Et yeme sevdamız iklim değişikliğiyle savaşta elimizi zayıflatıyor

Küresel ısınmanın asıl sebebi sürekli çoğalmamız ve et yeme merakımız. Nüfus ve bununla birlikte hayvansal ürün tüketimi arttıkça küresel ısınma da artıyor.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Birleşmiş Milletler Hükumetlerarası İklim Değişikliği Paneli, küresel ısınmayı durdurmak için önümüzdeki 30 yıl içinde ciddi önlemler almamız gerektiğini söyleyeli bir hafta oldu. Belki bireysel olarak bu önlemlere katkıda bulunmak amacıyla otomobile ve uçağa daha az biniyor olabilirsiniz. Kısa mesafede bisiklet kullanmak ya da yürümek iyi niyetli bir çaba ama küresel ısınmanın asıl sebebi sürekli çoğalmamız ve et yeme merakımız.

Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) tarafından yapılan araştırmaya göre nüfus artışı, et tüketimi ve tarımın, küresel ısınmayı 2 santigratın altında tutma çabalarımız için harcadığımız bütçenin önemli bir kısmını harcadığını gösteriyor. Bu şartlar altında, küresel ısınmayı 1,5 santigratın altında tutma hedefi neredeyse imkansız hale geliyor. 2 derecelik artış ise çok yıkıcı sonuçlara sebep olabilir.

Nüfus ve tüketim artıyor

Küresel nüfusun 2050’ye kadar 10 milyara ulaşması bekleniyor. Mevcut gidişata göre ise et ve süt ürünleri tüketiminde de patlama yaşanacağı öngörülüyor. 2050’de insanların bugüne göre yüzde 70 daha fazla hayvansal gıda tüketeceği tahmin ediliyor.

30 yıl içinde iklim felaketi yaşamamak için beslenme şeklimizi değiştirmeliyiz. Örneğin, dana eti tüketirken, her bir milyon kalori için 220 ton karbondioksit atmosfere salınıyor. Aynı kaloriyi bezelye yiyerek alacak olsak 30 kat daha az karbondioksit salınmış olacaktı. Bu hesapta arazi kullanımı hesaba katılmıyor. Dana eti üretmek için hayvanları besleyecek otlaklara ve barınaklara ihtiyaç var. Aynı alanı bitki yetiştirmek için kullansak çok daha fazla kişiyi besleyebilirdik. Bu mantık tüm hayvansal gıdalar için geçerli.

Et tüketimini azaltmamız şart

Bu bilgiler ışığında, hayvansal ürün tüketimimizi ciddi anlamda azaltmak dışında alacağımız diğer iklim değişikliği önlemleri çok da yeterli olmayabilir. Neyse ki hayvansal ürünlerden tamamen vazgeçmek zorunda değiliz. Laboratuvarda et üreten şirketler, bu teknolojiyi daha az maliyetli hale getirdiğinde çevreye zarar vermeden et üretmek mümkün olabilecek. Öte yandan et tadı veren bitkisel ürünler geliştiren şirketler de hayvancılığı azaltmamıza yardımcı olabilir. Bezelyeden süt üreten Ripple Foods ya da yapay deri üretimi üzerine çalışan Bolt Threads ve Modern Meadow gibi şirketler sayesinde, hayvancılığın nimetlerinden vazgeçmeden hayvancılığı azaltmamız mümkün olabilir.

WRI da bu problemi çözmek için çalışmalar yürütüyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı, Karbon Nötr Şehirler Birliği ve diğer organizasyonlarla iş birliği yapan kuruluş, restoranların, şirketlerin ve hastanelerin bitkisel ürün seçeneklerini artırması için çalışıyor. Böylece 2030’a kadar gıda tabanlı karbon salınımının yüzde 25 azaltılması hedefine katkı sağlanması amaçlanıyor. Ayrıca restoranların ve kafelerin menülerinde değişiklik yapması ve sebze tabanlı yiyeceklerin de etler kadar lezzetli olmasının sağlanması için çalışmalar yürütülüyor.

Siz de evde et tüketiminizi azaltmayı düşünüyorsanız şu bilgi sizi cesaretlendirebilir: Eğer ABD’de herkes et yerine bezelye yemeye başlasaydı, 2020 karbon salınımı azaltma hedefinin yüzde 50 ila 75’ine anında ulaşılabilirdi.

Kaynak: Fast Company

Küresel ısınmanın asıl sebebi sürekli çoğalmamız ve et yeme merakımız. Nüfus ve bununla birlikte hayvansal ürün tüketimi arttıkça küresel ısınma da artıyor. 1 milyon kalorilik et üretmek için doğaya 220 ton karbondioksit salıyoruz. Aynı miktarda kaloriye sahip bezelye üretirsek 30 kat daha az karbondioksit salınımı yapmış oluyoruz. 2050'ye kadar küresel ısınmanın 2 dereceyi geçmesini ve dünyanın bir iklim felaketiyle karşılaşmasını önlemek istiyorsak hayvansal ürünlerden uzaklaşmamız gerekiyor. Yapay et ya da et tadına sahip bitkiler ürünler üreten şirketlerin çoğalmasıyla birlikte bu alternatiflere yönelmek dünyayı korumak için önemli bir adım olacak.

2 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği