Haber Özeti
Tam Sürüm
Yakın zamanda yapılan bir McKinsey araştırmasında elde edilen verilere göre, genom bilimi, enerji depolama ve otomasyon gibi birçok teknoloji önümüzdeki yıllarda ekonomik ve toplumsal dönüşüme yön verecek. 2025 yılında 14 ila 33 trilyon Dolar arasında bir ekonomik etkiye sahip olması beklenen bu teknolojiler, gayrisafi küresel hasılanın üçte birini oluşturabilir.
Teknolojinin yönlendirdiği bir ekonomiye doğru ilerlerken üniversitelerin de yaklaşımlarını hızlıca değiştirmesi gerekiyor. World Economic Forum yazarı Farnam Jahanian, üniversitelerin yenilik ekosistemlerinde ve ekonomide oynadığı rolü dört temel başlıkta inceliyor.
Girişimciliği teşvik etmek
Keşiflerin hızı artarken ve küresel rekabet yoğunlaşırken, üniversiteler de akademik ortamın bir parçası olarak girişimciliği benimsiyor. 2017 itibariyle 200’den fazla üniversite inovasyon ve girişimciliğe ithaf edilen merkezler kurdu. Buluş ifşalarının sayısında son beş yılda önemli bir artış yaşandı ve 2016’da 25 bin 825’e yükseldi.
Örneğin Carnegie Mellon Üniversitesi öğrencileri 2011-2016 yılları arasında 173 yeni şirket kurdu ve yüklü miktarda yatırım aldı. Fonların yüzde 74’ü Pensilvanya eyaletinde tutularak bölgesel ekonomiye katkı sağlandı. ABD’deki diğer akademik kurumlarda da benzer sonuçlar alındı.
Özel sektör iş birliğini teşvik etmek
Bugünün rekabetçi ortamında üniversitelerin öncü şirketlerle, kuruluşlarla ve diğer araştırma odaklı kurumlarla iş birliği yapması gerek. Özel sektör, yetenekli öğrencilere önemli miktarlarda fon sağlayarak öğrencilerin akademi içindeki ve dışındaki parlak zihinlerle fikir alışverişinde bulunmasına fırsat veriyor.
Kurumlar da bu ortaklıkların sağladığı yüksek değer ve getirinin farkına varıyor. ABD Ulusal Bilim Vakfı tarafından elde edilen verilere göre, özel sektörün üniversitelerdeki araştırma-geliştirme çalışmaları için yaptığı yatırım, son 10 yılda her yıl ortalama yüzde 5,5 artarak, 2006’da 2,4 milyar Dolar’ken 2016’da 4,2 milyar Dolar’a yükseldi.
Çeşitliliği desteklemek
Ekonomik dönüşüm hız kazanırken, üniversitelerin farklı bakış açılarını bünyesinde toplamaya devam etme konusunda dikkatli olması gerek.
Özellikle de FeTeMM bağlantılı mesleklerde çeşitliliği desteklemek, teknolojinin yönlendirdiği bir ekonominin gerektirdiği ekonomik talepleri karşılama açısından önem taşıyor. ABD İşçi İstatistikleri Bürosu, FeTeMM bağlantılı mesleklerin 2014-2024 yılları arasında yüzde 8,9 oranında artacağını öngörüyor. FeTeMM bağlantılı olmayanların büyüme oranı ise yüzde 6,4 olarak belirlendi.
Teknoloji ve toplumun bağlantı noktasını bulmak
Teknolojinin insanlığa otomatik olarak faydalı olacağını garanti etmenin bir yolu yok elbette. Bu noktada üniversitelere düşen görev, teknolojiyi hem makinelere hem insanlara fayda sağlayacak biçimde yön verecek insanları bir araya getirip iş birliği içinde çalışmalarını sağlamak.
Kaynak: World Economic Forum
Dijital devrim her geçen gün hızlanıyor. Otomasyondaki gelişmeler, bilginin dijitalleşmesi, veriye daha önce hiç olmadığı kadar kolay erişmek, bilginin demokratikleşmesi... Bütün bunlar sağlık hizmetlerinden ulaşıma kadar ekonominin bütün sektörlerini dönüştürüyor. World Economic Forum yazarı ve akademisyen Farnam Jahanian, üniversitelerin girişimciliği, çeşitliliği özel sektör ve üniversite iş birliğini teşvik ederek, teknoloji ve toplumun ortak çıkarını gözeterek inovasyona yön verdiğini ve vermesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Yorum Ekle