Gençler arasında kitap okuma oranı düşmeye devam ediyor

Araştırmacılar ergenlerin kitap okuma oranlarının düşmesi ile birlikte, zihinsel sağlık ve yeteneklerinin tehlike altında olduğunu söylüyor.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Araştırmacılar ergenlerin kitap okuma oranlarının düşmesi ile birlikte,  zihinsel sağlık ve yeteneklerinin, tehlike altında olduğunu söylüyor. ABD’de gençler arasında 1970’lerde yüzde 60 olan kitap okuma oranı 2016’da yüzde 16’ya kadar düştü. Yapılan ankette her üç ergenden birinin 2016 yılı içinde kendi isteğiyle bir kitap ya da dergi alıp okumadığı belirlendi. Ergenlerin günlük sosyal medya ve mesajlaşma ortalaması ise 6 saat civarında. American Journal of Psychology dergisinde yayımlanan makaleye göre akıllı telefonlar sadece kitaplara değil, televizyon ve sinemaya yönelik ilgiyi de azaltıyor.

Çalışma Michigan Üniversitesinin Monitoring the Future (Geleceği Gözlemleme) projesinden veriler toplanarak gerçekleştirildi. Proje kapsamında 1975’ten bu yana lise öğrencilerinin gidişatı inceleniyor. Çalışma aynı zamanda 12 yaşındaki çocukların sosyal medya kullanımında da artış tespit etti. 2008’de bu çocukların yüzde 52’si günlük olarak sosyal medya kullandıklarını söylerken 2016’da bu oran yüzde 82’ye çıktı.

Uzun yazılar okumak zihinsel yetenekleri geliştiriyor

San Diego Üniversitesi psikoloji profesörü Jean Twenge ve çalışmanın yazarlarından birisi dijital teknolojinin çocuklar üzerindeki etkisine dikkat çekti. Twenge “Kitap ya da dergi makalesi gibi uzun formda yazılar okumak, karmaşık fikirleri anlamak ve eleştirel düşünce yetenekleri geliştirmek için çok önemli” diyor. Twenge ayrıca konu hakkındaki düşüncelerini ‘iGen: Bugünün Süper-Bağlı Çocukları Neden Daha Az İsyankar, Daha Hoşgörülü, Daha Az Mutlu ve Yetişkinliğe Tamamen Hazırlıksız Olarak Yetişiyor ve Bu Durum Bizler İçin Ne Anlama Geliyor?” adlı kitabında anlatıyor.

Ancak sorun sadece çocukların zihinsel yetenekleri değil, zihinsel sağlık da bu durumdan etkileniyor. Araştırmacılar American Journal of Epidemology dergisinde, 5 bin 208 bireyden topladıkları verileri yayımladı. Buna göre Facebook, kullanıcıların zihinsel sağlığına genellikle olumsuz etki ediyor.

“Günde 2 saat akıllı telefon kullanmak zararlı değil”

Ancak Oxford Internet Enstitüsünden Andrew Przybylski geçtiğimiz yıl British Medical Journal dergisinde yayımlanan çalışmasında “İnsanlar bazı ölçümlerle ergenlerdeki mutsuzluğun arttığını ve teknoloji kullanımının arttığını görüyor. Sonra da A, B’nin sonucudur gibi bir neticeye ulaşıyor.” diyor. BBC’nin ‘Trust Me I’m a Doctor’ (Bana Güvenin Ben Doktorum) adlı programına katılan Przybylski hafta içi günde 2 saat hafta sonu ise günde 4 saat akıllı telefon kullanmanın genel olarak olumlu bir etki yaratabileceğini ancak bu sürelerin aşılması halinde bu etkinin zararlı olabileceğini söylemişti.

Bu yazıyı okuduktan sonra, yeni neslin gerektiği kadar okumadığı konusunda yorumlarda bulunmak isteyen okuyucularımız lütfen yorumlarının sonuna bir yerine iki adet nokta koysun. Böylece bu yazıyı da sonuna kadar okuduğunuzu ve eleştirdiğiniz kişilerle aynı durumda olmadığınızı görebiliriz.

Kaynak: RT

Araştırmacılar ergenlerin kitap okuma oranlarının düşmesi ile birlikte,  zihinsel sağlık ve yeteneklerinin, tehlike altında olduğunu söylüyor. ABD'de gençler arasında 1970'lerde yüzde 60 olan kitap okuma oranı 2016'da yüzde 16'ya kadar düştü. Yapılan ankette her üç ergenden birinin 2016 yılı içinde kendi isteğiyle bir kitap ya da dergi alıp okumadığı belirlendi. Ergenlerin günlük sosyal medya ve mesajlaşma ortalaması ise 6 saat civarında. Araştırmacılar uzun yazı okumayan gençlerin zihinsel yeteneklerinin köreldiğini, sosyal medyada uzun süre vakit geçirenlerin ise zihinsel sağlığına zarar verdiğini söylüyor.

17 Yorum

  • kesinlikle katılıyorum. benim de aralarinda bulundugum yeni nesil kitap, dergi, makale okuma konusunda sınıfta kalmiş durumda. ben de bu kalmislar arasind asayilabilirim ne kadar buna gayret göstersem de oyunlar, sosyal medya ve türevleri bunu cok zorlastırıyor. umarim bu an önce bu durumdan kurtulurum..

  • Eskiden hakikaten çok okurdum. Bu hikaye bana da uyuyor. Merak etme admin sonuna kadar okudum zor oldu ama:)..

  • Kitap okumak gerçekten barut gibi, bir kez tutuşunca bir daha sönmüyor. Bende zamanında etkilenen bir insan olarak ülkemizde kitap okumanın aşılanamadığı hatta önyargı oluşmasının sebebi eğitim sistemi ve Edebiyatçılardır. NASIL mi?
    Öğrencilerin okuma alışkanlığı kazanacağı yıllarda, onların dikkatini çekebilecek, sürükleyici ve akıcı kitaplar yerine 18. ve 19 yy klasikleri dayatılması. Edebi dili ağır ilerlemeyen bu kitaplar önyargı oluşturup bilaçaltına kitaplar dost değil düşman olarak empoze ediliyor. Bilimde olduğu kadar bu alandada çağa ayak uydurmak gerekli. Günümüzde çok daha iyi ve günümüz konuşma diliyle yazılıyor kitaplar. Okunmasın mı ? Elbette okusunlar ama önce okuma alışkanlıklarını sevecekleri türler ve ilgi alanlarına göre seçme hakkını verelim, özgür bırakalım. Polisiye,macera, aşk vs… sevdiklerini okusunlar alışsınlar. Ordan politika, tarih, felsefe, finans gibi konulara geçeceklerdir. Edebi kitaplar ve klasiklere dilerlerse kendileri herşey oturunca geçeceklerdir. Lütfen öğretmen arkadaşlar bu yanlışınızdan bir an önce vazgeçin. Buradan sn amirim Serdar KUZULOĞLU na da sesleniyorum bu konulara sizde el atın, gündeme getirin ..

    • bravo kesinlikle katılıyorum.jendimden örnek vereyim küçükken dayatılan bu klasikler tarı kitaplardan nefret ederdim ve de insanlar bu saçma şeylerde ne buluyor diye kendime sorardım.okuma alışkanlığını çok geç edindim.şimdi klasikleri gece gündüz okumaya doyamıyorum.neyin ne olduğunu yaş ilerledikçe anlıyor insan.ilkokul çocuğuna suç ve cezayı dayatmanın pek izah edilebilir bir tarafı yok.

    • Ben de dediklerinize katılıyorum. Belki daha keyifli kitaplarla insanlar okuma alışkanlığı kazanabilir. Kendi maceranı seç tarzındaki kitaplar sayesinde okumayı sevdiğimi söyleyebilirim..

  • Son paragrafa gelene kadar bazı satırları atlamıştım. Sonunu okuyunca baştan aldım.. :)

  • Edebiyat derslerinde öğrencilerim uzun metinlere karşı daha ilgisiz ve sabırsızlar. Önceki yıllarla kıyasladığımızda ciddi bir düşüş var..

  • bu gidişat engellenemez birşey.ama bence şöyle birşey de var ki;tarihin seyrini değiştirebilecek kapasitedeki çocuklar,(yarının yetişkinleri) telefona sosyal medyaya takılmadan okuması gereken kitap dergi gazete makale vs. makaleleri okuyacaktır ve de yapılması gerekenleri yapacaktır.
    dolaysıyla bu kanı,geneli kapsar ama istisnalar da kaideyi bozar.

  • Çok güzel bir tespit. Bizde ertasfımızdan bunu rahatlıkla görebiliyoruz..

  • Okuma alışkanlığı bizde teknolojiye bağlanmayacak kadar zayıftı zaten bizde. Telefon – tablet/internet sarmalı daha yokken de evlerde kütüphane bulunmazdı. O zaman da televizyon başında geçiyordu saatler.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği