Kolombiya, Kaliforniya ve San Francisco Üniversiteleri’nde çalışan araştırmacılar, farelerin beynindeki ‘anksiyete hücreleri’ni tespit etmeyi başardı. Daha sonra hayvanların zihnini kontrol etmek amacıyla bir tür yosundan ilham alan bir ışık kullandılar.
Araştırmacılar bu hücreleri tespit edebilmek için fareleri anksiyete tetikleyici çeşitli olaylara maruz bırakarak gözlemledi. Beynin duygu merkezi olarak adlandırılan hipokampusun anksiyeteyi tetikleyen durumlarda harekete geçen hücrelere ev sahipliği yaptığı görüldü. Bilimciler fareleri strese sokmak için doğal olarak korkacakları bir durum olan geniş boş alanlara yerleştirdi.
EurekAlert‘ün haberine göre Kolombiya Üniversitesi’nden Dr. James Hen konuyu şöyle açıkladı:
Bu hücreleri anksiyete hücresi olarak adlandırdık zira hücreler hayvanlar doğuştan korktukları yerlerde bulunduğunda harekete geçiyor. Fareler açısından baktığımızda bu yerler avcılar tarafından daha görünür oldukları açık veya yüksek alanlar oluyor.
Anksiyete hücrelerinin yeri tespit edildikten sonra optogenetik adı verilen yöntem kullanılarak farelerin beyinleri bir bakıma hack’lendi. Aslında optogenetik bir tür yosunun incelenerek değişik bir elektrik aktivitesinin gözlemlenmesiyle geliştirilmiş bir tür foto simülasyon (flaş ışıklarını düşünün). Optogenetikten faydalanan bilimciler normalde sakin duran farelerde anksiyete oluşturmayı ve anksiyeteyi durdurmayı başardı.
Ekip tarafından yayımlanan resmi raporda belirtildiği üzere, araştırma kapsamında hedeflenen hücreler kaçınma davranışı açısından gerekli. Bu yüzden hayvanlardaki anksiyete hücrelerini açıp kapatan bilimciler hayvanları korkusuz hale getirmeyi başarmış oldu. Teknoloji şimdilik sadece deneysel olsa da, insan beyninde de muhtemelen aynı hücrelerden bulunduğunu düşününce ileride depresyon ve anksiyeteyle başa çıkma anlayışımızın değişmesi mümkün görünüyor.
Yorumunuz: