Haftanın Özeti: 37

Bilim / Teknoloji / Yazılım / Donanım

• Android, iOS, Symbian, Mac, Windows gibi birçok sisteme sızıp içindeki bilgilere erişme, teknik takip yapma konusunda hizmet veren Remote Control System (RTS) adlı uygulamanın geliştiricisi İtalya merkezli Hacking Team şirketi hack edildi! Sızan belgelerde kullanıcıları arasında Türk polisinin de bulunduğu ortaya çıkan şirketin sitesi hafta boyu hizmet dışı kaldı (ki Türkiye’nin bu uygulamayı kullandığı daha önce zaten başka bir raporda ortaya çıkmıştı). Uygulama takip yapmanın ötesinde hedeflediği cihazlara -davalarda delil oluşturabilecek- uzaktan dosya da yükleyebiliyor. Ele geçirilen (400GB boyutundaki) dehşet verici belgeleri bittorrent üstünden indirip inceleyebilirsiniz.

• FBI Direktörü James Comey ise teröristlerin kriptolu ileşitim kullanarak izini kaybettirdiğinden dert yanıyor. Bir şeylerin yolunu yapıyorlar yine anlayacağınız.
• Miguel Nicoleis 1999 yılından bu yana hayvanların beyinleri ve onları birbirine bağlama üzerine çalışıyor. Bu konuda epey de yol almış durumda. Edindiği tecrübelerle felçli hastaların beyin kontrollü harici cihazlarla tekrar yürüyebilmesini dahi sağlamış. WIRED dergisi çalışmalarının ulaştığı noktaya yönelik güzel bir toparlama yapmış.
• Temple Tıp Fakültesi tarafından yürütülen bir çalışmada kök hücrelerden faydalanarak kalbin kendini onarması sağlandı. Kalp krizi başta olmak üzere birçok rahatsızlığı tarihe gömebilir.
• MIT Üniversitesi çıkışlı Microchips Biotech şirketi beden içine yerleştirildikten sonra vücuda ihtiyaç duyduğu ilaçları zerk eden bir implant geliştirdi.
• San Diego Üniversitesi’nden bir çalışma grubu ‘görünmezlik örtüsü’ olarak adlandırılan ve örttüğü cismi karşı tarafa görünmez kılan sistemi çok daha ince ve ışık kırılımını doğru yansıtan bir şekilde geliştirmeyi başardı. Bu yüzey sadece görünmezlik konusunda değil, güneş enerjisini daha iyi depolama ve veri iletimini daha kapasiteli hale getirmeye de yarayacak (görünmez uçak, tank, siper ve asker gibi ayrıntılara girmiyorum bile).

• Daha önceki özetlerde robotik alanındaki çalışmalarına ve kazandığı ödüle yer verdiğim Güney Koreli KAIST ekibi bu hafta da kablosuz enerji aktarımı ve şarj konusundaki devrimsel keşfini tanıttı. Yeni teknikte yönden bağımsız olarak yarım metre çapındaki cihazları şarj etmek mümkün hale geliyor. Tanıtılan yapı 2.4 watt gücüyle tek bir noktadan 30 cep telefonu ya da 4 dizüstü cihazı şarj edebiliyor. (mevcut kablosuz şarj sistemleri cihazların özel bir yüzeyde ve belirli bir yönde / açıda durmasını gerektiriyor)

• Kablosuz enerji aktarımı sadece mobil cihazlarımızı kolayca şarj edebilmemize yaramıyor. Yakın gelecekte en az yüzde 75’i şehirlerde yaşayacak insan nüfusunun enerji ihtiyacına yönelik benzer simülasyonlar da var. ABD’nin fikri uzaydaki özel uydularla yüksek miktarda güneş enerjisini depolayıp mikrodalga ışınlarla yeryüzündeki istasyonlara yönlendirmek!
• Kanadalı McGill ve Montréal Üniversiteleri ortak yürüttüğü bir çalışmayla transistörlerin yerini alabilecek yeni bir madde keşfetti. Kara fosfor adı verilen ve fosforun yüksek basınçta ısıtılmasıyla oluşan bu madde doğal yapısı gereği aynen yarı iletkenler (semiconductor) gibi enerji aktarımı konusunda açık ya da kapalı hale girebiliyor.

• Berkeley Üniversitesi insana yunus ve yarasaların duyma gücünü sunan grafen tabanlı bir set geliştirdi. Yaydığınız ses ile çevredekileri duymak; daha dogrusu görmek nasıl bir şey olabilir hep merak etmişimdir.
• Büyük umutlarla (ve 9,5 milyar dolar başlık parasıyla) evlenmesine rağmen ciddi bir doku uyuşmazlığı yaşayan Nokia ve Microsoft’tan tatsız kokular geliyor. Nokia CEO’su Stephen Elop’u görevinden alan Microsoft CEO’su Satya Nadella bu hafta büyük bölümü Nokia’dan olmak üzere 7 bin 800 kişinin işine son verileceğini duyurdu. Nadella yeni dönem hedefi ‘akıllı telefon işini baştan aşağı yeniden ele almak’ şeklinde özetledi. Bunun pek de hayırlı sonuçlar doğurmayacağını tahmin edebiliyoruz.

• 33. haftada değindiğim Uluslararası Uzay İstasyon sakinlerinden İtalyan Astronot Samantha Cristoforetti bu hafta BBC Türkçe servisinden Övgü Pınar’a dünya dışına yerleşmenin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

• “İnternet yokken ne yapıyormuşuz?” sorusu en azından 10 yıl daha kafaları kurcalamaya devam edecek gibi (yoksa bir düşünelim; elektrik yokken ne yapıyormuşuz mesela?). İnternetin sunduğu nimetleri ondan mahrum bölgelere bakarak görmek mümkün. Fast Company dergisi tam da bunu yapmış. İnternet erişiminin yok denecek kadar az (ve inanılmaz pahalı) olduğu Küba’da işlerin nasıl yürüdüğünü incelemiş. Cevabı ilginç: USB belleklerle! Popüler dosya, video ve benzeri içerikler USB bellekler üstünden Hindistan’ın dabwalla ağı misali gizemli bir yapıyla bilgisayardan bilgisayara yayılıyor. (Benim gibi) BBS çağını yaşayanların kafasında bazı şeyler canlanmıştır sanıyorum.

• IBM’in öncülüğünde ilerleyen ve yüksek hızlı çip üretmeye yönelik 3 milyar dolar bütçeli çalışmada sevindirici haber geldi. Geliştirilen ultra yoğunluklu çipler mevcut kullanılan en hızlı örneklerden 4 kat daha yüksek kapasiteye sahip. Sadece 2,5 nanometre ölçekle çalışan ve şu ankinden yüzde 50 daha az alana ihtiyaç duyan çip Intel rekabetinde grubun en büyük kozu olacak. Yeni hedef 20 milyar transistör içeren çip.

• Monarch kodlu drone (insansız hava aracı) emsallerinin ötesinde 3 adet GoPRO kamera taşıyabilme kapasitesi sunuyor. Çok 360 derecelik alanı kaydedebilme yeteneğine sahip model otomatik pilot özelliğiyle belirlenen bir hedefi takip edebildiği gibi GPS ile otonom olarak da ilerleyebiliyor. Bunca teknoloji elbette ucuza gelmiyor. 3 seçeneğe sahip aracın fiyatı 2 bin 259 ile 4 bin 579 dolar arasında değişiyor.

• Periscope ve Meerkat gibi uygulamalarla mobil canlı yayın yapanlara özel bir telefon kılıfı: olloclip.

• Google, bir süre önce üretimine ara verdiğini açıkladığı Google Glass’ın yeni sürümü için sinyal verdi. ABD’de yeni bir donanım geliştirenlerin başvurması gereken kurum olan FCC’ye yaptığı başvuruda bluetooth ve wifi bağlantısıyla çalışan bir cihazdan bahsediyor.
• Aklınıza gelen muhteşem fikirleri unutmamanız için bir cihaz: Myle. Modern yaşamın ilginçliklerinden biri.

• Samsung, SSD sürücülerde depolama kapasitesini 850 EVO modeliyle 2 terabayta (2 bin gigabayt) çıkardı. 1.000 dolar.

• 1981 yılında İsviçre’de kurulan aksesuar üreticisi Logitech ismini Logi olarak değiştirdi.
• Kağıt katlama sanatı origami insan ve kağıttan başka bir şeye ihtiyaç duymuyor. Ama işin içine robotlar girince durum değişiyor. Katlanan robotla tanışalım.

• Görme engelliler için geliştirilen ilk tablet BLITAB ekrandaki yazıları Braille alfabesine çevirerek pamakla okumayı mümkün hale getiriyor.

• Eminim cep telefonunuzla gebelik testi yapamadığınız için büyük sıkıntılar çekiyordunuz. Neyse ki artık mümkün.
• Türk yazılımcılar tarafından yürütülen Pisi Linux işletim sisteminin 1.2 sürümü indirilip kullanılmaya hazır.

• Her ne kadar anlamsız bulsam da için için hipnotize olmuş fanboylarına her durumda peynir-ekmek gibi satar dediğim Apple Watch’ta -bu ikilemden dolayı- hem beklenen hem de beklenmeyen sonuç gerçekleşti. Satışlar tatsız. Yüzde 90 düşüş var. Bunun sebebi kimilerine göre tasarım ve kullanıcı tecrübesindeki eksiklikler.

• Megapiksellerin pul olduğu bu çağda dünyanın en büyük ‘görsel sosyal ağı’ Instagram (inanması zor gelse de) hala 640×640 piksel çözünürlükle işliyordu. Ama bir tesadüf eseri ortaya çıktı ki artık durum öyle değil; sessiz sedasız bir değişim olmuş.
• Diğer yandan FullHD, 4K, 8K derken Samsung yeni cep telefonları için çıtayı 11K’ya çıkartma kararı aldı!
• Senelerdir düşündüğüm bir araç aksesuarını Kickstarter’daki bir kampanyada gördüm. Türkiye’de kesinlikle işe yarardı!
• Bir Commodore64 oyununu JavaScript ile yeniden oynamaya var mısınız? Impossible Mission!
• İnternet erişimi pahalı mı geliyor? Fuji Dağı sizi bekliyor. Ücretsiz kablosuz internet hizmetiyle.