ABD’de üretilen bitkilerin üçte biri tarladan bile toplanmıyor

Yakın zamanda yapılan bir araştırma, tarım ürünlerinin önemli bir kısmının tarlada çürümeye bırakıldığına dikkat çekiyor.

Haber Özeti

Tam Sürüm

ABD’de yiyeceklerin yüzde 40’ının yenmeden çöpe atıldığını daha önceden duymuş olabilirsiniz. Yiyecek israfıyla ilgili araştırmaların çoğu, dağıtım, perakende satış ve tüketici seviyesinde neyin yenmeden çöpe atıldığına odaklanıyor. Bu ölçümler, marketlerin ne kadar yiyeceği çöpe attığını ya da müşterilerin ne kadar yiyeceği buzdolaplarında çürümeye bıraktığını gösteriyor. Farklı bir çalışma yapmak isteyen Santa Clara Üniversitesi araştırmacıları, üretilen yiyeceklerin ne kadarının tarladan bile çıkmadan ziyan olduğunu araştırdı. Araştırmanın sonucu son derece endişe vericiydi.

Araştırma ekibine göre, yetiştirilen yiyeceklerin yaklaşık yüzde 33’ü ya hasat edilmiyor ya da tüketicilerin şartlarına uymayacağı düşüncesiyle tarlada bırakılıyor. Aslında yetiştiriciler ne kadar ürünün tarlada bırakılacağını önceden tahmin ediyor ancak Kuzey ve orta Kaliforniya’daki 123 tarlayı detaylı şekilde inceleyen Santa Clara ekibi, tarlada bırakılan yiyeceklerin yetiştiricilerin tahminlerini yüzde 157 aştığını fark etti. Bazı ürünlerin ziyan olması diğer ürünlere göre daha muhtemel. Mesela lahananın yüzde 55,6’sı tarlada kalırken enginarın sadece yüzde 4,7’si kalıyor. Kaliforniya’daki tek bir bölgeyle sınırlansa da bu araştırmanın sonuçları, yetiştiricileri ‘uyandırmalı’.

Bu israfa son vermek için çeşitli çözüm önerileri mevcut. Mesela satılmayan ürünlerin gerçekten ihtiyacı olan insanlara ulaşması için aşevleriyle iş birliği yapılabilir. Diğer bir çözüm önerisiyse satılmayan ürünlere özel bir iş pazarı kurmak yönünde. Ancak bu çözümün bir dezavantajı var. Tarlada bırakılacak nitelikteki ‘defolu’ besinler için yeterli piyasa talebi yok. Yine de bu anlamda çalışan birkaç yeni şirket var. Imperfect Produce adlı şirket, çok iyi durumda olmayan tarım ürünlerini paketleyip ucuz fiyatlarla direkt olarak tüketiciye sunuyor. Bu zamana dek 18 kilogramdan fazla yiyecek ziyan olmaktan kurtarıldı. Full Harvest adlı girişim, tarladaki çok iyi durumda olmayan tarım ürünlerini toplamaları için çiftçilerle çalışıyor. Çiftçilerin bu ürünleri yiyecek ve içecek şirketlerine satmalarına yardımcı oluyor.

Üretilen yiyeceklerin yüzde 30’u tedarik zincirine girmiyor

Full Harvest’ın CEO’su Christine Moseley, 15 yılını tedarik zinciri yönetiminde geçirip tonlarca yiyeceğin ziyan olduğuna şahitlik etmesinin ardından bu şirketi kurmuş. Moseley “Üretilen besinlerin yüzde 30’undan fazlasının tedarik zincirine bile girmemesi yiyecek israfı konusundaki en önemli detay. Yiyecek israfından bahsederken kullandığımız yüzde 40 oranındaki israfa, tarlalarda bırakılan tarım ürünlerinin yarattığı israf dahil değil.” diyor.

Kaynak: Fast Company

Yiyecek israfı konusuna farklı bir açıdan yaklaşmak isteyen bir grup araştırmacı, tarım ürünlerinin ne kadarının hiç toplanmadan tarlalarda bırakılarak ziyan olduğunu araştırdı. Kaliforniya'daki 123 tarlayı detaylı şekilde inceleyen ekip, yetiştirilen ürünlerin yaklaşık yüzde 33'ünün ya hasat edilmediğini ya da tüketicilerin şartlarına uymayacağı düşüncesiyle tarlada bırakıldığını gördü. Ayrıca bazı ürünlerin ziyan olması diğer ürünlere göre daha muhtemel. Mesela lahananın yüzde 55,6'sı tarlada kalırken enginarın sadece yüzde 4,7'si kalıyor. Bu endişe verici sonuç, ürün yetiştiricilerini harekete geçirmeli. Yiyecek israfına son vermek için çalışan birkaç şirket var. Mesela Imperfect Produce adlı şirket tarlalarda bırakılan ama tüketilebilir durumdaki tarım ürünlerini paketleyip ucuz fiyatlarla direkt olarak tüketiciye sunuyor. Bu sayede şimdiye dek 18 kilogramdan fazla yiyecek ziyan olmaktan kurtarıldı.

3 Yorum

  • Böyle bir durumun ispatlanması halinde, bir proje başlatılıp; kalan yiyeceklerin ihtiyaç sahiplerince tarlalardan toplanmasına izin verilir. Veya orada bulunan yardım kuruluşları, vakıflar vasıtasıyla tarlada çürümeye bırakılan yiyecekler toplanıp belli zaman aralıkları ile Afrika ülkelerine gönderilebilir.
    Eksiklikten olumsuzluktan çıkartılan bir ders olmasını sağlamalıyız.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği