Modemden duygu durumu tesbiti

Bir kişinin duygularını sadece yüzüne bakarak belirlemek her zaman kolay olmayabiliyor. Ancak MIT Bilgisayar Bilimi ve Yapay Zeka Laboratuvarı’nın (CSAIL) geliştirdiği yeni bir teknoloji sayesinde nefes alış veriş ve kalp ritimlerindeki en ufak değişimler bile ölçülebiliyor. Böylece araştırmacılar bir kişinin mutlu, üzgün, heyecanlı ya da sinirli olduğunu algılayabiliyor.

CSAIL’in EQ-Radio olarak da adlandırılan yeni cihazı, verileri kablosuz bağlantı sinyallerinden alıyor. Böylece bugüne kadar kullanılan duygu algılama sistemlerinden çok daha etkili ve basit bir yöntem kullanmış oluyor. Günümüzde çoğu duygu algılama sistemi, vücuda sensörler yerleştirerek ya da yüz algılama yazılımları geliştirilerek çalışıyor.

Nasıl çalışıyor?

Çalışmayı yürüten Profesör Dina Katabi “EQ-Radio kablosuz bağlantı sinyallerini kişinin vücudundan yansıtarak cihaza geri topluyor. Atış algılama algoritması ile yansımalardaki her bir kalp atışını inceleyip küçük değişimleri tespit edebiliyor. Bu değişimler incelenerek kişinin ne kadar uyarıldığı ve pozitif olarak etkilendiği ölçülebiliyor” şeklinde konuştu.

Bu ölçümler duyguyu belirlemek için kullanılıyor. Sinyaller düşük uyarım ve negatif etki gösterdiğinde cihaz bu duyguyu ‘üzgün’ olarak nitelendiriyor. Eğer uyarım yüksek ve etki pozitif ise bu da ‘heyecanlı’ olarak not ediliyor.

Korelasyonlar tabii ki kişiden kişiye değişiklik gösteriyor ancak insanların kalp atışının farklı duygu durumlarında nasıl değişiklik gösterdiğini anlayarak EQ-Radio temel duyguları yüzde 87 oranında doğru tahmin ediyor.

Araştırmanın yöneticilerinden Fadel Adib “Kalp kapakçıklarının mili saniyeler içinde açılıp kapanma verilerini ölçerek sistem kişinin kalbinin teklediği anları bile algılayabiliyor.” diyor.

Ne işe yarar?

EQ-Radio kablosuz bağlantı sinyallerinin sebepleri kolayca görülemeyen insan davranışına dair nasıl güvenilir bir şekilde bilgi toplayabileceğini gösteriyor. Bu veriler özellikle eğlence ve tüketici davranışı alanlarında oldukça faydalı olabilir. Ayrıca sistem, sağlığın korunması ve hastalık teşhisi alanlarında da çok büyük bir potansiyele sahip.

Gelecekte sinemalarda ya da televizyonlarda kullanılabileceği düşünülen bu yöntem, izlenilen filmin ya da programın hangi noktasında izleyicinin ne gibi duygular yaşadığını belirlemek ve buna göre kararlar almak amacıyla kullanılabilir.

Katabi “Çalışmamız kablosuz bağlantı sinyallerinin, her zaman çıplak gözle görülemeyen insan davranışlarına dair bilgileri elde edebileceğini gösteriyor. Elde ettiğimiz sonuçların gelecekte depresyon ya da anksiyete bozukluğu gibi rahatsızlıkların teşhisinde kullanılacak teknolojiler için de yol gösterici olacağına inanıyoruz.” dedi.

Kaynak: Futurism