16 - 22 Mart 2015 arasında 5 ana başlık altında Türkiye ve dünyadan haber, site, uygulama, cihaz, video, trendler (ve biraz daha fazlası).
Sinema / TV / Kültür / Sanat
- Tiyatroya yeni bir soluk getirerek 10 yılı geride bırakan DOT, İstanbul Kanyon AVM’de açacağı yeni salon için 500 öncü destekçi arıyor.
- South Park izlemeyi çok uzun zaman önce bıraktım ama televizyon tarihinde teknik ve üslup adına yeni bir sayfa açtığı konusundaki fikrim hala tazeliğini koruyor. Bu hafta denk geldiğim bir röportaj yaratılış öykülerini bizzat Yaratıcıları Trey Parker ve Matt Stone’nun ağzından aktarıyor. 1992 yılında üniversitede sinema bölümünde okurken sıkıntıdan doğan (aşağıdaki) kısa animasyon, South Park’ın da kökünü oluşturmuş. O yıl içinkullanılan dilin, konuların, esprilerin ve çizgi tarzının ne kadar radikal, cesur ve sıradışı olduğunu düşünün.
- Beni tanıyanlar Brain de Palma imzalı 1983 yapımı Scarface filmine tutkumu bilirler (kaç defa izlediğimi unuttum ama repliklerini asla). Bu yapımın en önemli ayrıntılarından biri de ana kahraman Tony Montana’nın (Al Pacino) malikanesidir. California’daki turist turlarının rotasında yer alan bu mekan 34 milyon dolardan satışa çıktı.
- İyi mi kötü mü kestiremiyorum ama Universal tarafından yapılan açıklamaya göre Scarface yeniden çekilecek. Şu ana kadar belli olan tek şey Yönetmen Pablo Larrain. Tony Montana rolünü üstlenecek kişinin Al Pacino ile karşılaştırılma yükünü sırtlaması kolay olmayacaktır eminim.
Bu derleme hoşunuza gittiyse hemen altta yer alan sosyal medya düğmeleri aracılığıyla ilgilenebilecek diğer arkadaşlarınızı haberdar edebilirsiniz. Yeni yazılardan öncelikli haberdar olmak için aşağıdaki forma e-posta adresinizi girmeniz yeterli.
Fikir ve katkılarınızı yorumlarınızla iletebilirsiniz. Benim için son derece yol gösterici ve fikir verici olduğunu belirtmek isterim.
Hepinize iyi Pazarlar.
Retro oyun sevenler için şunu ekleyebilirim. http://www.pica-pic.com
Ben bu oyunlarla hiç oynamadım. Daha basit ve isimsiz olanlarını oynadım. Bunlardan bir tanesini elimde tutmak isterdim.
Whatsapp’i bırakıp başka bir uygulamaya geçmeniz beni çok şaşırttı. Gizlilik detaylarına dair her hangi bir link ya da başlık bırakırsanız sevinirim. Ayrıca yazıda belirtmiş olduğunuz alternatif uygulamayıda yakın zamanda inceleyeceğim.
Elinize sağlık. Haftadan haberdar olmak ne güzel birşey arkadaş!
Ben de Telegram’da görüşecek insanları nasıl bulduğunuzu merak ettim. 50 milyon indirilmiş sanırım ama ben henüz etrafımda kullanan görmedim. Sizinle görüşmek isteyenlere Whatsapp yok Telegram’a mı gel diyorsunuz? O kısmı halledersek biz de geçmek isteriz amirim.
Benim butun arkadaslarim Telegram’da var. Olmayanlar da zamanla geliyor. Kullanmayanlar ile eposta ustunden haberlesiyoruz.
Ankara kökenli kilit uygulamasını çok beğendim, hayli geniş kullanım alanı var. Umarım çok başarılı olurlar. Bir de tanıtım filmindeki adam kapıdaki kadına kapıyı açıp yol verse daha şık olurdu. :)
Telegram’ı çıktığı günlerde kullanmaya başlamıştım. Güvenliği o kadar net değil. (http://goo.gl/je6vMA)
Aman canım zaten alınmadık bilgimiz mi kalmış ki diyerekten kullanmaya devam ettim. Tüm platformlarda çalışıyor. (Windows, Linux, Mac OS, Web, Android, IOS ..) bu en sevdiğim özellik, gerisi de Whatsapp ile tamamen aynı, yazılımcı olduğum için laptop ile daha fazla vakit geçiriyorum telefona bakmak zorunda kalmıyorum, mesaj kaçırmıyorum. Whatsapp Web’ini açmadan önce Telegram CEO’sundan tiyo almış diye bir yerde okumuştum yanlış hatırlamıyorsam. Whatsapp Web bence saçma olmuş. Telefondan bağımsız kullanamıyorsun ne anladık ki? Telegram Whatsapp’ı döver bence.
Link verdiğiniz yazı konuyla ilgili Türkçe yazan pek olmadığı çok karşınıza çıkıyor olabilir ancak oradaki iddiaların hepsine bizzat Telegram ekibi tarafından tek tek yanıt verildi (zaten yazıdaki iddialar da -yazının sonunda linki verilen- yabancı e-güvenlik uzmanlarının analizlerinin çevirisi). Webde basit bir aramayla bu iddialara karşı argümanların hepsine ulaşabilirsiniz.
Özetle Telegram hala güvenlik konusundaki iddiasını sürdürüyor.
Facebook’un elindeki bir uygulamaya güvenmektense faks kullanırım daha iyi. Facebook’a duyulan güven akrebin hikayesine benziyor biraz.
Ulaşılabilir mutlaka amirim de benim İngilizcem yeterli değil malesef. Bu yorum vesilesiyle öğrendim daha da rahat ettim.
Söylediklerinize aynen katılıyorum, Mark Whatsapp’ı aldığı gün direk sileceğim demiştim ama eş dost alışkanlıkları yeniliği sevmiyor hemen. Aklın yolu bir bekliyoruz bakalım.
Güney Afrikalı büyük annenin önünde saygı duruşuna geçmek gerek. Şu gencecik yaşımda ben o cesareti gösteremezdim.
Sanırsam Al Pacino’nun filmi de daha eski bir filmin yenilenmiş versiyonuydu. Fakat bir daha böylesi gelir mi derseniz, gelmez. Aşağıdaki sözlerin geçtiği sahneyle beni hayran kitlesine katmıştır kendisi.
“What are you looking at? You are a bunch of fucking assholes. you know why? You don’t have the guts to be what you want to be. You need people like me. You need people like me so you can point your fucking fingers and say: “That’s the bad guy”. So, what does this make you? Good? You are not good. you just know how to hide, how to lie. Me, i don’t have that problem. Me, i always tell the truth, even when i lie. So, say good night to the bad guy. Come on, the last time you gonna see a bad guy like this again, let me tell you. Come on, make the way for the bad guy. There’s a bad guy coming through! Better get out of his way!”
Ayrıca “sanal gerçeklik”e de daha düzgün bir isim bulmak gerek bence. Sizce?
Sanal gerçeklik terimi ‘virtual reality’yi tam anlamıyla, birebir karşılıyor. Bence daha düzgün bir çeviri olamazdı.
çeviri olarak değil de, tabir olarak sıkıntılı geliyor bana.
Maksat Muhabbet’e bakmanızı öneririm. Türkiye’da daha önce bir benzerini görmemiştim: http://www.maksatmuhabbet.org
Twitter’da da fazlasıyla aktifsiniz, “bu hafta kaçırdığınız tweet’ler” şeklinde takip ettiğiniz hesaplardan faydalı olduğuna inandığınız gönderileri bir ek sayfada embed embed alt alta toplasanız çok mu zahmetli olur?
Bu arada Mundaine Helvetica Türkiye’de temin edilebilse ne güzel olurmuş…
“BBC izleyerek büyüyen bir ulusla nasıl rekabet edebilirsiniz?” en çok da bu tespiti beğendim.
“RMIT üniversitesinin icadı” giyilebilir teknolojilere bambaşka bir boyut kattı: Yenilebilir teknolojiler! Her taraf sensörlerle donanıyorken, neden akıl edemedik her organa birer sensör :) Süper zekice..
Serdar Bey, “haftanın özeti” bir harika…Yakın geleceğin gözde mesleğinin “enabler – kolaylaştırıcı” bir temsilcisi olduğunuzu düşünüyorum. Ben emekleriniz için teşekkür etmek istiyorum. Her okumamda sadece bir noktada görüşüm hiç değişmiyor : “Hep başka milletlerin inovasyonlarını, ilerleyiş haberlerini okuyoruz. Pozitif olmaya gayret etsem de, her geçen gün ümidimi yeşertecek bir damla su bulamadığım güzel ülkemde de yaratıcılığa dair,bilime, sanata, tekonolojiye katkı sağlayacak gelişmelerin yaşanmasını düşlüyorum.” İyi haftalar dileklerimle…
Takip ediyorsunuz, elimden geldikçe, haberim oldukça Türkiye’ye has gelişmeleri de paylaşmaya çalışıyorum.
O tarafta nispeten bir kısırlık olduğunu kabul ediyorum. Ancak yine de kendi küçük dünyamıza hapsolmadan gözümüzü kulağımızı bu şekilde dünyaya çevirerek heves, hırs ve yaratıcılığımızı diri tutabileceğimizi düşünüyorum.
Ted monica konuşması çok etkileyici, youtuba.da var.. tamamen katılıyorum dediklerine, kısaca;
ben çok gençtim, hata yaptım, herkes hata yapar ama o yaşta sosyal medya yoktu, kendimi ifade edemedim,2010.dan sonra istediğim gibi kounaşabiliyorum.. Genel olarak mesajları da;
dedikodu yapmayın,başkalarını gizlice gözetlemeyin, sırlarını ortaya dökmeyin, böyle yapan sitelere, haberlere,insanlara arkanızı dönün AMA biliyorum ki bütün net dünyası bu işin içinde ve büyük paralar var..
Sünnet konusunda esas, Nil Gün, ün çok iyi bir kitabı var. lütfen, erkek bebeği olanlar okusun ve okuttursun.. sünnet, yani pipinin kesilmesi islamda yoktur.
finlandiya’da öyle bizde şöyle ; ne kadar çok paran varsa o kadar az ceza ödersin.
japonya hikayelerini ne zaman okuyacağız senden, bir kaç haftadır sordum, cevap yok ama ama ümidimi kaybetmedim :)
microsoft hala klavye üretiyor.. ben de sanayide ürettireceğim, kare olmayan, parmaklara uygun, oval.. hadi bakalım.
Rocketbook yerine normal deftere yazıp foto çekmek daha mantıklı değil mi ya?
300lü link süper, tşk.
Akıllı saatler konusunda Frédérique Constant firmasına da bakmanızı tavsiye ederim. Lüks ve akıllı saatler konusunda adı duyulmamış şirketlerden biri sanırım. Arama yaptım ama daha önce bahsetmemişsiniz. Apple Watch Edition’a para vermektense daha seçkin ve karizmatik olan bu saati almayı tercih ederdim (eğer o kadar param olsa idi) :)
https://www.facebook.com/video.php?v=10153095938111605&set=vb.117063306604&type=2&theater
Microsoft Hello haberindeki hello linki microsoft c# hello world tutorialina gidiyor.
MONİCA LEWİNSKY: UTANCIN BEDELİ (TED KONUŞMASI) Türkçe altyazılı
https://youtu.be/99JpY293yD8
Haftanın özeti çalışmalarınızı daha düzenli bir şekilde ve zamanında takip etmek istiyorum. Aklıma geldikçe veya denk geldikçe değil. Bunun için en kolay yol galiba IFTTT (ya da IF). Birçok uygulama için takip mekanizması hizmeti sunan IF bildiğim kadarıyla bu durumda işe yaramıyor. Google Chrome ile ilgili bir koşul veremiyoruz galiba değil mi? Dolayısıyla IF’ten bildirim almamızı kolaylaştıracak şekilde (Twitter’dan belli bir metin şeklindepaylaşmak gibi) bir metot tatbik eder misiniz? Teşekkürler
Aman diim tatlı su aktivistleri şu kakalak haberini duymasın.
Amirim yukarda bahsi gecen ‘ Rocketbook’un sayfaları özel bir bileşene sahip. Uygun bir kalem kullandığınızda sayfalarını silip yeniden kullanabiliyorsunuz ‘ demissiniz bir detay vermek isterim bu olay defterin ozelligi degil Kalemin ozelligidir ve her zeminde gecerlidir. Kalemi inceleme firsatiniz olursa sadece mikrodalgada degil herhangi bir isiya maruz kaldiginda silinebilen bir murekkebi oldugunu gorursunuz. http://pilotpen.us/brands/frixion/ (Haftalik ozetlerinizden dolayi mutesekkir oldugumuda belirtmek isterim)Hepimize kolay gelsin..