Haftanın Pazarlama İletişimi Özeti: 44

17 - 24 Kasım 2018 tarihleri arasında Türkiye ve dünyada pazarlama iletişimi alanında olup bitenler.

Haftanın Pazarlama İletişimi Özeti‘yle hafta içi vakit darlığından gerekli özeni gösteremediğiniz gelişmeler, tartışmalar, öne çıkan projeler, trendler, çok konuşulanlar, gözden kaçanlar derken hızlıca haftayı toparlamak  ve gelecekte dönüp bakılacak iyi bir arşiv oluşturmak niyetindeyiz. Okurken linklere dikkat, her şey linklerde.

Fransız otomotiv devi Renault’un CEO’su Carlos Ghosn, Japonya’da vergi yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle tutuklandı. Bu yılın ilk yarısında 5,54 milyon araç satan Nissan, Renault, Mitsubishi ortaklığının genel başkanlığını yürüten Ghosn, 2011’den itibaren 5 yıl boyunca maaşını toplam 5 milyar Yen (yaklaşık 234 milyon TL) düşük göstermekle suçlanıyor.

Dolce & Gabbana, Çin’e özel hazırladığı reklam filminde çubukla pizza yemeye çalışan Çinli bir kadına yer verdiği için tepki görmüştü. Oryantalizm, ırkçılık, tepeden bakmacılık gibi suçlamalar yöneltilen marka, ‘en tepeden’ özür dilemek zorunda kaldı. Şirketin kurucuları Domenico Dolce ve Stefano Gabbana bir özür videosu çekti:

Geçtiğimiz aylarda fiyat artırmamak için gramajı düşüren markalarla ilgili haberler okumuştuk. Posta gazetesinin haberine göre bu zeka ürünü çözümü tuvalet kağıtlarında da görmek mümkün. Kağıdın eni ve boyu küçüldü, sarılı olduğu rulo genişledi. Haberde marka adı geçmiyor.

Ürettiği süt tozunda Rusya’da kullanımı yasak olan zararlı maddeler bulunduğu gerekçesiyle Rus yetkililer tarafından ürün alımı durdurulan Sütaş, konuyla ilgili ikinci bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Kriz yönetiminin de en acı gerçeklerinden biri, kısa cümlenin çoğunlukla uzun cümleyi yenmesi.

Türkiye Vodafone Vakfı ve Habitat Derneği, dijital geleceğe hazır gençlerin yetişmesine katkı sunmak amacıyla Yarını Kodlayanlar adlı bir projeye imza atmıştı. Bu kapsamda eğitim alan çocuklar, sokak hayvanları için kodla çalışan bir mama makinesi geliştirdi. Vodafone Zeytinburnu İstasyon Mağazası önüne yerleştirilen makineyi çalıştırmak için #BuMamaBenden diye tweet atmak yeterli.

Kristal Elma, ülkemizdeki yaratıcılığa katkı sunmak amacıyla seçici kurul tarafından belirlenecek bir kampanyayı uluslararası yarışmalara göndereceğini açıklamıştı. 21 Kasım’da toplanan kurul, Project House tarafından Vestel için hazırlanan “Ben Robot Değilim” çalışmasını seçti.

Reklam sektörüne girmişken, Adamlar Yapıyor adlı bloguyla bildiğimiz Eren Alphan‘ın ülkemizde çekilmiş en iyi reklam filmini belirlemeye çalıştığı anketini not edelim:

Gazetelerin ‘hızlı zamanlarını’ anımsatan bir polemiğe de şahitlik ettik bu hafta. Köşe yazarlarına “biz daha ölmemişiz, polemiklerimiz gündem olabiliyormuşuz hala” coşkusu yaşatmasının dışında medya-reklam-PR üçgeni açısından kayda değer bir olaydı bu. Bir HaberTürk yazarı, Hürriyet’in hafta sonu röportajlarıyla ünlü yazarı Ayşe Arman’ın para karşılığı röportaj yaptığını iddia etti. Sonra, muhtemelen “bunlar tam benlik olaylar” diye düşünen başka bir Sabah yazarı konuyu soruşturduğunu; Hürriyet yönetiminin de bu para işlerinden haberdar olduğunu, hatta alınan ‘canlının’ yarısını şirkete bırakması kaydıyla ses çıkarmadığını iddia etti. Aynı Sabah yazarı, Hürriyet’in başka bir yazarının önceki hafta bir yatak markasına dair yazdığı yazıyı hatırlatıp “lan yoksa?” demeye getirdi. O Hürriyet yazarı da bu Sabah yazarının seneler önce bir yatak markasına sayısız destan düzmekle meşhur olduğunu yazdı. Ayşe Arman kendisine yönelik iddiaları yalanladı. “Siz bunları kaça yazıyorsunuz” diye sataşanlar, “asıl siz o manşetleri kaça atıyorsunuz” diye cevaplayanlar derken köşe yazarları eski parıltılı günlerinden bir kesit yaşamış oldular. Birbirini çıkışta kavgaya çağıran genç YouTuber’lara bakınca fena da değilmiş aslında. Neyse, Hürriyet yönetimi gazetecilerin bu tip anlaşmalar yapmasının söz konusu olmadığını, özel projeler kapsamında ve gazete yönetiminin bilgisi dahilinde köşe yazarlarının da kullanıldığını açıkladı.

Yukarıdaki olayın temelinde muhtemelen içerik pazarlama, haber ve reklam masalarının birbirine yaklaşması, özel proje üretimi gibi ‘yeni dönemin sancıları’ var. Gelir modelleri çeşitlendirilirken böyle sorunların da ortaya çıkabileceği çokça konuşulmuştu.

Tam bu noktada, Campaign Türkiye’nin yeni sayısının kapak konusuna göz atılabilir: PR öldü, yaşasın PR 2.0.

Geçtiğimiz haftalarda Vatan gazetesinin baskısını durduran Demirören Medya Holding’de ‘icra kurulu başkanı’ olarak görev yapan Mehmet Soysal, Milliyet gazetesinde “medyanın selameti için bir şeyler yapmalıyız” temalı bir yazı yazdı. Bilen bilir; bir sektörün veya grubun tepesindeki insanlar “bir araya gelip bir şeyler yapmalıyız” diye feryat etmeye başlamışsa yapılacak bir şey kalmamış demektir. Türkiye’nin en büyük medya grubunun ‘olaya’ nasıl baktığını, dönüşümü nasıl okuduğunu görmek için bu yazı bir kenarda dursun.

Dünyanın en büyük dergi gruplarından Conde Nast 80 yıllık dergisi Glamour’ın önümüzdeki Ocak ayında son kez basılacağını açıkladı. Bir dönem ülkemizde de Doğuş Yayın Grubu çatısı altında şöyle bir görünüp kaybolan Glamour yayın hayatına ‘dijitalde’ devam edecek. Derginin yayın yönetmeni Samantha Barry kararın sorumluluğunu kendi üzerine aldı: “Büyüme alanımız dijital taraf. Ayrıca Glamour okurları için artık ‘aylık periyot’ bir şey ifade etmemeye başladı.”

‘Dijitale geçince’ her şey hallolmuyor elbette. İçerik siteleri yeni gelir kalemleri aramaya devam ediyor. BuzzFeed News okurlarına haberciliği desteklemek için yeni bir yöntem sunuyor: Aylık ya da yıllık abonelik planı. Ortaya koyduğu içerik tarzıyla çokça eleştiriye de maruz kalan BuzzFeed, yakın dönemde ‘daha ciddi’ haberlere de el atmaya karar veren BuzzFeed, Ağustos ayında okurlarından 5 Dolar ile 100 Dolar arasında değişen tek seferlik bağış toplamaya başlamıştı. Bu dönemde ortalama bağışın 20 Dolar’ın üzerinde olduğunu söyleyen şirket, bazı kullanıcıların da devamlı bağış yapmak için ayrı bir yöntem talep ettiğini belirtiyor. Geçtiğimiz yıl hedeflediği cironun yüzde 20 altında kalan Buzzfeed’in abonelik sitemine geçmesi şaşırtıcı değil.

Medyanın sorunlarından biri de telif ödeme(me)leri. Nilay Örnek önceki hafta bahsettiğimiz telif dosyasını tamamladı. Epey uzun denilebilecek dosya Journo’da yayında. Kısacık bir bölüm: Pek çok gazetecinin, çalıştığı kurumun ihtiyaçları için kendi kişisel kredisini kullandığını fark ettim. Bunun da insanları kırdığını…”

Popular Science Türkiye ekibi tarafından hazırlanan yeni bir dergi raflardaki yerini aldı. Uzun yıllardır İngiltere’de yayımlanan ve bilim, teknoloji, çevre, ulaşım gibi konulara yoğunlaşan How It Works’ün Türkçe versiyonu olan dergi, ‘kolay anlaşılır’ diliyle ve görsel zenginliğiyle dikkat çekiyor.

İlk çıktığı dönemde reklam konusunda yalpalayan Socrates (Hatta derginin yayın yönetmeni Caner Eler o dönemde katıldığı Kristal Elma Festivali’nde, işe ilk başta bir reklam müdürü alarak başlamaları gerektiğini acı bir şekilde tecrübe ettiklerini anlatmıştı) marka iş birliklerini geliştirmeye devam ediyor. Dergi, YouTube kanalında Samsung Galaxy Note 9 sponsorluğunda İz Bırakanlar adlı bir programa başladı. Programın ikinci konuğu Vedat Milor:

Netflix, Türkiye’de ikinci dizisini çekeceğini resmen duyurdu. Şimdilik, dizinin baş rolünde Beren Saat’i göreceğimiz bilgisinin dışında net bir şey yok.

BluTV de 30 Kasım’da izleyiciyle buluşacak yeni dizisi Bozkır’ın fragmanını paylaştı. Dizinin senaristi Levent Cantek, yönetmeni Bahadır İnce.

Pazar araştırması şirketi GfK Türkiye Çocukların Dijital Dünyayla İlişkisi başlıklı araştırmasının sonuçlarını Çocuk Haklarını Koruma Platformu’nun düzenlediği toplantıda açıkladı. 15 ilde 1-17 yaş arası toplam 802 çocuğu olan 537 ebeveynle yapılan araştırmadan birkaç not:

  • Çocukların akıllı telefon, tablet veya bilgisayarda geçirdikleri süre günde ortalama 2 saat 42 dakika. 1-3 yaş arası çocuklarda bu sürenin 1 saat 42 dakika olması ayrıca düşündürücü.
  • Yüzde 18’i ise internette hemen hemen hiç vakit geçirmiyor.
  • “Çocuğunuz interneti ne amaçla kullanıyor?” sorusuna verilen cevaplar sırasıyla şunlar: Oyun oynamak (yüzde 79), ödev ve eğitici faaliyetler (yüzde 76), video izlemek (yüzde 57), arkadaşlarıyla iletişimde olmak (yüzde 36), dizi / film izlemek (yüzde 28), fotoğraf / video paylaşmak (yüzde 24).
  • Türkiye’de çocuğu internette vakit geçiren ebeveynlerin yüzde 8’i sakıncalı sitelere karşı program / uygulama kullanırken, yüzde 14’ü böyle bir koruma kullanıp kullanmadığının farkında değil.
  • Sosyal medya hesabı olan çocukların yüzde 26’sının profili herkese açık durumda ve çocukların yüzde 40’ı özel yaşamlarıyla ilgili paylaşım yapıyor.

Instagram sahte beğeni, takip ve yorumlarla mücadele etmekte kararlı. Herhangi bir hesabın üçüncü parti uygulamalar kullanarak eklediği sahte beğeni ve yorumlar, Topluluk Kuralları‘na uymadığı gerekçesiyle silinecek. Platform, hangi hesapların bu servisleri kullandığını belirlemek için makine öğreniminden faydalandığını ve ilgili içerikleri otomatik olarak kaldıracağını söylüyor.

Bu arada Bigumigu’da da Türkiye’deki benzer kurumların Instagram’a ilişkisini irdeleyen bir dosya yayımlandı. Vox da daha önce bu konuya değinmişti:

Etkinlik tarafından haberlerle bitirelim:

Fortune Türkiye tarafından 20 Kasım’da düzenlenen CMO Summit kapsamında, DataExpert iş birliğiyle yapılan araştırma sonucu belirlenen en etkin 50 CMO’ya da ödülleri verildi.

İstanbul Ticaret Odası tarafından 7’ncisi düzenlenecek olan World Marketing Summit 4 Aralık’ta Haliç Kongre Merkezi’nde. Etkinliğin ‘ağır topu’ 87 yaşındaki pazarlama gurusu Philip Kotler.

Durumlar böyle. Haftaya yine görüşmek üzere, iyi tatiller!

1 Yorum

  • vay canına gerçekten gelişen bir çağdayız gelişimi bile farklı yorumlamak ve sorgulumak gerekli olduğu bir çağ :D

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği