik / dijital ödeme sistemleriyle yapıyorsunuz. Ortalama 90 saniye süren bu işlemin ardından siparişiniz mutfağa düşüyor, hazırlanıyor ve özel bir dolaptan teslim ediliyor. Yemek gibi keyif odaklı bir konu için fazlasıyla mekanik gelebilir. Fakat 6,95 dolara sağlıklı bir şeyler yiyebilme umudu hepsini katlanılır kılıyor.

  • Yemeği alabildiğine hızlı ve sağlıklı yemek dünyanın küçük bir kısmının derdi. Çünkü milyarlarca insan hala temel gıda gereksiniminden yoksun; aç yaşıyor. Çözüm arayışlarında alternatif tarıma çok iş düşüyor. Ekiminden üretimine; hatta tarlasına kadar inovasyonla yoğrulan bu alandaki en yeni fikirlerden biri de deniz üstünde yüzen, altı balık çiftliği, üstü 3 katlı tarladan oluşan ‘gıda merkezleri’. İhtiyaç duyulan enerji, yapının üstündeki güneş panellerinden elde ediliyor. Tarladan akan su aşağıdaki balık çiftliğine yem oluyor. Balıkların dışkısıysa tarla katlarına organik gübre olarak ulaşıyor. Smart Floating Farm kulağa epey mantıklı geliyor.

  • İsmini daha çok dijital çizim tabletleriye duyuran Wacom’un Bamboo Spark adlı yeni ürünü kalem-kağıt ile not alma, eskiz çizme gibi ‘geleneksel uğraşları’ tek bir tuşla dijitalleştiriyor. Daha  güzeli bu aktarım sizin bütün yazım / çizim süreçlerinizi de kaydediyor. Yani dijital kopyada zamanı ileri-geri almak da mümkün. Fiyatı henüz belli değil.

  • İsviçreli ünlü lüks saat markası Vacheron Constantin Reference 57260 modelini tanıttı. Dünyanın en karmaşık saat mekanizmasına sahip. Elle üretilen model tam 2 bin 800 parçadan oluşuyor. 98mm çapında kadrana ve 50,55mm kalınlığa sahip. Hareketi enerjiye çeviren mekanizması 60 saat güç depolayabiliyor. Güneş doğuş ve batış zamanından farklı takvimleri göstermeye kadar bir analog saatten beklediğiniz (ve beklemediğiniz) her şeye sahip. Bin 27 yılda bir bakıma girip ayarlarının güncellenmesi gerekiyor. Gelelim hepinizin merak ettiği konuya: 5 milyon dolar. Vaktin en nakit hali.

  • Karavanlar genellikle barınma ve tatil ihtiyaçlarıyla özdeşleşmiştir. Milano Tasarım Haftası’nda sergilenen Five AM bu bakış açısını değiştiriyor. Onun içinde yatmak ve yaşamak mümkün. Ancak en büyük farkı, ihtiyaç duyduğunuz anda bir çalışma ortamına dönüşebilmesi. Ev-ofisten bıkanlara karavan-ofis seçeneği.

DSC05372-960x638

  • Geleneksel Amerikan klişelerine hayli uzak olsa da Elio, 3 tekerlekli kompakt yapısı ve 1 litre benzinle 35 km yol yapan tutumlu motoruyla milenyal kuşakta şansını deneyecek. Sadece 6 bin 800 dolarlık fiyatını da unutmayalım. Teknik olarak ona ‘kabin geçirilmiş bir motosiklet’ demek daha doğru olabilir. Sitesindeki videolarda ayrıntılarını inceleyebilirsiniz.

elio3rgb2

  • Üç tekerlekli yeni seçeneklerden bir diğeri de -özellikle yaşlıları hedefleyen- Liberty Trike. Bu elektrik destekli bisiklet fonlama süresince 1.000 dolardan sipariş topluyor. Hayata geçtikten sonra 2.000 dolar olacak.

  • Tekerleğin icadına denk bir sorunumuz var: kırılıyor, çatlıyor ve patlıyorlar. Nice inovasyona sahne olan lastiklerde bu hafta kendi kendini onarma konusunda iddialı bir yenilik duyuruldu. Alman Bilimciler yırtılma ya da delinme anında kendini (uzun süre basınca dayanacak şekilde) onaran bir kauçuk türü geliştirdi.

  • StarIETH kod adıyla geliştirilen 4 bacaklı robot yeteneklerini sırtında taşıdığı ve ihtiyaç duyduğunda havalandırdığı insansız hava aracıyla destekliyor. Hayal ettiğiniz kullanım amacına yönelik sevimli, faydalı ya da korkunç olabilir (tanıtım videosundaki şarkıyı seçenle ayrıca görüşeceğim).

  • 3 senedir üstünde çalışılan Vela adlı elektrikli bisiklet kolay şarj edilebilme, GPS ve alarm desteğiyle şehir içi kullanıma yönelik konforlu ve güvenli bir seçenek sunuyor. Saatte 33km hız yapabiliyor, cep telefonu uygulamasıyla takip edilebiliyor ve sadece 18 kg ağırlığında. 5 voltluk şarj cihazıyla USB üstünden doldurulan pili 30km menzile sahip. Görünüşü de klasik bir şehir bisikletinden farksız (1.000 dolar).

  • 4 tekerlekli araçlar özellikle büyük şehirlerde konfordan çok eziyet veriyor. İki tekerlekte denklem tersine dönüyor. Peki ya tek tekerlekte? Hoverboard ideal oranı bulduğu iddiasında. Segway mantığında kendini dengeleyen kaykay benzeri elektrikli taşıt saatte 25km hız yapabiliyor. 1,5 saatte şarj olan pili 20km menzil sunuyor. Günlük kullanım adına gayet ideal.. Tek engeli 3 bin 775 dolarlık fiyatı.

https://www.youtube.com/watch?v=bQshTHiAGgI

  • Ekim’de bin 900 ile 2 bin 200 dolar arası fiyatla fonlamaya çıkacak ve Nisan’da teslimatına başlanacak Makerarm adlı robot Maker hareketine gönül verenlerin hayallerinin neredeyse tamamını karşılıyor. 3D baskı, oyma ve kesme, lazer ışınıyla kesim ve baskı, toplayıp yerleştirme, yazı / çizim ve montaj işleri ‘elinden geliyor’. Bu kadar küçük bir bedele bu kadar şeyi yaptırabilmek üretimde yeni bir dönemin müjdesini veriyor.

video-background-poster

  • Bir diğer yazıcıysa Glowforge. Ama o işini lazerle görüyor. Çikolatadan tahtaya kadar her türlü objeyle çalışabiliyor. 1 aylık tanıtım süresince fiyatı (yüzde 50 indirimle) 2 bin, 2 bin 500 ve 4 bin dolar arasında değişiyor.

  • Denir ki kendi alfabelerindeki kadar harf barındıran bir klavye geliştiremeyen Japonlar yazılı belgeleri aktarabilmek için faksı icat etmiş. Doğru olabilir. Fakat bugün anadillere ait alfabeden öte bir başka evrensel dil var: emojiler. Sanal klavyelerde işimiz kolay. Peki fiziki bir emoji klavyesi olsaydı?

  • Macar Tasarımcı Bence Agoston 6 farklı lense sahip gözlüğüyle ruh halinize ve beklentilerinize göre dünyanızı manipüle ediyor. Mood adlı gözlügü deneyenler izlenimlerini ‘LSD kafası’ şeklinde özetlemiş.

26a62378c016e997bcf480342c632a87

  • Pantograph: Keşke gerçekten olsaydı dedirten Japon Zihni Sinir proceleri (Zihni Sinir demişken bu vesileyle ona da bakın bence).

18 Yorum

  • Ellerine sağlık amirim yazı yine pazara anlam kazandırdı. İlk sayfada şeytan taşlama konusunda wired’dan verdiğin ilk linki bence “tavsiye” yerine “iyileştirmelerin ayrıntısını vermiş” diye değiştirmek gerekiyor zira orada tavsiye listesi yerine hacıların güvenlik ve konforunu artırmak için yapılan ve yapılacak olanlar sıralanmış.

  • Bir kaç başlık için yorum yapmak istiyorum o yüzden maddeler halinde yazmak istiyorum.

    1. Hac ibadeti esnasında yaşanan trajedi ve Arap yetkililerin yapmış olduğu açıklama, bana daha önce yazmış olduğunuz bir blog yazısını ( Ne olur beni anlamaya çalış ) hatırlattı. Arap yetkililer uyarılara uymadılar açıklamasını yaparken acaba hangi dili kullandılar? Denizciler iletişimin önemini yıllar önce anlayıp ve iletişim kaynaklı denizcilik kazalarının önüne geçebilmek için (temelleri 1977 yılına dayanan, SMNV -Standard Marine Navigational Vocabulary-) 2001 yılında ortak bir dil oluşturdular. Sözlük haline getirip SMCP (Standard Marine Communication Phrases) resmileştirerek üzerine yasal sorumluluk bindirdiler. Bu dili bilmeyen denizci ( daha doğrusu kaptan ) olamıyor. Dil İngilizce ve standart, basit kalıplardan oluşuyor yani edebiyat kısmını dışarıda bırakıyorlar. Kim bilir Arap yetililer hangi milletten insanlara hangi dil ile ne uyarısı yaptılar?

    2. Yotaphone ile ilgili olarak: İnsanın evrimi hala devam ediyor. O yüzden yeni teknolojiler ile ürettiklerimize sıkışıyoruz. Belki evrim sürecini hızlandırmaya çalışıyoruz. Kağıt ürettik ve bir seviye atladık sonra ekranlar çıktı ama kağıt o kadar kullanışlıydı ki yeni, eskinin yerini tutmadı. Hem yeni teknoloji ekranlar üretip hemde eskiyi kullanmak istiyoruz. Yeni teknoloji kağıtlar diyebiliriz ancak eskinin yerini tutmuyor. Baktığımız anda görmek istiyoruz ama pilimiz yetmiyor. Pil konusunu çözmek için e-kağıt/mürekkep üretiyoruz ama yine standart kağıdın ucuzluğunu, esnekliğini, istediğimiz gibi yazıp çizmesini, tasarımını, rengini oluşturamıyoruz. Eksikler sürekli olarak biraz pahalıya, yeni bir ürün çıkartacak ama o da gözümüzü doyurmadan harcamamıza sebep olacak ve yine tatmin olmayacağız.

    3. Eatsa ile ilgili olarak: Yemeği ucuza alabilmek adına teknolojiyi kullanarak istihdamı azaltmak şirket sahibinin amaçlarını yerine getirse de insanların çok fazla tercih edeceklerini düşünmüyorum. İnsanlar sosyal varlıklar birbirleri ile iletişime geçebilmek için bunca şeyleri üretti/icat etti. Yine bu araçlarla insanları birbirleri ile etkileşimden uzaklaştırmak kendi doğasına karşı çıkmak gibi geliyor. Çalışanları işsiz bırakıp üretilenleri para karşılığı satmak çabasıda çok garip.

    Üretilen çoğu şey birilerini işsiz bırakıyor ve ‘bunu al’ diyerek sürekli farklı ürünleri kişilerin önüne atıyor. Gelir yoksa kişiler ürünleri nasıl alabilir? Nedense üretilen hiç bir yeni ürün yeni bir istihdam alanı oluşturmuyor. Artık birşeylerin sonuna mı geldik acaba? Kağıt örneğini tekrar ele alırsak kağıt icat edildi ve kağıdın üretilmesinden matbaaya kadar pek çok alanda istihdam oluştu, yeni sayfalar açıldı insanların önüne.

  • Yazı için teşekkürler. Fakat bir konuda rahatsızlığımı dile getirmek istiyorum. Son 4 özetin 3’ünde başlık iphone. İlgi çekiyor olabilir ama benim gibi bir sürekli okur için rahatsız edici geldi. Tekrardan teşekkürler.

  • Bu yorumu şuan Baltimore’daki John Hopkins hastanesinden yazıyorum. Sık sık buraya yemek siparişi getiriyoruz. Şuanda da bir sipariş getirdim. Gelip almalarını bekliyorum. Beklerken yazayım istedim. Malum konular aradında burası da geçiyordu. Baltimore genel okarak sıkıntılı bir yer olsa da hastane gerçekten başarılı. Yazılarınızı severek okuyorum. Amerikadan sevgiler ve de saygılar.

  • Amirim, daha önce bir yazıda, bu özetlerin pazar günü kahvaltı sonrasında ayağı uzatarak okunacak şekilde yayınlandığını belirtmiştiniz. Oysa benim için bu yazılar pazartesi sendromunu ezmek hususunda bir araç. Pazar günü denk gelsem bile okumuyorum. Detay linkleri ve araya giren işler ile birlikte pazartesi sabah en az 1,5 saatimi alıyor. daha nice sendromsuz pazartesilere… saygılar, sevgiler.

  • amirim, başlık ve iphone demişken, TİNQ ne oldu?Sadece İOS a geldi onda da ipad2 de çalışmıyordu? Son durum nedir?

  • Her pazartesi benim için bir önceki haftanın özeti başlığıyla başlıyor. :) Avustralya’da ilkokul çağındaki çocuklara kodlama ve proglama dersi verilmesi bu haftanın en dikkat çekici haberiydi benim için. Biz hala 4+4+4’ü tartışırken insanların bu denli teknolojiye ve gelişime ayak uydurması insanı özendiriyor.

  • amirim keşke her maddenin yanına bi “favorilere ekle” ya da “beğen” butonu falan koysanız, sonradan arayıp bulmak istediklerimizi kolayca bulsak; ne güzel olmaz mı?

      • Katılıyorum zira 3 gündür sağ taraf üzerine uykunun zihni boşaltması haberini arıyorum ve hatta araya araya Ekim’e gelmişim ama hala bulamadım :)

  • Amirim Merhabalar, haftanın özetleri icin elinize sağlık demek istiyorum.

    Konu dışı bir sorum vardı; instagram da düzenli olarak şifre degistiriyorum ve şifrelerinin sonundaki sayıyı +1 yaparak aynı varyasyonu devam ettirmekteyim.

    Dikkatimi çeken husus ise yaklaşık 16. Şifre değiştirmeme rağmen , ilk günkü sifremi girdigimde instagram ” daha önce kullanmadığını bir şifre giriniz ” uyarısı veriyor.

    İnstagramin bütün şifrelerimizi saklamasinin amacı ne olabilir aklıma takıldı.

    Bu konuyla ilgili gelecek olan haftanın ozetine ufak bir başlık eklerseniz sevinirim.

    • Ozur dilerim.
      İnstagram uyarısını sanırım yukarıda yanlış yazdım. Verdiği uyarı hatası ; “daha önce kullanmadığın yeni bir şifre oluştur” şeklinde

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği