Microsoft mevcut kaynaklarının önemli bir bölümünü kuantum bilgisayarları geliştirmek için ayırıyor. Teknoloji dünyasında, kullanılabilir kuantum bilgisayarların üretilebileceğine dair düşünce son dönemde daha da sağlamlaştı. Yazılım ve donanım konusunda dünya liderlerinden birisi olarak Microsoft bu alanda da öncü konumunda olmak istiyor.
Kuantum bilgisayarlar gerçekten oluşturulabilirse bu teknoloji ilaç tasarımından yapay zekaya ve modern fiziğin temellerinin anlaşılmasına kadar pek çok farklı alanda gelişmelere önayak olabilir. Bugüne kadar sadece bu konu üzerinde araştırmada bulunan Microsoft’un artık kuantum bilgisayarları gerçeğe dönüştürmek için çalışmaya başlaması, bu alanda IBM ve Google gibi diğer rakiplerinin önüne geçmek istediğini gösteriyor.
Öncelik kübit üretimi
Sadece iki boyutta var olan Anyon adlı parçacıkların süperbilgisayarın yapı taşı olarak kullanılmasını öngören örgüleme yöntemini izleyen Microsoft, bu alanda rakiplerinden farklı bir yol tercih etti. Kuantum bilgisayarlar üzerinde çalışan bilimciler bu alanda halen pek çok engelin bulunduğunu belirtiyor. İlerleme kaydedebilmek için öncelikle kuantum bilgisayarların temelini oluşturacak olan kübitlerin (qubit) başarılı bir şekilde üretilebiliyor olması gerekiyor. Sıradan bilgisayarlarda kullanılan ve belirli bir zaman diliminde açık ya da kapalı olabilen transistörlerin aksine bir kübit aynı anda hem açık hem de kapalı olabilen bir kuantum süperpozisyonunda bulunabiliyor. Bu da çok daha fazla işlemin aynı anda gerçekleştirilebilmesini sağlıyor. Bir kuantum bilgisayarında yüzlerce ya da binlerce kübit olacağı düşünülüyor.
Microsoft bunun için çalışmalara 2005 yılında kurduğu Station Q adlı laboratuvarında başlamıştı. Bu alanda son yıllarda gerçekleşen yeni gelişmelerle çalışmalar da hız kazanmış durumda. Kuantum bilgisayarlara olan inanç son yıllarda artmışsa da şimdiye dek gerçekten bir kuantum bilgisayar yapılabileceğini kesin olarak kanıtlayan bi çalışma bulunmuyor.
Fizikçiler bir araya geldi
Microsoft’un üzerinde çalışmayı tercih ettiği topolojik kuantum bilgisayarlar, bu yıl konu üzerinde çalışan üç fizikçiye Nobel Fizik Ödülü’nü getirdi. Daha önce pek çok Microsoft ürününde yöneticilik yapan Todd Holmdahl’ı bu projenin başına getiren Microsoft, Station Q‘nun başında bulunan Michael Freedman’ın yanı sıra dünya çapında bazı fizik profesörlerini de bünyesine kattı. Bu isimler arasında Delft Üniversitesinden Leo Kouwenhoven, Kopenhag Üniversitesinden Charles M. Marcus, Sydney Üniversitesinden David Reilly ve E.T.H. Zurich’ten Matthias Troyer bulunuyor.
İlk kez 1982’de Richard Feynman tarafından dile getirilen kuantum bilgisayarlar tahmin edildiği kapasitede çalışırsa, günümüzde çözülmesi çok zor olan şifreleme sistemlerini kolaylıkla çözebilecektir. Bu da pek çok sistemin bir anda güvensiz hale gelmesine ve dolayısıyla bir kaosa yol açabilir. Dr. Kouwenhoven ise hayalindeki kuantum bilgisayarın, kuantum problemlerini çözebilen bir bilgisayar olduğunu ifade ediyor.
Yorumunuz: