Haber Özeti
Tam Sürüm
Türkiye’de bugüne kadar yapılmış en geniş kapsamlı araştırma olan Türkiye’deki Gençlerin İyi Olma Hali Raporu’nun sonuçları, gençlik haftasında 81 ilden gelen yüzlerce gencin önünde açıklandı.
Araştırma, Türkiye’nin önde gelen sivil toplum kuruluşlarından Habitat Derneği tarafından yürütüldü. Gençlerin iyi olma halinden yola çıkan raporda, iş hayatından sağlığa, yaşanılan şehirden güvenliğe kadar 62 başlıkta veriler toplandı. 16 ilde 1209 gencin katılımıyla gerçekleştirilen araştırma maddi durum, eğitim, sağlık, ilişkiler, katılım, risk ve güvenlik başlıkları altında bir durum özeti çıkartmayı hedefliyor.
Dernek Başkanı Sezai Hazır raporu “Gençlerin siyasi yaşam ve gönüllü çalışmalara katılımı konusunda istenilen seviyede değil. Bu konuda yapılması gereken birçok düzenleme ve faaliyete ihtiyaç var.” şeklinde özetledi.
Araştırmanın çarpıcı bulgularına ev sahipliği yapan ‘umut’ konusu farklı katmanlarda farklı sonuçlara sahip. Örneğin iş arayan gençler diğer gençlere kıyasla anlamlı derecede umutsuz. Yanı sıra çalışan gençler arasında da umutlu olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 64 ile görece düşük. Gelecekten en fazla umutlu olanlar ise yüzde 77 ile öğrenciler. [inlinetweet prefix=”null” tweeter=”null” suffix=”null”]Gençlerde yaş ilerledikçe umutsuzluk artıyor.[/inlinetweet]
Gençler için siyaset oy kullanmaktan ibaret
Araştırmaya göre gençlerin büyük bir kesimi siyasete katılımı yalnızca oy kullanmaktan ibaret görüyor. Genel ve yerel seçimlerde oy kullanan gençlerin oranı yüzde 78,2 iken [inlinetweet prefix=”null” tweeter=”null” suffix=”null”]gençlerin aktif siyasette yer alma oranının sadece yüzde 3,9.[/inlinetweet]
Herhangi bir sivil toplum kuruluşuna, spor kulübüne ya da siyasi partiye üye olmayan gençlerin oranı yüzde 92,3.
Gençler için internet = sosyal medya
Raporda internetle sürekli iç içe olan gençlerin interneti kişisel gelişim veya eğitimleri için kullanmadıkları dikkat çekiyor.
Aylık gelirde ‘işler kesat’
En çarpıcı sonuçlardan biriyse gençlerin umut ve hayallerine yönelik belirleyici etkenlerden aylık gelir başlığı altında sıralandı. Sonuçlara göre [inlinetweet prefix=”null” tweeter=”null” suffix=”null”]Türkiye’de gençlerin yüzde 30’unun aylık geliri 600 TL’nin altında.[/inlinetweet]
Konser ya da tiyatro ‘hayali’
Türkiye’de gençlerin en sık yaptıkları faaliyet sinemaya gitmek. Yüzde 11’i haftada bir ve daha sık, yüzde 46’sı da ayda birkaç kez sinemaya gittiğini belirtmiş. İkinci sırada kitap satın almak (yüzde 12’si haftada birden fazla), üçüncü sıradaysa müzik ya da film satın almak geliyor. [inlinetweet prefix=”null” tweeter=”null” suffix=”null”]Hiç konsere ya da tiyatroya gitmeyen gençlerin oranı yüzde 81[/inlinetweet] gibi düşündürücü bir oranda.
Arkadaşlarla yapılan temel faaliyet ise ‘dolaşmak’.
“Benim hala umudum var”
Habitat Derneği Başkanı Sezai Hazır bu sonuçları “Tüm bunlara rağmen gençlerin yaşamdan memnuniyet dereceleri yüksek ve gençler geleceğe umutla bakıyor. Genç erkeklerin yüzde 69’u yaşamlarından memnunken genç kadınların memnuniyet oranı yüzde 72. Gelecekten umutlu olduğunu belirten genç kadınların oranı yüzde 68 iken genç erkeklerin oranı yüzde 65 olduğu görülmüştür.” şeklinde özetledi.
[alert type=blue ]Araştırma sonuçlarına yönelik kişisel yorumlarınızı bekleriz.[/alert]
Kaynak: Habitat Derneği
Habitat Gençlik Araştırması: Türkiye’de Gençlerin İyi Olma Hali Raporu ile gençlerin siyasi yaşam ve gönüllü çalışmalara katılımı konusunda istenilen seviyede olmadığı, bu konuda yapılması gereken birçok düzenleme ve faaliyete ihtiyaç duyulduğunu ortaya çıkardı. Ayrıca gençlerin yüzde 30'unun aylık gelirinin 600 Lira'nın altında olduğu tespit edildi. Olumsuz sonuçlara rağmen gençlerin geleceğe umutla baktığını belirtmesi de ilgi çekici noktalardan birisiydi.
Gençlere biçilmiş toplumsal roller ve içgüdüsel yaşama döngüsü bu bilgilere ulaşmamızı sağladı.
Doğrusunu söylemek gerekirse şaşırdım diyemem ancak sonuçlar oldukça düşündürücü ve üzücü. Acil bir şekilde bir şeyler yapılması lazım ancak bu şekilde ülkemiz için bir gelecek olabilir. :(
Bu arada “Ev Genci” diye bir tabiri ilk kez duyuyorum.
“Bir kafeye gitmek” ve “Kahveye gitmek” eylemlerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi ve de listede ikisinin de ilk üçe girmesi :(
Serdar beyin geçtiğimiz günlerde katıldığı bir programdan bir kesit getirdi aklıma. Konuşmacılardan biri akademisyen diğeri de fütürist. Bu iki kişi gençliğin işi seçtiğini ve şirketlerin bunun için kendini hazırladığını söylemişlerdi. Serdar bey de “işsizlik rakamları ortada, hangi gençlikten bahsediyoruz?” demişti. Pek sevgili ve yetkili dernek başkanı Sezai beyin açıklamalarına binaen şunu demek istiyorum; “işsizlik rakamları ortada, hangi gençlikmiş bu?” umutla bakabiliyorlar. kaç tane semt kahvesinde, kaç tane konfeksiyonda, kaç tane bu ülkenin yitip giden yerlerinde yapılan bir anket var? 2 seneye yakındır işsizim. Ve umutla bakamıyorum ne yazık ki. Bir dini cemaat ya da tarikat, siyasi bir yapılanma, parti teşkilatları üyeliği, dayı amca ekolü ve torpil olmadan gençler kolay kolay iş bulamıyor. İş bulduklarına varsayalım; kurumsal ahlak(sızlık) altında insanların düşünceleri, hayalleri, umutları törpüleniyor. Gençlik ne istiyor biliyor musunuz? Güçlünün yanında olmadan da var olabilmek. Sadece dolaşmak %73’lük bir sonuca tekabül ediyor. Neden ola ki? İşsiz ve parasız, ya da sadece işi ve parası olmamasından kaynaklı olabilir mi? Bir bar, lokanta, ya da eğlence yerinin önünden geçmekle, içeri girip huzurla tadını çıkarmak arasındaki araf çizgi “para” bu topraklarda. Her neyse çok dağıttım konuyu. Yapılan anket için emeğinize sağlık :) Fekat bu sonuçlar bana komik geliyor sadece. Hangi gençlik bu, bu ülkede yaşayıp da umudu olan? aynı soru kafamda dönüyor. Sağlam bir kapısı, dayanağı olmadan var olamayan gençlikten bahsediyoruz. Üzülerek belirtiyorum ki; ne bu ankete, ne de bu anketten daha kötü sonuçlar çıktığını varsayarak bu sonuçların asıl muhattabı olan devlet görevlilerinin bir yaptırımı ya da yatırımı olacağına inanıyorum. Hepimiz bize sorulmadan dünyaya getirildik, bu yüzden şaşkınız. Gençlik olarak daha da şaşkın…
Sinemaya gitmeden, kitap okumadan, müzik dinlemeden, konser ve tiyatro olmadan neredeyse sadece dolaşarak yaşayan bir kitle hayatından bu derece memnunsa çoktan fişi çekmiş demektir. Suya sabuna dokunmadan yaşanan gençlik kar etmek isteyen kapitalist girişimlerin gayet hoşuna gidecektir. Katma değer yaratmayan her türlü tüketime açık bir toplum haline gelmemiz ekonomimiz açısından ciddi bir tehlike. Katma değer üretimine hiç girmiyorum bile.
Üç gencimizden biri geleceğe dair umudunu kaybetmiş yani türkiyede yaşayan 15-24 yaş aralığındaki 13 milyon insanın 4 milyonu gelecekten umudunu kesmiş. Kaliteli eğitim alamayan, kendini geliştiremeyen, sosyal aktivitelere katılamayan 9 milyon gencin de halinden memnun olması sonucu analiz edilmeli.
Bırakın gelişim odaklı zeki çevik bir gençliğin yetişmesini herhangi bir sosyal aktiviteye dahi katılım oranı bu kadar düşük olan gençleri geleceğimiz olarak görüyoruz. En çok yaptıkları şey sosyal medya kullanmak.. Merak duygusunu sanatla, sporla, sosyal bilimlerle değil instagramda, facebookta kimin ne yaptığıyla tatmin eden çöp bir nesil yetişiyor. Bu tabloya bakarak Türkiye için bir umut göremiyorum maalesef.
Seyrek ile Hiç seçenekleri ayrı olmalıydı biraz yanıltıcı olmuş. Ortamala yılda bir kere belki beş kere giden bile seyrek/HİÇ olanı işaretlediğini düşünüyorum.
yarın genç kardeşim okulunu bitirip iş başvurusu yaptığında siyasi üyeliği sorgulanıyor malesef. bu durum, aileleri tarafından korkutularak genç kardeşimizin (aman,iyisimi hiçbir yerde görünmeyeyim) algısı oluşturuyor ve plansız yaşamın zararı başlıyor.
yani bilen,farkındalık sahibi olan, genç kardeşlerimizi korku dünyasına atıyoruz. gelecekte içine girdiği aktivitenin acaba kendisine zarar verirmi endişesi ile faliyet malesef gerçekleşmiyor. bilmeyen ise,yani farkında olmayan genç kardeşimiz mahalle abilerinin arkasında olduğundan …..
Eğitim geliştiği sürece, her şey güzel olacaktır.