Haftanın Özeti: 27

27 Nisan - 4 Mayıs 2015 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.

İnternet / Girişimler

  • 2011’de Twitter hesabı açan Google+ ilk mesajını 1 Mayıs 2015’te attı. Hayırdır?

  • Haftalardır aklımda; hep unutuyorum. Hafta özetlerine gelen en yoğun eleştiri linklerin -sıklıla- İngilizce sayfalara yönelmesi. Bu konuda yapacak bir şeyim olsun çok isterdim. Ama ne yazık ki Türk kullanıcılar yazmak ya da üretmektense tüketmeye daha iştahlı. Yani her içerik için tek tek, uzun uzun aramama rağmen çoğu zaman bahsettiğim konular için Türkçe link bulamıyorum. Kimsenin İngilizce bilmek zorunda olmadığını da kabul ediyorum ama ne kadar acı olsa da bu devirde İngilizce bilmemek neredeyse okuma-yazma bilmemek anlamına geliyor. Bu konuda sıkıntı yaşayanlardansanız sizi internetin altın anahtarlarından biriyle tanıştırmak isterim: Duolingo. İngilizce; hatta Klingon dahil birçok dili ücretsiz öğreten mucizevi, takdir edilesi bir hizmet.
  • Beslenmek tüm canlılar için biyolojik bir ihtiyaç ama insanoğlunun yemekle ilgili yeni bir beklentisi de var: tabağı sosyal medyada paylaşmak. Birileri bunu kafaya fena takmış ve ortaya Foodography çıkmış (Cübbeli Hoca duymasın).

  • Business Insider bir dönem Youtube’da fırtınalar estiren videolardaki kahramanların bugün ne halde olduğunu ve ne yaptığını araştırmış. Bu hafta okuduğum en keyifli haberlerden biriydi. Aşağıdaki ikiliyi gözünüz bir yerlerden ısırdı mı?

charlie

  • Google ve Amazon halka açılırken kendi alanlarındaki açık ara en büyük oyuncuydu. Ama hiçbirinin değeri 1 milyar dolar değildi. Bugün daha ismini yeni duyduğumuz birçok girişim için milyar dolar çerez oldu. Forbes dergisi bu garip durumu incelemiş.
  • PayPal Mafia terimi internet tabanlı ödeme sistemi PayPal’dan ayrılarak başarılı girişimler kurmuş kişileri temsil eder. Görünen o ki artık bir Twitter Mafia da var.
Büyük hali için tıklayın.
Büyük hali için tıklayın.
  • Voatz adlı mobil uygulama cep telefonumuzdan oy kullanabilmeyi sağlıyor. Türkiye’den bakınca ne kadar uzak bir hayal gibi geliyor, değil mi?
  • BlogBytes, blog okumaktan keyif alanlar için ilginç bir alternatif sunuyor. En faydalı, etkileyici, önemli yazıları sesli formatta e-posta olarak yolluyor. Bunun Türkçesi olsa hiç de fena olmazdı sanki.
  • Yukarıdaki girişim ilginizi çektiyse bağlantılı bir tavsiye de vermek isterim. Seslenen Kitap adlı Türkçe sesli kitap girişimi Forbes dergisinden seçme makaleleri her ay ücretsiz sunuyor. Nimet gibi hizmet. Bir deneyin derim.
  • Şirketlerin sosyal medya kullanım kurallarına yönelik güzel bir (Türkçe) derleme.
  • Bu hafta Instagram için bir kapsamlı bir veri analiz uygulaması yayına girdi: Minterio. Takipçi dağılım ve detayları, en iyi gönderim zamanları, en iyi gönderiler ve dahası. Fakat ücretli.

5

  • Instagram ile ilgili bir diğer güzellik ise Innbx. Tek bir cihazdan birden fazla hesabı yönetebilmenizi sağlıyor.
  • Önemli bir gelişme: Youtube kendi içeriğini üretme kararı aldı.
  • Enteresan bir ayrıntı. İlk yayına girdiği zaman özetlerde tanıttığım Internet Archive tarafından oluşturulan DOS oyunları arşivinden bir oyun linkini Twitter’dan paylaştığınızda doğrudan mesajın içinden oynayabiliyorsunuz. Aşağıdaki gibi.

  • Birkaç hafta önce de değindiğim Avrupa Birliği’nin Google’a karşı yürüttüğü anti-tekel mücadelesi sürüyor. Takipte kalmalı.
  • Mart ayında Türkiye’de en çok trafik alan siteler.
  • Yazılımcı adam hayat boyu kod mu yazacak? Arada eğlenmesi, kafayı dağıtması da gerek. Ama fazla dağıtmasa iyi olur. Code Deck bunu mümkün kılıyor.

5

  • SoundCloud sonunda podcast desteğine kavuştu! Oynatıcısıyla, sosyal medya desteği, iTunes uyumu ve yorum desteğiyle. Bak yine parmaklarım kaşındı…
  • 10 yıl önce kurulan (ve telif davaları yüzünden başı beladan kurtulmayanı) müzik stream hizmeti Grooveshark yapım şirketleriyle anlaştı ve… KAPANDI! Hakkında açılan 4 bin 907 dava karşılığında 736 milyon dolar tazminat talep edilen bir site için gayet beklenen bir karar diyebiliriz.
  • MailBridge, MailChimp üstünden bülten gönderimi yapanlara yönelik güzel bir çözüm sunuyor. Geri dönen (artık geçerli olmayan) e-postaları otomatik olarak gönderim listesinden çıkartarak gereksiz trafiği ve bütçe harcamalarını engelliyor. Birkaç ek optimizasyonu da katınca -kendi iddiasına göre- gönderim bedellerini 20 kat düşürüyor.
  • Kullanıcı deneyimi konusuna meraklılar için (tanıdık bir formatta) Türkçe UX notları.
  • 300’den fazla Türkçe eğitimi aylık 20TL’ye sınırsız sunan bir platform: Vidobu.
  • Google, Chrome tarayıcılar için geliştirdiği Password Alert adlı eklentiyle Gmail hesabınızı ele geçirmek isteyen kişi ve sitelere karşı erken uyarı sistemi geliştirdi. Yükleyin derim.
  • Twitter reklamlarındaki en büyük ilgi kaybı (kullanıcı trafiği olarak dünya beşincisi olan) Türkiye’de.

twitter-ads-by-country

  • Kitle fonlama akımı sayesinde uzaya araç yollamaktan müzik albümü çıkartmaya kadar neredeyse her hayal gerçeğe döndü. Ama internetin her detayında öncülük görevi üstlenen bir sektör nedense uzak durdu. Evet; sonunda porno sektörü de kitle fonlamaya giriyor. Onlar senaryoyu, oyuncuları ve ihtiyaç duydukları bütçeleri yazacak, ‘meraklıları’ fonlayacak. Cumfundme sitesinde geri sayımda!
  • Arkadaşlarınıza eşek şakası yapmak için harika bir araçla kategoriyi kapatıyorum: CloneZone. Dilediğiniz sitenin adresini giriyorsunuz, sayfayı olduğu gibi çekiyor. İstediğiniz yerini istediğiniz gibi değiştirip linkini yolluyorsunuz. Oluşturulan link esas siteninkine benzediği için ilk bakışta anlaması da zorlaşıyor. Buyrun cümbüşe (insan gibi kullanın lütfen, yüreğine indirmeyin kimsenin).

27 Yorum

  • Duolingo konusunda bende tavsiyede bulanabilirim. Kasım ayından beri düzenli olarak kullanıyorum. Şu an 14. seviyedeyim ve tüm aşamaları bitirmek üzereyim. İngilizce seviyem sadece rakamsal olarak değil gerçek anlamda da farklılık göstermeye başladı. Hikaye kitapları okuyabilir, dizileri ingilizce altyazılarla izleyebilir duruma geldim. Fakat unutulmaması gereken bu hizmeti kullanırken disiplinli olmanın şart olduğu.

    Genellikle benzeri çabalara girişirken ilk baştaki hevesimiz ve azmimizi koruyamamız sonunu getiremememize sebebiyet veriyor. Ayrıca sadece duolingo değil diğer yardımcı kaynaklarla da desteklemek şart. Sonuçta tüm gün Türkçe iletişim kuruyor ya da önümüze fırsat geldiğinde kendimizi denemekten çekiniyoruz. Bu nedenle ek yardımcı olarak kelime öğrenmek için https://babadum.com/ , günlük yaşam içinde BBC’nin http://www.bbc.co.uk/turkish/specials/2222_phrase_a_minute/index.shtml sitelerini önerebilirim. Bunun dışında internette youtube’da yer alan ingilizce ders anlatım videolarını da indirip mp3 olarak kaydederek mobil cihaza atmak ve işe giderken, eve dönerken dinlemek yardımcı olacaktır (başlangıç olarak https://www.youtube.com/watch?v=3-3grVHLDh4&list=PLtc5s9M6yBS2oA-crNPKzWYHYNYjOdack).

    Bir sonraki aşamada yandex’ten ayrılan bir kişinin desteği ile hayata başlayan vimbox.com ile eğitime devam etmeyi düşünüyorum.

    Serdar hocam haftanın özetlerinden birinde (17’nci sanırım) kapanış videosunda 1 yıl boyunca düzenli çalışarak masa tenisinde baya bi level atlayan birini örnek vermiştiniz. Becerebilir miyim bilmiyorum ama bende 1 yıl içinde sadece kendi kendime yeni bir dil öğrenmek için çalışmamı azimle, yılmadan, üşenmeden, usanmadan sürdürmeye gayret gösteriyorum.

    Umarım bir daha ki sefere size tamamı ile ingilizce bir mesaj atabilirim.

  • “Korsan yazılım kullanımında liderliği Çin açık arayla göğüslemiş durumda” degil gibi görünüyor => ABD daha da “önde”

  • Çok akıcı. Sıkılmadan begenerek okuyorum. Sağolun. Farklı bir gözle bakıyorsunuz.

  • Serdar bey benzer eleştiriler alıyor musunuz bilmiyorum ama “haftanın özeti” blogu takip edilemez hale getirdi. Format çok güzel, ara ara girip bakıyorum fakat keşke farklı bir blog veya anasayfayı işgal etmeyen bir kagegori olsa. Çünkü “Haftanın Özeti 3-5” gibi neredeyse bir şey ifade etmeyen anonim başlık ve uzun yazılar, özgün başlıkla yazılmış başka yazı yokmuş gibi yaptı blogu. Mesela eskiden böyle bir eleştiri getirecek olsam blogda mutlaka bu eleştiriye verilmiş bir cevap vardır diye yazılara bakar, bazen bulur bazen bulamazdım ama bu defa üşendim, çünkü rakamlardan oluşan 20 küsur başlığa vakit ayırmaya üşendim. Bence haftanın özeti meselesini bi daha düşünün. Değerli bir emek, güzel bir format ama blog’u domine etmesi iyi olmadı gibi. Sevgiler :)

    • Blogun içeriği yan menüdeki kategorizasyonla hala ulaşılabilir durumda. Bloga eskisi kadar ‘normal’ yazı yazamadığım ise ne yazık ki doğru. Birkaç hafta içinde bu özetler başka bir adres altına taşınacak ve orada devam edecek. Dolayısıyla bu derdiniz de ortadan kalkacak.

      Gerçi o zaman da ‘bloga neden artık hiç yazı girmiyor’ şikayetleri başlayacak ama yapacak bir şey yok. Tek başına en fazla bu kadar oluyor :)

  • Tıp öğrencisi olarak anatomiyi az çok bilirim. “İnsanları uzaktan kumanda ile yönetmekle ilgili video yüksek ihitmalle “fake”. Basitçe yürümek için kas grubu olarak sadece ayak ve bacaklarımızdakileri kullandığımız gözükse de kalça ve dengeli yürümek için kol kasları da kullanılır. Videodaki diğer bölümde bacağın üst iç yüzüne yerleştirilmiş elektrotlar gösterildiği hareketi yapmıyor, bacak içe doğru hakeket etmeliydi

  • Ben de kaç haftadır dil konusundaki yorumlara cevap yazacağım ama anca bu hafta fırsat bulabildim. Kaç kişi okur bilmem ama bir kişi de olsa katkım olsun.

    Duolingo’yu önermiyorum. (Nedenini yorumun en altına ayrıntılı yazıyorum)

    Peki alternatif olarak ne öneriyorum?

    Google Ventures’un da yatırım yaptığı englishcentral.com ve Cambridge Üniversitesi ile British Council’in önerdiği http://www.voscreen.com . Bu iki sitenin mantığı aynı. English Central yazma ve konuşma ile de cevap kabul ettiği için Voscreen’den bu açıdan önde. Ama videolarında kalite standartı tutturamadığı için, arayüzü gereksiz karışık olduğu için ve temel özellikleri dışında ücretli olduğu için bu yorumda tamamen ücretsiz olan Voscreen’den bahsedeceğim. Duolingo gibi Voscreen’de de gönüllü tercümanlık yapıyorum ve sistemin tüm işleyişini incelemek için hem kendim oynuyor hem öğrencilerime oynatıyorum.

    Voscreen’e üye olduktan hemen sonra karşınıza ortalama 10-15 saniyelik gerçek hayattan videolar geliyor. Film, belgesel, çizgi film, şarkı, futbol maçı, haber aklınıza gelebilecek her yerden kırpılmış videolar. Videoyu izledikten sonra iki seçenek çıkacak, sizden doğru tercümeyi işaretlemenizi isteyecek. Nasıl kullanacağınızı kurcalayarak öğrenirsiniz zaten. Nasıl yararlı olacağını anlatayım ben. Voscreen’le çalışırken defter tutun. İzlediğiniz videoda geçen cümleyi defterinize not alın. Cümleyi videoda duyduğunuz gibi aynı tonlama ve telaffuzla tekrar etmeye çalışın. Yeni öğrendiğiniz kelimeyi not alın, gerekirse tam tercümesini yazın. Bu şekilde “düzenli olarak” hergün 20 dakika çalışırsanız 2 yılda sıfırdan ileri seviyeye rahatça çıkarsınız. Dost acı söyler, kısa yol yok. Voscreen’e ek olarak okulda vs ders alıyorsanız kendi çabanızla kitap okuyorsanız veya 20 değil de 40 dakika oynarsanız bu süreyi kısaltabilirsiniz tabi ki. Kullanıcı deneyimlerini stories.voscreen.com adresinden okuyabilir motivasyon kazanabilir ve farklı çalışma teknikleri öğrenebilirsiniz.

    Bonus 1: lyricstraining.com adlı siteyi de eğlence için kullanabilirsiniz. Yine kurcalayınca çok rahat kullanımı anlarsınız. Şarkılardan dil öğrenmenizi, özellikle gramer öğrenmenizi tavsiye etmem. Ama telaffuz, kelime vs öğrenebilirsiniz ve eğleneceğiniz için motivasyonunuz artar.

    Bonus 2: miniversite.org adlı siteden ise okulda, sınavlarda kullanacağınız İngilizce için dilbilgisi öğrenebilirsiniz. Tüm seviyeler sırasıyla mevcut, ücretsiz, hatta üye olmanıza bile gerek yok.

    Online sistemler dışında özellikle İstanbul’da kaliteli, ücretsiz ders imkanları mevcut ama o bugünün konusu değil. Umarım faydası olur, herkese iyi çalışmalar.

    Duolingo:

    reCaptcha’nın mucidi Luis von Ahn tarafından kurulan Duolingo, ilk çıktığında tasarımı, kurgusu ve oyunlaştırması ile beni de heyecanlandırmıştı. Birçok öğrencime önerdim, kendim de Almancasını uzun süre kullanıp, İngilizcesini bitirdim ( https://instagram.com/p/zsrBy9iLWE/?taken-by=cagrihoca ). Söylendiği kadar verimli olmadığını anlamam biraz uzun sürdü. Duolingo’nun web sitesinde yayınladığı akademik kanıt raporu, diş macunu tavsiye eden üniversite laboratuvarları kadar tarafsız sadece. Duolingo Jason R. Levine başta olmak üzere eğitim teknolojilerini çok iyi kullanan İngilizce öğretmenleri tarafından eksi not almıştır. Kerstin Hammes’ın incelemesi şurada: http://fluentlanguage.co.uk/blog/duolingo-review-fluentlanguage Özetle Duolingo’nun çevirileri onun istediği gibi, robotik yapmadığınızda yanlış sayması, seslendirmelerin yine robotik olması, dildeki en önemli unsurlardan vurgu ve tonlamanın bulunmaması, yeterince pekiştirme imkanı vermeden bitirmesi Duolingo’yu dezavantajlı duruma getiriyor. Bu ve benzeri eleştirileri dikkate alıp bazı değişiklikler yaptılar ama yeterli değil. Gönüllü olarak tercümelerine katkıda bulunmaya devam ettiğim Duolingo’nun yapacağı düzeltmelerle ileride harika bir eğitim aracına dönüşeceğini umut ediyorum.

    • Çagrı hocam Hocam internette sayısal ingilizce diye bi kavram var. inceledim epey akla yatkın duruyor. sizin bu konuda ki fikrinizi alabilirmiyim…

  • Batman bayagı bildiginiz g.t gobekmiş.Simdiki Batman’lere bakınca 60lardaki Batman figuru karakter olarak zayıf,kitle olarak güçlü duruyor :)Haftalık özetlerinizi sabırsızlıkla bekliyoruz.

  • Amirim bu bedmen filmi erotik filmmiş yav. Pazar gecesi sinemasında böyle şeyler oluyor muydu?

  • Sayın amirim ufak bir önerim olacak, kitap dağarcığınıza saygı duymamak mümkün değil. Her hafta tavsiye edeceğiniz, sizde iz bırakmış bir kitap olursa beni çok mutlu edersiniz .Saygılar. Kadir Kulak

  • Selamlar Serdar Bey,

    Batman ülkemizde 1973’te sinemaya aktarıldı ancak bunun dünyada ilk olduğu bilgisi doğru değil. Daha önce 1943, 1945 ve 1949’da serial olarak sinemaya aktarıldı. O zamanlar sinemalarda böyle serialler gösterilirdi. “32 kısım, tekmili birden” deyimi de o dönemden kalmadır. Örneğin 1943’teki serial 15 kısımdan oluşuyor ve toplam süresi 260 dakika. Sinemada izlenmesi için üretilmeleri sebebiyle bu serialleri “film” olarak değerlendiriyoruz.

    1966 yılındaysa Adam West’in oynadığı Batman adlı tv dizisinin sinema filmi versiyonu yapıldı.

    Batman değil ama Zagor, Tom Braks, Kaptan Swing gibi İtalyan orjinli çizgiromanlar ilk kez ülkemizde sinemaya aktarıldı. Özellikle “Zagor”lar, türü sevenler arasında efsanedir.

  • Kardeşim ABD’de yaşıyor ve kendisini ziyaretimizde teharet musluğu sorunsalı bizi de olumsuz etkilemişti. Babam o kadar dert etti ki kendine, gitti yapı marketten boru filan aldı, çakma teharet sistemi ekledi… Yazınızı okuduktan sonra Kohler sitesini ziyaret ettim ve 6.000$’lık modeli görünce dumur oldum. İnsan o kadar para verdiği klozete hacet etmeye kıyar mı bilemedim.

  • Birkaç haftadır bazı sorunlar nedeniyle blogunuzu takip edememiştim ancak şimdi okuma fırsatı bulabiliyorum. Bloğunuzu okurken aynı zamanda not alma ihtiyacı da duyuyorum çünkü sonradan ihtiyaç duyabileceğim çok bilgi ihtiva ediyor. Keşke bu not aldıklarımı toplu olarak kaydedebileceğim bir sistem olsaydı sitede. Belki bugün yapılacak bir işlem değildir ama fırsat bulduğunuzda yada sitenin tasarımı ile ilgili yeni bir şeyler düşündüğünüzde belki kullanıcıların diledikleri gündem maddesini favorilerine ekleyebileceği bir sistem de ilave edebilirsiniz. Hatta istediği gündem maddesini Facebook Twitter üzerinden paylaşabilecek bir sistem de ilave edilebilir. Teşekkürler.

  • watt enerji değil güç birimidir. enerji birimi watt-saat’tir. yani “Dünya yıllık 20 trilyon kilowatt enerji tüketiyor.” cümlesi yanlış, olsa olsa “Dünya yıllık 20 trilyon kilowatt-saat enerji tüketiyor.” olur. aynı şekilde “7 ve 10 kilowattlık iki seçeneğe sahip” yerine “7 ve 10 kilowatt-saatlik iki seçeneğe sahip” olmalıydı. ufak bir anımsatma / düzeltme…

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği