Gözden Kaçanlar: Girişimcinin ‘kendini anlatma’ yolundaki ilk adımları

"Kurucu ortakların öğrenme tutkusu ve acı eşiği birbirine denk değilse önce ekipte sonra girişimde dağılmalar oluyor."

Haber Özeti

Tam Sürüm

Gözden Kaçanlar” serimizde fotoğraftan kripto paraya, sinemadan gen düzenlemelerine kadar, akla gelebilecek her alandan farklı isimlere gözden kaçanlar hakkında 4 soru sorup kısa ve net cevaplar alıyoruz.

Yeni konuk, yıllardır Webrazzi‘de girişimciliğe dair haber ve incelemeleriyle takip ettiğimiz, “Türkiye’nin İnternet Girişimleri” kitabının hazırlıklarını sürdüren Fırat Demirel. Kendisinden, bu gözlem ve deneyimleri ışığında girişimci ve girişimci adaylarına faydalı olabilecek cevaplar aldık.

Yeni işini, projesini duyurmak isteyen girişimcilerin kullanabileceği basit ve düşük bütçeli yöntemler var mı? “Şu pek yapılmıyor ama bence etkili” dediğiniz şeyler?

Girişimciler için çok önemli iki noktaya aynı anda parmak bastınız. Harcarken tutumlu olmak ve etkin bir tanıtım yapabilmek. İlk aşamada bunu başaran girişimcilerin ilerleyen aşamalarda da daha dirençli olacağını düşünüyorum. Çünkü bir şeyleri parayla halletmeye alıştığınızda paraya bağımlı olmaya başlıyorsunuz. Net tavsiyelerde bulunmam gerekirse;

  1. En ucuz (hatta maliyetsiz) ve en etkili tanıtım aracı e-posta. Girişiminizi tanıtma potansiyeli olan her mecraya veya kişiye kısa ve nazik e-postalar gönderin.
  2. Tanıtım döneminde size güç katacak otomasyon yazılımlarından, araçlarından faydalanın. Sosyal medya yönetimi, e-posta pazarlama, SEO analizi ve daha farklı birçok verimli araç genelde 1 ay ücretsiz kullanım sunar. Tanıtım döneminizin ilk ayında bu tür fırsatlardan yararlanmaya çalışın ve etkinizi yükseltin.
  3. Arama motoru reklamcılığında sunulan reklam kuponlarını edinmeye çalışın. Küçük de olsa bu kuponları bulup doğru şekilde reklamlar verin. Genel kullanıcılara ulaşmak yerine önemli gördüğünüz kişileri yakalamayı düşünebilirsiniz.
  4. Verimli dış kaynak kullanımına yönelin. Özellikle üniversite öğrencileri sizin için düşük maliyetlere çok güzel işler çıkarabiliyor. İşi başkası yapabilecekse, uygun şekilde ona yönlendirmeye çalışın. Siz girişiminiz için daha büyük adımlar atmakla ilgilenin.

Webrazzi’deki varlığınız nedeniyle yıllarca yeni girişimcilerden, girişimci adaylarından çok sayıda e-posta almışsınızdır. Orada yapılan yaptığı temel yanlışlar neler?

Yaklaşık 10 yıldır Webrazzi’de yazıyorum. Bunların önemli bir kısmı girişim haberleri, incelemeleri oldu. İletişim açısından soruyorsanız girişimcilerin genel hatası girişimlerini basit / doğru şekilde anlatamamak ve ısrarcı olmamak. Karşınızda tecrübeli bir kişi varsa kaş yapayım derken göz çıkarabilirsiniz. Girişimci ürününün temel amacını bilmeli ve bunu en basit şekilde ifade edebilmeli. Yanıt alamadığında ise hatırlatma yapmaktan çekinmemeli.

Ürün tarafındaki temel yanlışlar ise malum; gelir getirmeyen işlere odaklanmak, ürün özelliklerine fazla odaklanıp pazarlamayı unutmak, ekip içi uyumsuzluk, zamanında yatırım aramaya başlamamak, kendine fazla güvenmek, pivot etmekten korkmak… Bir üst pencereden bakarsam bence en temelde iki tür tecrübe eksikliği var, biri işlevsel diğeri entelektüel. Yani pratik ve teorik tecrübe. 40 yaşın üzerindeki girişimcilerin daha başarılı olması da bunun bir göstergesi. Elbette 40 yaşını bekleyelim demiyorum ama girişimci gerek kendi başına gerekse başkalarından edindiği tecrübelerle belli bir seviyeye gelmiş olmalı. Bu tecrübeleri de sürekli yeni şeyler öğrenme hevesiyle harmanlamalı.

Yine gözlem ve tecrübelerinizden yola çıkarak, girişimciliğin dikenli yolları hakkında -heyecana kapılarak da olsa- göz ardı edilen gerçekler neler?

Göz ardı edilen en büyük gerçek sanırım çok çalışmanın gerekliliği, işler kötüye gittiğinde senkron bir direniş gösterip gösterilmeyeceği. İnternette inanılmaz bir teori bolluğu var ama iş çalışmaya geldiğinde girişimcilerin yüzde 90’ı, hatta daha fazlası dökülüyor. Kurucu ortakların öğrenme tutkusu ve acı eşiği birbirine denk değilse önce ekipte sonra girişimde dağılmalar oluyor. Diğer yandan nakit akışını hesaplamayı çok göz ardı ediyoruz. Türkiye’de gelir elde etmeyen girişimlerin ömrü çok kısa. Girişimciye nakitin ne zaman biteceği sorulduğunda tak diye cevap verebilmeli ve buna göre gelir veya yatırım arayışında olmalı. Ve elbette odaklanma önemli, aynı anda birden fazla önemli işi halletmek çok zor.

Yukarıdaki sorunun tersi, gereksizce umutsuzluğa kapıldığımız, girişimcinin modunu düşüren şeyler ve bunları aşmanın yolları?

Bence insanın en önemli iki güdüsünden biri umut (diğeri merak). Girişimcinin morali gerek iş gerekse aile sorunları nedeniyle bozulabilir. Yukarıda da dediğim gibi girişimci aslında o yüzde 10’luk, hatta yüzde 1’lik kesimde kalmaya çalışan kişi. Dolayısıyla umutsuzlukla karşılaşmak çok olası ama girişimci her sorunun bir çözümü olduğuna inanmalı ve “ben bu sorunu nasıl çözerim?” diye çözüm odaklı düşünmeli. İranlı ünlü hekim ve filozof Ebubekir Er-Razi’nin dediği gibi, meşguliyet en iyi tedavidir. Girişimci moralinin bozuk olduğu anlarda bile sürekli ilerleme, çalışma idrakini ve enerjisini koruyabilirse hemen her şeyin üstesinden gelebilir. Süreklilik bir noktada mutlaka yeni bir yol açıyor.

"Gözden Kaçanlar" serimizde fotoğraftan kripto paraya, sinemadan gen düzenlemelerine kadar, akla gelebilecek her alandan farklı isimlere gözden kaçanlar hakkında 4 soru sorup kısa ve net cevaplar alıyoruz.

Yeni konuk, yıllardır Webrazzi'de girişimciliğe dair haber ve incelemeleriyle takip ettiğimiz, "Türkiye'nin İnternet Girişimleri" temalı kitabının hazırlıklarını sürdüren Fırat Demirel. Kendisinden, bu gözlem ve deneyimleri ışığında girişimci ve girişimci adaylarına faydalı olabilecek cevaplar aldık.

1 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği