Haftanın Özeti: 27

27 Nisan - 4 Mayıs 2015 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.

Bilim / Teknoloji / Yazılım / Donanım

  • Modern zaman simyasına dair ilginç bir gelişmeyle kategoriyi açalım. Audi, bir Alman girişimi olan Sunfire ile işbirliği yaparak hava ve sudan dizel yakıt elde etti. Üretimin temeli elektrolizle sudan elde edilen hidrojenin havadan alınan karbondioksitin (CO2) iki adımlı kimyasal bir işlemle karbonmonoksite (CO) çevrilmesine oturuyor. Bu yapay dizel yakıtının verimi doğal dizelden daha yüksek ve yüzde 70 oranında yenilenebilir. Üstelik bu yakıtla dizel motorlar daha sessiz ve temiz çalışıyor. Blue Crude adı verilen yeni yakıtın maliyetinin ilk etapta litre başına 1 euro olması hedefleniyor.

  • Haftanın en önemli gelişmelerinden biri Tesla otomobilleriyle tanınan Elon Musk’ın evlerdeki enerji depolamaya yönelik ürünü Powerwall oldu. Lansmanda paylaşılan bilgileri kısaca özetleyelim. Dünya yıllık 20 trilyon kilowatt enerji tüketiyor. Bu bir nükleer enerji santralinin 2 bin 300 yıllık çalışmasına eşdeğer. ABD’de dahi enerji tüketiminin üçte biri elektrik üretimi ve ulaşım amaçlı fosil yakıt tüketimine dayanıyor. Oysa bunun en az yarısı yenilenebilir enerjiyle ikame edilebilir durumda. Powerwall tam da burada devreye giriyor. Mobil cihazlarımızda kullandığımız lityum-ion tabanlı piller güneş enerjisini depolayarak akıllı bir yazılım kontrolünde evdeki cihazlara sunuyor. Olası elektrik kesintilerinde de jeneratör görevi üstleniyor. 7 ve 10 kilowattlık iki seçeneğe sahip ürün 3.000 ve 3.500 dolarlık fiyatlara sahip. Doğrudan ve dolaylı getirileri milyar dolarlık bir pazarın habercisi. Detayları için lansman videosu aşağıda (Elon Musk müthiş bir girişimci ve çok kötü bir konuşmacı).

https://www.youtube.com/watch?v=ZVjW9XdPlhg

  • Çinli bilimciler Crispr metoduyla insan genlerine müdahale etmeye başladı. Şahsen bu tip süper ırk yaratma projeleri kadar endişe ettiğim bir heves yok. Bilimin bu tarafları insanlığın en tehlikeli zaaflarına teşne.
  • Sınırsız enerji mümkün olabilir mi? Erke Dönergeci’ni hatırlatan iddiaya göz atalım.

  • Project Helium Tears adlı bir İngiliz astronom grubu 6 aylık çalışma ve bin 800 dolarlık bütçe sonunda sepetine X-Wing maketi bağlı bir meteoroloji balonunu 36 bin 100 metre yukarı çıkararak gerçek Star Wars ortamı yarattı. Amaç Yönetmen J. J. Abrams’tan serinin yakında gösterime girecek son filmi The Force Awakens galası için 2 VIP bilet kapmak. Vermezsen Allahından bulasın Abrams!

  • Bir sanatçı ve bir bilimci bir araya gelirse ne yapar? DNA molekülüne şarkı kaydeder. Bu birleşimden doğan diğer ilginç projeler ise burada.
  • Bu hafta Hubble Uzay Teleskobu 25. yaşına girdi. NASA bu yıldönümü anısına dünyadan 20 bin ışık yılı uzaklıktaki Westerlung 2 içinde yer alan 3 bin yıldızı içeren bir görselleştirme paylaştı. Evrenin kusursuzluğu ve boyutlarına dair küçük bir hatırlatma (tam ekran izlemenizi tavsiye ederim).

  • Teleskop demişken bağlantılı ilginç bir gelişmeyi de paylaşayım. Hawaii’de bulunan Thirty Meter adlı teleskopun sitesi çevreci eylem grubu Operation Green Rights tarafından işlemez hale getirildi.

tmt

  • Uzay demişken; Amazon’un Kurucusu Jeff Bezos’un girişimi Blue Origin uzay görevlerinde rol almanın yanısıra yönünge altı turistik uzay uçuşları için de kendini hazırlıyor. Şirket bu hafta ilk roketini uçurdu. İzleyelim.

  • Akıllı saat akımının mucidi Pebble’ın Smartstrap girişimini incelemenizi tavsiye ederim. İhtimaller sonsuz.
  • The New York Times diyor ki ‘hiçbir şirket sonsuza kadar büyüyemez’. Apple’ın rakamlarını IBM’in tarihiyle karşılaştırınca ortaya makul bir tespit çıkıyor (bu satırları okuyan kaç kişi hatırlar bilemiyorum ama IBM altın yıllarında bugünün Apple’ına -değer değil, hacim ve oran olarak- havlu attırırdı).
  • 1939’da kurulan HP de altın yılları çok geride bırakmış markalardan biri. Kurumsal pazara sıkışmış marka eski günlere dönebilmek adına cesur ve çok uzun soluklu bir yeni strateji üstüne çalışıyor. Hedef bilgisayarların çalışma mantığını değiştirmek. The Machine adlı bu projeden 8. sayıda bahsetmiştim.
  • Korsan yazılım kullanımında liderliği Çin açık arayla göğüslemiş durumda. Ekürisi Rusya ise korsana yardım ve yataklık yapan web sitelerine yasal uyarı göndermeye başladı.
  • BKM Express’in bu haftaki basın toplantısında açıkladığı rakamlara göre mobil bankacılık kullanımında Türkiye almış yürümüş. Bunun sebepleri üstünde düşünmek gerek.

  • Twitter’dan canlı video yayını çılgınlığını başlatan, Periscope’u adam eden Meerkat sonunda Android’de.
  • Pazar payı yüzde 31’den yüzde 24’e düşmesine rağmen Samsung akıllı telefon alanındaki liderliği Apple’dan geri almayı başardı. (Öte yandan Apple son üç aylık bilançosunu açıkladı: 58 milyar dolar gelir)
  • İnternetin en fütursuz, destursuz, eyvallahsız mıntıkası 4chan bir teknoloji lansmanına katılıp izlenimlerini yazsaydı
  • ‘Kurşun adres sormaz’ deyimi artık anlamını yitirdi. Exacto adlı ‘akıllı mermi’ hedefini hareketli olsa dahil takip ederek vuruyor.

  • Kategoriyi ürpertici bir icatla kapatalım. Kasların elektrik akımıyla tetiklenebildiğini biliyorsunuz (kalbi duranlara uygulanan elektroşoklar da aynı mantığı kullanıyor). Peki bu yeteneği insana yönelik bir uzaktan kumanda olarak kullanmak nasıl olurdu? Hakkımızda hayırlısı diyelim.

  • MIT tarafından geliştirilen NailO, tırnak boyutunda bir kontrol arayüzü. Gayet mantıklı bir çözüm gibi görünüyor.

  • Microsoft bu haftaki basın toplantısında en iddialı olduğu yeni alanlardan yapay gerçeklik gözlüğü HoloLens ile ilgili detayları açıkladı. Paylaştığı yeni videodan platform hakkında biraz daha bilgi sahibi olabilirsiniz.

  • Dizi ve filmler için altyazı peşinde koşanlara birçok özelliği içinde barındıran Türkçe bir (Windows) uygulaması: Novaroma.
  • Oyun dünyasında Pong, Pacman, Tetris ya da Solitaire gibi evrensel değerler vardır. Bir kuşak için de Snake; ya da Türkçeye yerleşmiş ismiyle YILAN! Tekrar hatırlama ve hatırlatma vakti gelmiştir.
  • Kahrolası fakirler gibi standart Apple Watch aldınız ama gönlünüz altın kaplama olanındaydı. Watchplate ile 400 dolara bir üst seviyeye atlayabilir, 10 bin doları cepte tutabilirsiniz.

27 Yorum

  • Duolingo konusunda bende tavsiyede bulanabilirim. Kasım ayından beri düzenli olarak kullanıyorum. Şu an 14. seviyedeyim ve tüm aşamaları bitirmek üzereyim. İngilizce seviyem sadece rakamsal olarak değil gerçek anlamda da farklılık göstermeye başladı. Hikaye kitapları okuyabilir, dizileri ingilizce altyazılarla izleyebilir duruma geldim. Fakat unutulmaması gereken bu hizmeti kullanırken disiplinli olmanın şart olduğu.

    Genellikle benzeri çabalara girişirken ilk baştaki hevesimiz ve azmimizi koruyamamız sonunu getiremememize sebebiyet veriyor. Ayrıca sadece duolingo değil diğer yardımcı kaynaklarla da desteklemek şart. Sonuçta tüm gün Türkçe iletişim kuruyor ya da önümüze fırsat geldiğinde kendimizi denemekten çekiniyoruz. Bu nedenle ek yardımcı olarak kelime öğrenmek için https://babadum.com/ , günlük yaşam içinde BBC’nin http://www.bbc.co.uk/turkish/specials/2222_phrase_a_minute/index.shtml sitelerini önerebilirim. Bunun dışında internette youtube’da yer alan ingilizce ders anlatım videolarını da indirip mp3 olarak kaydederek mobil cihaza atmak ve işe giderken, eve dönerken dinlemek yardımcı olacaktır (başlangıç olarak https://www.youtube.com/watch?v=3-3grVHLDh4&list=PLtc5s9M6yBS2oA-crNPKzWYHYNYjOdack).

    Bir sonraki aşamada yandex’ten ayrılan bir kişinin desteği ile hayata başlayan vimbox.com ile eğitime devam etmeyi düşünüyorum.

    Serdar hocam haftanın özetlerinden birinde (17’nci sanırım) kapanış videosunda 1 yıl boyunca düzenli çalışarak masa tenisinde baya bi level atlayan birini örnek vermiştiniz. Becerebilir miyim bilmiyorum ama bende 1 yıl içinde sadece kendi kendime yeni bir dil öğrenmek için çalışmamı azimle, yılmadan, üşenmeden, usanmadan sürdürmeye gayret gösteriyorum.

    Umarım bir daha ki sefere size tamamı ile ingilizce bir mesaj atabilirim.

  • “Korsan yazılım kullanımında liderliği Çin açık arayla göğüslemiş durumda” degil gibi görünüyor => ABD daha da “önde”

  • Çok akıcı. Sıkılmadan begenerek okuyorum. Sağolun. Farklı bir gözle bakıyorsunuz.

  • Serdar bey benzer eleştiriler alıyor musunuz bilmiyorum ama “haftanın özeti” blogu takip edilemez hale getirdi. Format çok güzel, ara ara girip bakıyorum fakat keşke farklı bir blog veya anasayfayı işgal etmeyen bir kagegori olsa. Çünkü “Haftanın Özeti 3-5” gibi neredeyse bir şey ifade etmeyen anonim başlık ve uzun yazılar, özgün başlıkla yazılmış başka yazı yokmuş gibi yaptı blogu. Mesela eskiden böyle bir eleştiri getirecek olsam blogda mutlaka bu eleştiriye verilmiş bir cevap vardır diye yazılara bakar, bazen bulur bazen bulamazdım ama bu defa üşendim, çünkü rakamlardan oluşan 20 küsur başlığa vakit ayırmaya üşendim. Bence haftanın özeti meselesini bi daha düşünün. Değerli bir emek, güzel bir format ama blog’u domine etmesi iyi olmadı gibi. Sevgiler :)

    • Blogun içeriği yan menüdeki kategorizasyonla hala ulaşılabilir durumda. Bloga eskisi kadar ‘normal’ yazı yazamadığım ise ne yazık ki doğru. Birkaç hafta içinde bu özetler başka bir adres altına taşınacak ve orada devam edecek. Dolayısıyla bu derdiniz de ortadan kalkacak.

      Gerçi o zaman da ‘bloga neden artık hiç yazı girmiyor’ şikayetleri başlayacak ama yapacak bir şey yok. Tek başına en fazla bu kadar oluyor :)

  • Tıp öğrencisi olarak anatomiyi az çok bilirim. “İnsanları uzaktan kumanda ile yönetmekle ilgili video yüksek ihitmalle “fake”. Basitçe yürümek için kas grubu olarak sadece ayak ve bacaklarımızdakileri kullandığımız gözükse de kalça ve dengeli yürümek için kol kasları da kullanılır. Videodaki diğer bölümde bacağın üst iç yüzüne yerleştirilmiş elektrotlar gösterildiği hareketi yapmıyor, bacak içe doğru hakeket etmeliydi

  • Ben de kaç haftadır dil konusundaki yorumlara cevap yazacağım ama anca bu hafta fırsat bulabildim. Kaç kişi okur bilmem ama bir kişi de olsa katkım olsun.

    Duolingo’yu önermiyorum. (Nedenini yorumun en altına ayrıntılı yazıyorum)

    Peki alternatif olarak ne öneriyorum?

    Google Ventures’un da yatırım yaptığı englishcentral.com ve Cambridge Üniversitesi ile British Council’in önerdiği http://www.voscreen.com . Bu iki sitenin mantığı aynı. English Central yazma ve konuşma ile de cevap kabul ettiği için Voscreen’den bu açıdan önde. Ama videolarında kalite standartı tutturamadığı için, arayüzü gereksiz karışık olduğu için ve temel özellikleri dışında ücretli olduğu için bu yorumda tamamen ücretsiz olan Voscreen’den bahsedeceğim. Duolingo gibi Voscreen’de de gönüllü tercümanlık yapıyorum ve sistemin tüm işleyişini incelemek için hem kendim oynuyor hem öğrencilerime oynatıyorum.

    Voscreen’e üye olduktan hemen sonra karşınıza ortalama 10-15 saniyelik gerçek hayattan videolar geliyor. Film, belgesel, çizgi film, şarkı, futbol maçı, haber aklınıza gelebilecek her yerden kırpılmış videolar. Videoyu izledikten sonra iki seçenek çıkacak, sizden doğru tercümeyi işaretlemenizi isteyecek. Nasıl kullanacağınızı kurcalayarak öğrenirsiniz zaten. Nasıl yararlı olacağını anlatayım ben. Voscreen’le çalışırken defter tutun. İzlediğiniz videoda geçen cümleyi defterinize not alın. Cümleyi videoda duyduğunuz gibi aynı tonlama ve telaffuzla tekrar etmeye çalışın. Yeni öğrendiğiniz kelimeyi not alın, gerekirse tam tercümesini yazın. Bu şekilde “düzenli olarak” hergün 20 dakika çalışırsanız 2 yılda sıfırdan ileri seviyeye rahatça çıkarsınız. Dost acı söyler, kısa yol yok. Voscreen’e ek olarak okulda vs ders alıyorsanız kendi çabanızla kitap okuyorsanız veya 20 değil de 40 dakika oynarsanız bu süreyi kısaltabilirsiniz tabi ki. Kullanıcı deneyimlerini stories.voscreen.com adresinden okuyabilir motivasyon kazanabilir ve farklı çalışma teknikleri öğrenebilirsiniz.

    Bonus 1: lyricstraining.com adlı siteyi de eğlence için kullanabilirsiniz. Yine kurcalayınca çok rahat kullanımı anlarsınız. Şarkılardan dil öğrenmenizi, özellikle gramer öğrenmenizi tavsiye etmem. Ama telaffuz, kelime vs öğrenebilirsiniz ve eğleneceğiniz için motivasyonunuz artar.

    Bonus 2: miniversite.org adlı siteden ise okulda, sınavlarda kullanacağınız İngilizce için dilbilgisi öğrenebilirsiniz. Tüm seviyeler sırasıyla mevcut, ücretsiz, hatta üye olmanıza bile gerek yok.

    Online sistemler dışında özellikle İstanbul’da kaliteli, ücretsiz ders imkanları mevcut ama o bugünün konusu değil. Umarım faydası olur, herkese iyi çalışmalar.

    Duolingo:

    reCaptcha’nın mucidi Luis von Ahn tarafından kurulan Duolingo, ilk çıktığında tasarımı, kurgusu ve oyunlaştırması ile beni de heyecanlandırmıştı. Birçok öğrencime önerdim, kendim de Almancasını uzun süre kullanıp, İngilizcesini bitirdim ( https://instagram.com/p/zsrBy9iLWE/?taken-by=cagrihoca ). Söylendiği kadar verimli olmadığını anlamam biraz uzun sürdü. Duolingo’nun web sitesinde yayınladığı akademik kanıt raporu, diş macunu tavsiye eden üniversite laboratuvarları kadar tarafsız sadece. Duolingo Jason R. Levine başta olmak üzere eğitim teknolojilerini çok iyi kullanan İngilizce öğretmenleri tarafından eksi not almıştır. Kerstin Hammes’ın incelemesi şurada: http://fluentlanguage.co.uk/blog/duolingo-review-fluentlanguage Özetle Duolingo’nun çevirileri onun istediği gibi, robotik yapmadığınızda yanlış sayması, seslendirmelerin yine robotik olması, dildeki en önemli unsurlardan vurgu ve tonlamanın bulunmaması, yeterince pekiştirme imkanı vermeden bitirmesi Duolingo’yu dezavantajlı duruma getiriyor. Bu ve benzeri eleştirileri dikkate alıp bazı değişiklikler yaptılar ama yeterli değil. Gönüllü olarak tercümelerine katkıda bulunmaya devam ettiğim Duolingo’nun yapacağı düzeltmelerle ileride harika bir eğitim aracına dönüşeceğini umut ediyorum.

    • Çagrı hocam Hocam internette sayısal ingilizce diye bi kavram var. inceledim epey akla yatkın duruyor. sizin bu konuda ki fikrinizi alabilirmiyim…

  • Batman bayagı bildiginiz g.t gobekmiş.Simdiki Batman’lere bakınca 60lardaki Batman figuru karakter olarak zayıf,kitle olarak güçlü duruyor :)Haftalık özetlerinizi sabırsızlıkla bekliyoruz.

  • Amirim bu bedmen filmi erotik filmmiş yav. Pazar gecesi sinemasında böyle şeyler oluyor muydu?

  • Sayın amirim ufak bir önerim olacak, kitap dağarcığınıza saygı duymamak mümkün değil. Her hafta tavsiye edeceğiniz, sizde iz bırakmış bir kitap olursa beni çok mutlu edersiniz .Saygılar. Kadir Kulak

  • Selamlar Serdar Bey,

    Batman ülkemizde 1973’te sinemaya aktarıldı ancak bunun dünyada ilk olduğu bilgisi doğru değil. Daha önce 1943, 1945 ve 1949’da serial olarak sinemaya aktarıldı. O zamanlar sinemalarda böyle serialler gösterilirdi. “32 kısım, tekmili birden” deyimi de o dönemden kalmadır. Örneğin 1943’teki serial 15 kısımdan oluşuyor ve toplam süresi 260 dakika. Sinemada izlenmesi için üretilmeleri sebebiyle bu serialleri “film” olarak değerlendiriyoruz.

    1966 yılındaysa Adam West’in oynadığı Batman adlı tv dizisinin sinema filmi versiyonu yapıldı.

    Batman değil ama Zagor, Tom Braks, Kaptan Swing gibi İtalyan orjinli çizgiromanlar ilk kez ülkemizde sinemaya aktarıldı. Özellikle “Zagor”lar, türü sevenler arasında efsanedir.

  • Kardeşim ABD’de yaşıyor ve kendisini ziyaretimizde teharet musluğu sorunsalı bizi de olumsuz etkilemişti. Babam o kadar dert etti ki kendine, gitti yapı marketten boru filan aldı, çakma teharet sistemi ekledi… Yazınızı okuduktan sonra Kohler sitesini ziyaret ettim ve 6.000$’lık modeli görünce dumur oldum. İnsan o kadar para verdiği klozete hacet etmeye kıyar mı bilemedim.

  • Birkaç haftadır bazı sorunlar nedeniyle blogunuzu takip edememiştim ancak şimdi okuma fırsatı bulabiliyorum. Bloğunuzu okurken aynı zamanda not alma ihtiyacı da duyuyorum çünkü sonradan ihtiyaç duyabileceğim çok bilgi ihtiva ediyor. Keşke bu not aldıklarımı toplu olarak kaydedebileceğim bir sistem olsaydı sitede. Belki bugün yapılacak bir işlem değildir ama fırsat bulduğunuzda yada sitenin tasarımı ile ilgili yeni bir şeyler düşündüğünüzde belki kullanıcıların diledikleri gündem maddesini favorilerine ekleyebileceği bir sistem de ilave edebilirsiniz. Hatta istediği gündem maddesini Facebook Twitter üzerinden paylaşabilecek bir sistem de ilave edilebilir. Teşekkürler.

  • watt enerji değil güç birimidir. enerji birimi watt-saat’tir. yani “Dünya yıllık 20 trilyon kilowatt enerji tüketiyor.” cümlesi yanlış, olsa olsa “Dünya yıllık 20 trilyon kilowatt-saat enerji tüketiyor.” olur. aynı şekilde “7 ve 10 kilowattlık iki seçeneğe sahip” yerine “7 ve 10 kilowatt-saatlik iki seçeneğe sahip” olmalıydı. ufak bir anımsatma / düzeltme…

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği