Yunanistan’da DNA’sını 3 kişiden alan bir bebek dünyaya geldi

Annenin ölümcül mitokondri hastalığının çocuğa geçmesini önlemek için geliştirilen mitokondri bağışı yöntemi, doğurganlık tedavisi için kullanıldı.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Yunanistan’da üç kişinin DNA’sını taşıyan bir bebek dünyaya geldi. Salı günü doğan 2,9 kg ağırlığındaki erkek çocuğun ve 32 yaşındaki annesinin sağlığının iyi durumda olduğu belirtildi. Çalışmayı gerçekleştiren Yunan ve İspanyol doktorlar bunun tarihi bir gelişme olduğunu ve ilk kez IVF tekniğinin üç farklı kişinin DNA’sı kullanılarak doğurganlık sorunlarını çözmek için kullanıldığını belirttiler.

Ancak Birleşik Krallık’tan uzmanlar bu tedavinin kanıtlarla desteklenmediğini ve gereksiz bir risk alınarak gerçekleştirildiğini söyledi. Deneysel IVF tedavisi (mitokondri bağışı olarak da biliniyor) annenin yumurtası, babanın spermi ve bir kadın bağışçıdan alınan başka bir yumurta hücresi ile gerçekleştiriliyor.

Mitokondri hastalıkları için geliştirilmişti

İnsanların genlerinin yüzde 99,8’i vücutlarındaki her hücrenin çekirdeğinde bulunan 23 çift kromozomda bulunuyor. IVF işleminde de bu DNA’lar anne ve babadan geliyor. Ancak genetik malzemelerin çok küçük bir bölümü de hücrenin mitokondri adı verilen yapı taşında bulunuyor. Mitokondri bağışında annenin yumurta hücresinin mitokondrisi çıkarılıyor ve bağışçı kadının yumurta hücresinin mitokondrisi annenin yumurtasına yerleştiriliyor.

Bu tedavi ilk olarak ölümcül mitokondri hastalıklarının anneden çocuğa geçmesini önlemek için geliştirildi. Tedavi 2015’te Birleşik Krallık’ta yasal hale geldi ama başka hiçbir ülke bu tedavi ile ilgili bir yasa uygulamıyor. Bu tekniğin uygulandığı bilinen tek örnekte Ürdünlü bir aile, ABD’li doktorlar tarafından Meksika’daki bir klinikte tedavi edilmişti. Bu tedavi de tartışmaları beraberinde getirmişti.

En son tedavinin ardındaki doktorlar mitokondrinin başarılı hamilelikte rol oynadığını söylüyor ve bu yöntemin doğurganlık tedavilerinde daha geniş bir şekilde kullanılabileceğini düşünüyor. En son örnekteki 32 yaşındaki kadın daha önce dört kez başarısız IVF tedavileri geçirmişti.

“Sayısız kadına yardım edebilirim”

Yunanistan’daki tedavinin yapıldığı Institute of Life kliniğinde işleme yardımcı olan İspanyol Embriyolog Nuno Costa-Borges, sayısız kadına yardım edebileceğini be bu gelişmenin doğurganlık tedavisinde bir devrim olduğunu söyledi.

Ancak Costa-Borges’in iddiaları herhangi bir teste tabi tutulmadı. Oxford Üniversitesinden Doğurganlık Ortaklığı Tıp Yöneticisi Tim Child “Tekniğin riskleri tam olarak bilinmiyor. Mitokondri hastalığını tedavi etmek için kullanılsa anlaşılır olabilirdi ama bu durumda kabul edilebilir değil. Hasta IVF döngüsü kullanılmasına rağmen hamile kalmış olabilir. Kontrol örneklerinin de bulunduğu iyi tasarlanmış bir çalışma olmadan bu tekniğin hastaya herhangi bir fayda sağladığını söylemek mümkün değil.” diyor.

Birleşik Krallık doğurganlık düzenlemecisi İnsan Döllenmesi ve Embriyoloji Biriminden bir sözcü, Birleşik Krallık’ta bu tedavi için her başvurunun bireysel bir bazda değerlendirildiğini ve sadece çocuklarının yaşamını tehdit edecek mitokondri hastalığını çocuğa bulaştırma ihtimali olan hastaların bu değerlendirmeye tabi tutulduğunu söyledi. Sözcü “Tekniğin riskleri ve başarı oranı hakkında çok az bilgi var ve bu teknik sadece alternatif tedavilerin çok az işe yarayacağı ya da hiç işe yaramayacağı durumlarda dikkatle kullanılmalı.” dedi.

Kaynak: The Guardian

Yunanistan'da üç kişinin DNA'sını taşıyan bir bebek dünyaya geldi. Annenin ölümcül mitokondri hastalığının çocuğa geçmesini önlemek için geliştirilen mitokondri bağışı yöntemi, doğurganlık tedavisi için kullanıldı. Mitokondri bağışında annenin yumurta hücresinin mitokondrisi çıkarılıyor ve bağışçı kadının yumurta hücresinin mitokondrisi annenin yumurtasına yerleştiriliyor. Böylece doğan çocuğun DNA'sının küçük bir bölümü, bağışçı kadının yumurta hücresindeki mitokondriden geliyor. İngiliz yetkililer bu yöntemin doğurganlık tedavisi için gerçekten etkili olup olmadığına dair bir kanıt olmadığını ve daha detaylı çalışmalar yapılması gerektiğini söylüyor.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği