Tren tünellerini buzdolabına çevirerek evleri ısıtabiliriz

Bir grup araştırmacı, tren tünellerindeki ısıdan faydalanarak civardaki evleri ısıtabildikleri bir sistem geliştirdi.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Trenler, elektronikler, insanlarla dolu tren tünelleri epeyce sıcak yerler oluyor. Teorik olarak baktığımızda bütün bu ısı, kullanılmayan bir enerji kaynağı olarak değerlendirilebilir. Bu fikirden yola çıkan EPFL Üniversitesi araştırmacıları, tren tünellerindeki havanın ısı aktarımını ölçüp, tünelin etrafındaki evlere ısıtma ve soğutma sağlayabilecek bir ısı geri kazanım sistemi tasarladı.

Yeraltı tren tünelleri ve istasyonlarındaki hava, birçok farklı kaynaktan ısı elde ediyor. Trenlerin fren yapma ve hızlanma hareketleri etraflarındaki havayı ısıtıyor. Işık ve sinyal gibi elektronik cihazlardan çıkan ısı ve bütün yolcuların vücut sıcaklığını da ekleyince ortamda epeyce potansiyel enerji oluşuyor. Bu tür yerlerde karmaşık havalandırma ve ısı kontrol sistemleri görmemiz tesadüf değil.

EPFL araştırmacılarının tasarladığı ısı geri kazanım sistemini kocaman bir buzdolabı gibi düşünebiliriz. Tünelin duvarlarına plastik borular yerleştirilecek. Boruların içi de ısı transferi yapan bir sıvıyla doldurulacak. Hatta sadece su bile kullanılabilir. Borulardan geçirilen soğuk sıvı, tüneldeki hava tarafından ısıtılacak ve yüzeye çıktığında ısınmış olacak. Sistem yaz aylarında klima gibi çalışmak üzere ayarlanabilir. Isı bu kez de evlerden çekilip toprağa bırakılabilir.

Kurulumu ucuz ve kullanım ömrü uzun

Sistemi kurmanın ucuz ve enerji tasarruflu olduğunu söyleyen ekip, kurulduğu zaman 100 yıl kadar kullanılabileceğini belirtiyor. Yapbozun en hassas parçası ise her 25 yıl değiştirilmesi gereken ısı pompaları olacak. Araştırmacılar, sistemi denemek için İsviçre’nin Lozan şehrinde henüz inşaat halinde olan bir metro hattını seçti. Testlerden elde edilen sonuca göre, 60 bin metre karelik bir alanı kaplayan sistem, bin 500 adet standart 80 metrekarelik apartman dairesinin ısı ihtiyacını karşılayabilecek nitelikte. Araştırmanın öncüsü Margaux Peltier’nin sözleri ise oldukça dikkat çekici: “Gaz yakıtlı ısınma biçimini bırakmak, şehrin karbondioksit salınımını yılda 2 milyon ton civarında azaltır.”

Yapılan araştırma, Applied Thermal Engineering dergisinde yayımlandı.

Kaynak: New Atlas

Trenlerin hızlanması, fren yapması, ışık ve sinyal gibi elektronik cihazlar insan vücudunun ısısıyla birleşince tren tünelleri epey sıcak yerler haline geliyor. Bu ısıyı faydalı bir amaç için kullanmak isteyen EPFL Üniversitesi araştırmacıları, dev bir buzdolabı mantığıyla çalışan ve 60 bin metrekarelik bir alanda test edilen bir sistem kurdu. Sistem, civardaki bin 500 adet standart 80 metrekarelik apartman dairesinin ısı ihtiyacını karşılayabilecek nitelikte. Mantığı ise basit; tünelin duvarlarına plastik borular yerleştiriliyor. Boruların içi de ısı transferi yapacak bir sıvıyla dolduruluyor. Borulardan geçirilen soğuk sıvı, tüneldeki hava tarafından ısıtılıyor ve yüzeye çıktığında ısınmış oluyor. İnşa edilmesinin ucuz ve enerji tasarruflu olduğu belirtilen sistem bir kez kurulduğu zaman 100 yıl kadar kullanılabilecek.

4 Yorum

  • Peki ya daha fazla sicak olan yerler.
    Zamaninda altin rafinersinde calsiirken altin ve diger metalleri eritmek icin cok yuksek sicakliklara ulasilmasi geriyordu 1200-3000derece gbi ve bu enerji ısı hic durmadan devam etmesine ragmen kışın ise yakıt olarak dogalgaz kullaniliyo.demem o ki metro tunelinde ki sicaklik metronun icinde ki insana bile faydasi olmaz bizim ülkede.

  • Türkiyede de uygulanan (özellikle doğalgazın olmadığı yerdeki villalarda kullanılıyor) yeraltından ısınmanın bir diğer metodu. Sonuçta ısı pompası.. Toprak yerine tünelden ısılelde ediliyor. Amerikada ısı pompası ile gökdelenler ısıtılıp soğutubiliyor. ilk maliyet yüksek sonra verimlilik çok yüksek olduğu için (yanlış bilmiyorsam COP>3,0) işletme maliyeti düşük.

  • Bu tarz mühendislik düşünceleri ve fikirler bence çok önemli zira bir yerleşkenin enerji maliyetini önemli ölçüde azaltır, Genellikle bu tarz fikirler Avrupa ülkelerinde çok gündeme geliyor. Asıl bu tarz fikirler Türkiye’de düşünülmesi lazım çünkü Ülkemizin şuanki Ekonomik konjonktürü için Maliyeti düşürücü fikirler Türkiye’ye ilaç olur işte burada Enerji ve elektrik mühendislerine büyük görev düşüyor.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği