“İnsan ömrü daha fazla uzamayacak”

Yeni yapılan bir araştırmaya göre, insanlık olarak atletik performans, boy ve yaşam süresi konularında doruğa ulaştık.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Yeni bir araştırmaya göre, insanlık olarak atletik performans, boy ve yaşam süresi konularında doruğa ulaştık. Hatta araştırmacılar, çevre sorunları yüzünden bu konularda gerileyebileceğimizi söylüyor. Paris Descartes Üniversitesi’nde çalışan Fizyolog Jean-François Toussaint, “Beslenme, sağlık ve bilim alanlarında yaşanan sürekli gelişmelerin aksine yaşam süremiz artık artmıyor. Bu da modern toplumların insan ırkını gelebileceği en üst noktaya taşıdığını gösteriyor.” diyor.

100 yılda 3,5 santimetre uzadık

Araştırma ekibi yüzme, koşma, ağırlık kaldırma, paten ve bisiklet gibi çeşitli spor dallarındaki dünya rekorlarını inceledi. Bu dallarda yarışan Olimpiyat atletlerinin 1900’lerin başından 20. yüzyılın sonuna kadar sürekli olarak etkileyici bir gelişme gösterdiği görüldü. Fakat 20. yüzyılından sonundan bu yana Olimpiyat rekorlarında önemli bir değişiklik olmadığı fark edildi. Araştırma, artık daha fazla güçlenmediğimizi ve uzamadığımızı da ortaya koydu. [inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]1896’da doğanlarla 1996’da doğanların boyları karşılaştırıldığında, 187 ülkeden hem kadın hem erkeklerin boyunda 3,5 santimetrelik bir artış gözlemlendi.[/inlinetweet] Fakat son 30 yılda kaydedilen verilere bakıldığında, Kuzey Amerika ve Avrupa’daki yüksek gelirli ülke insanlarının boylarının değişmediği görüldü.

Bazı Afrika ülkelerinde boy ortalaması geriledi

Toussaint, “Ne kadar iyi beslenirsek beslenelim genetiğimiz bir noktada sınırlayıcı bir unsur haline geliyor. Uzun boylulara ‘selvi boylu’ desek bile hiçbirimiz bir servi kadar uzun olamayacağız. Genlerimiz daha fazla uzamamıza imkan vermiyor.” diyor. Boy sınırımız türümüzün en uzun üyeleri olan basketbol oyuncularına bakarak bile anlaşılabilir. Toussaint ve ekibi 1920’lerden başlayarak NBA oyuncularının boylarını inceledi ve Kristaps Porzingis gibi boyu 2,21 metre olan istisnalar olsa bile son 20 yılda NBA oyuncularının boy ortalamasının değişmediği gördü.

[inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]Araştırmaya göre, bazı Afrika ülkelerinde son on yılda yetişkin insan boy ortalaması azaldı.[/inlinetweet] Bunun sebebinin çevresel sorunlar olabileceğine işaret eden Toussaint, “Bu durum, bazı toplumların her bir çocuğa yetebilecek kadar besin sağlayamadığını ve genç bireylerin sağlığını koruyamadığını gösteriyor.” dedi.

Geçtiğimiz yüzyılda ortalama yaşam süresi 30 yıl arttı

İnsan ömrü konusuna gelince, 1997 yılında 122 yaşındayken ölen Fransız Jeanne Calment‘in rekoruna yaklaşmak pek mümkün görünmüyor. Toussaint ve ekibi çok az insanın bu yaşa kadar yaşayabileceğine inanıyor. ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri tarafından yayımlanan bir rapora göre, beslenme, hijyen ve tıbbi konularda yaşanan gelişmeler sayesinde yüksek gelirli ülkelerin ortalama yaşam süresinde 1900’lerden 2000’e kadar 30 yıl civarında bir artış görüldü. Fakat artık biyolojik sınırımız en yüksek noktaya ulaşmış olabilir. Toussaint, “İklim değişikliği daha sıcak hava dalgaları ve daha şiddetli hava şartları getirdikçe yaşlı bireyler daha korunmasız hale gelebilir ve bazı ülkelerde ortalama yaşam ömrü azalmaya devam edebilir.” diyor.

Karşıt görüşlüler de var

Fakat bu görüşe katılmayanlar da var. Bazı uzmanlar sayıları az da olsa bir grup insanın daha uzun süreler yaşayabileceğine inanıyor. McGill Üniversitesi’nde çalışan Biyolog Siegfried Hekimi, insan ömrünün belirlenebilir bir sınırı olmayabileceğini iddia ediyor. Hekimi, “Ömrümüzün yaşam şartlarına ne derece bağlı olduğunu bilmiyoruz. Daha iyi yaşam koşullarına bağlı olarak yaşam süresi de artıyor gibi duruyor.” dedi.

Kaynak: News Week

Bir araştırmaya göre, insanlık olarak atletik performans, boy ve yaşam süresi konularında doruğa ulaştık. Frontiers in Physiology adlı dergide yayımlanan araştırma için bir grup Fransız bilimci çeşitli alanlardaki 120 yıllık tarih kayıtlarını ve insanın atletik performansının, yaşam süresinin ve boyunun değişimini görmek için önceden yapılan araştırmaları inceledi. Endüstriyel, tıbbi ve bilimsel gelişmelerin yansıması olarak 20. yüzyılda bu üç alanda önemli bir artış görülse de, artışın hızı son yıllarda önemli ölçüde azaldı. Araştırma ekibi yüzme, koşma, ağırlık kaldırma, paten ve bisiklet gibi çeşitli spor dallarındaki dünya rekorlarını inceledi. Bu dallarda yarışan Olimpiyat atletlerinin 1900'lerin başından 20. yüzyılın sonuna kadar sürekli olarak etkileyici bir gelişme gösterdiği görüldü. Fakat 20. yüzyılından sonundan bu yana Olimpiyat rekorlarında önemli bir değişiklik olmadığı fark edildi. 1896'da doğanlarla 1996'da doğanların boyları karşılaştırıldığında, 187 ülkeden hem kadın hem erkeklerin boyunda 3,5 santimetrelik bir artış gözlemlendi. Fakat son 30 yılda kaydedilen verilere bakıldığında, Kuzey Amerika ve Avrupa'daki yüksek gelirli ülke insanlarının boylarının değişmediği görüldü. İnsan ömrü konusuna gelince, 1997 yılında 122 yaşındayken ölen Fransız Jeanne Calment'in rekoruna yaklaşmak pek mümkün görünmüyor. Toussaint ve ekibi çok az insanın bu yaşa kadar yaşayabileceğine inanıyor. ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri tarafından yayımlanan bir rapora göre, beslenme, hijyen ve tıbbi konularda yaşanan gelişmeler sayesinde yüksek gelirli ülkelerin ortalama yaşam süresinde 1900'lerden 2000'e kadar 30 yıl civarında bir artış görüldü. Fakat biyolojik sınırımız artık en yüksek noktaya ulaşmış olabilir.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği