Haftanın Özeti: 21

16 - 22 Mart 2015 arasında 5 ana başlık altında Türkiye ve dünyadan haber, site, uygulama, cihaz, video, trendler (ve biraz daha fazlası).
Her Pazar saat 10:00’da yayımlanan özetler haberdar olmanızda fayda olan gelişmeleri 5 ana başlık altında sıralar. Diğer kategorilerin bağlantılarını yazının sonunda bulabilirsiniz.

Genel Gündem

  • Bu hafta dünyanın en büyük motosiklet koleksiyonlarından biri düzenlenen müzayedeyle satıldı. E.J. Cole adlı bir tutkunun 50 yıl boyunca oluşturduğu bu inanılmaz koleksiyon 1900’lü yıllardan bugüne bütün Amerikan markalarına ait en seçme makineleri kapsıyordu. Aralarında 1 milyon dolardan açık arttırmaya çıkan 1907 model Harley Davidson da vardı. Benim favorim 1930 model Indian 402 oldu.

  • Güney Afrika’da yaşayan Georgina Harwood bu hafta 100 yaşına girdi. Siz yüzüncü yaşgününüzde ne yapmayı planlıyorsunuz bilmiyorum ama kendisi doğumgününü torunuyla beraber en umulmadık şekilde kutladı. Şampanyasını yudumlarkenki sükunetine de ayrıca hasta oldum :)

  • Konferans tutkunlarının hac farizesi TED’in 2015 ayağı bu hafta gerçekleştirildi. 8.500 dolardan başlayan bilet parasını verenler yerinde izledi. Biz veremeyenler ise internetten takip ediyoruz. Konuşmacı listesinde adını okuduğumda en şaşırdığım ve içeriğini merakla beklediğim isim meşhur skandalın kahramanı Monica Lewinsky olmuştu (ABD Başkanlığı döneminde Bill Clinton Beyaz Saray’da stajyer olarak çalışan Lewinsky ile aşk yaşamış, Oval Ofis’te cinsel ilişkiye girmiş ve olay ortaya çıkınca kamera karşısında inkar etmiş, fakat deliller ortaya çıkınca itiraf etmek ve özür dilemek zorunda kalmıştı. Siyaset tarihinin tartışmasız en büyük skandallarından biriydi). Lewinsky TED konuşmasında internetin erken dönemlerinde yaşanan bu olay sürecindeki çaresizliğini ve göğüslemek zorunda kaldığı baskı ve şiddeti anlattı (Monica Lewinsky bu olayı bugün; yani sosyal medya çağında yaşamadığı için dua etmeli).

Toplumsal aşağılama bir ürüne , utanç ise endüstriye dönüşmüş. Para birimi de tıklamalar.

  • Pek de kısa sayılmayacak bir süre yaşama fırsatı bulduğum Japonya’da türlü çeşit garipliklerle karşılaşmıştım. Ama yüksek kiralar yüzünden internet kafelerde yaşayanlar kesinlikle örneğine rastladığım bir şey değildi (Türkiye’de de bu tip kişiler var fakat onlar daha çok ‘bağımlı’ kategorisinde. Bir örneğiyle epey garip ve komik anılarımı başka bir vesileyle paylaşırım). Buyrun insanlık dışı -stresli- çalışma şartlarından usanarak tam zamanlı işini bırakan Japonların alternatif yaşamları:

  • Belgeseller hoşunuza gidiyorsa alın size bir cennet.
  • Finlandiya, vatandaşlarına kestiği cezalarda adil olabilmek adına bedelleri kişilerin gelir düzeyine göre belirliyor. Az kazanana az, çok kazanana çok ceza kesiyor. Böylece herkesin canı eşit oranda yanıyor. Son güncel örnek işadamı Reima Kuisla oldu. Saatte 80 km hız sınırına sahip yolda 103 km yaparken yakalanan Kuisla’ya tam 54 bin euro ceza kesildi! Yine de şanslı çünkü 50 km limite sahip yolda 75km hız yaptığı için Nokia’nın eski Başkan Yardımcısı Anssi Vanjoki 116 bin euro ceza ödemişti.
  • Anketleri sosyal çağa uyarlayan Poltio, sora sora Türkiye’nin ilişki haritasını çıkarmış. Birkaçına göz atalım.

  • (Olan için) sünnet en travmatik anlara ve anılara ev sahipliği eder. Hakkındaki tartışmalar hala sürüyor. Dinen farz mıdır (yoksa adı üstünde ‘sünnet‘ midir), sağlıklı mıdır, gerekli midir… ABD’de ciddi bir sünnet karşıtı cephe var ve güncel bir tartışma vesilesiyle sesleri giderek yükseliyor. Konuyla ilgili (Türkçe) farklı bakış açılarını merak edenler için bir kitap tavsiyesi yapayım: Oldu da bitti maşallah / Kaan Göktaş (Elektronik sürümü: #DirenPipi). Sorgulayıp araştırmak ne kadar zahmetli ve tehlikeliyse, sorgulamadan kabullenmek o kadar kolay ve ’emniyetli’.

Chase-Hironimus-Anti-Circumcision-Movement-Memes-Comp12515250398

25 Yorum

  • Whatsapp’i bırakıp başka bir uygulamaya geçmeniz beni çok şaşırttı. Gizlilik detaylarına dair her hangi bir link ya da başlık bırakırsanız sevinirim. Ayrıca yazıda belirtmiş olduğunuz alternatif uygulamayıda yakın zamanda inceleyeceğim.

    Elinize sağlık. Haftadan haberdar olmak ne güzel birşey arkadaş!

    • Ben de Telegram’da görüşecek insanları nasıl bulduğunuzu merak ettim. 50 milyon indirilmiş sanırım ama ben henüz etrafımda kullanan görmedim. Sizinle görüşmek isteyenlere Whatsapp yok Telegram’a mı gel diyorsunuz? O kısmı halledersek biz de geçmek isteriz amirim.

      • Benim butun arkadaslarim Telegram’da var. Olmayanlar da zamanla geliyor. Kullanmayanlar ile eposta ustunden haberlesiyoruz.

  • Ankara kökenli kilit uygulamasını çok beğendim, hayli geniş kullanım alanı var. Umarım çok başarılı olurlar. Bir de tanıtım filmindeki adam kapıdaki kadına kapıyı açıp yol verse daha şık olurdu. :)

  • Telegram’ı çıktığı günlerde kullanmaya başlamıştım. Güvenliği o kadar net değil. (http://goo.gl/je6vMA)
    Aman canım zaten alınmadık bilgimiz mi kalmış ki diyerekten kullanmaya devam ettim. Tüm platformlarda çalışıyor. (Windows, Linux, Mac OS, Web, Android, IOS ..) bu en sevdiğim özellik, gerisi de Whatsapp ile tamamen aynı, yazılımcı olduğum için laptop ile daha fazla vakit geçiriyorum telefona bakmak zorunda kalmıyorum, mesaj kaçırmıyorum. Whatsapp Web’ini açmadan önce Telegram CEO’sundan tiyo almış diye bir yerde okumuştum yanlış hatırlamıyorsam. Whatsapp Web bence saçma olmuş. Telefondan bağımsız kullanamıyorsun ne anladık ki? Telegram Whatsapp’ı döver bence.

    • Link verdiğiniz yazı konuyla ilgili Türkçe yazan pek olmadığı çok karşınıza çıkıyor olabilir ancak oradaki iddiaların hepsine bizzat Telegram ekibi tarafından tek tek yanıt verildi (zaten yazıdaki iddialar da -yazının sonunda linki verilen- yabancı e-güvenlik uzmanlarının analizlerinin çevirisi). Webde basit bir aramayla bu iddialara karşı argümanların hepsine ulaşabilirsiniz.

      Özetle Telegram hala güvenlik konusundaki iddiasını sürdürüyor.

      Facebook’un elindeki bir uygulamaya güvenmektense faks kullanırım daha iyi. Facebook’a duyulan güven akrebin hikayesine benziyor biraz.

      • Ulaşılabilir mutlaka amirim de benim İngilizcem yeterli değil malesef. Bu yorum vesilesiyle öğrendim daha da rahat ettim.
        Söylediklerinize aynen katılıyorum, Mark Whatsapp’ı aldığı gün direk sileceğim demiştim ama eş dost alışkanlıkları yeniliği sevmiyor hemen. Aklın yolu bir bekliyoruz bakalım.

  • Güney Afrikalı büyük annenin önünde saygı duruşuna geçmek gerek. Şu gencecik yaşımda ben o cesareti gösteremezdim.

    Sanırsam Al Pacino’nun filmi de daha eski bir filmin yenilenmiş versiyonuydu. Fakat bir daha böylesi gelir mi derseniz, gelmez. Aşağıdaki sözlerin geçtiği sahneyle beni hayran kitlesine katmıştır kendisi.

    “What are you looking at? You are a bunch of fucking assholes. you know why? You don’t have the guts to be what you want to be. You need people like me. You need people like me so you can point your fucking fingers and say: “That’s the bad guy”. So, what does this make you? Good? You are not good. you just know how to hide, how to lie. Me, i don’t have that problem. Me, i always tell the truth, even when i lie. So, say good night to the bad guy. Come on, the last time you gonna see a bad guy like this again, let me tell you. Come on, make the way for the bad guy. There’s a bad guy coming through! Better get out of his way!”

    Ayrıca “sanal gerçeklik”e de daha düzgün bir isim bulmak gerek bence. Sizce?

    • Sanal gerçeklik terimi ‘virtual reality’yi tam anlamıyla, birebir karşılıyor. Bence daha düzgün bir çeviri olamazdı.

  • Twitter’da da fazlasıyla aktifsiniz, “bu hafta kaçırdığınız tweet’ler” şeklinde takip ettiğiniz hesaplardan faydalı olduğuna inandığınız gönderileri bir ek sayfada embed embed alt alta toplasanız çok mu zahmetli olur?

    Bu arada Mundaine Helvetica Türkiye’de temin edilebilse ne güzel olurmuş…

  • “BBC izleyerek büyüyen bir ulusla nasıl rekabet edebilirsiniz?” en çok da bu tespiti beğendim.

  • “RMIT üniversitesinin icadı” giyilebilir teknolojilere bambaşka bir boyut kattı: Yenilebilir teknolojiler! Her taraf sensörlerle donanıyorken, neden akıl edemedik her organa birer sensör :) Süper zekice..

  • Serdar Bey, “haftanın özeti” bir harika…Yakın geleceğin gözde mesleğinin “enabler – kolaylaştırıcı” bir temsilcisi olduğunuzu düşünüyorum. Ben emekleriniz için teşekkür etmek istiyorum. Her okumamda sadece bir noktada görüşüm hiç değişmiyor : “Hep başka milletlerin inovasyonlarını, ilerleyiş haberlerini okuyoruz. Pozitif olmaya gayret etsem de, her geçen gün ümidimi yeşertecek bir damla su bulamadığım güzel ülkemde de yaratıcılığa dair,bilime, sanata, tekonolojiye katkı sağlayacak gelişmelerin yaşanmasını düşlüyorum.” İyi haftalar dileklerimle…

    • Takip ediyorsunuz, elimden geldikçe, haberim oldukça Türkiye’ye has gelişmeleri de paylaşmaya çalışıyorum.

      O tarafta nispeten bir kısırlık olduğunu kabul ediyorum. Ancak yine de kendi küçük dünyamıza hapsolmadan gözümüzü kulağımızı bu şekilde dünyaya çevirerek heves, hırs ve yaratıcılığımızı diri tutabileceğimizi düşünüyorum.

  • Ted monica konuşması çok etkileyici, youtuba.da var.. tamamen katılıyorum dediklerine, kısaca;
    ben çok gençtim, hata yaptım, herkes hata yapar ama o yaşta sosyal medya yoktu, kendimi ifade edemedim,2010.dan sonra istediğim gibi kounaşabiliyorum.. Genel olarak mesajları da;
    dedikodu yapmayın,başkalarını gizlice gözetlemeyin, sırlarını ortaya dökmeyin, böyle yapan sitelere, haberlere,insanlara arkanızı dönün AMA biliyorum ki bütün net dünyası bu işin içinde ve büyük paralar var..

    Sünnet konusunda esas, Nil Gün, ün çok iyi bir kitabı var. lütfen, erkek bebeği olanlar okusun ve okuttursun.. sünnet, yani pipinin kesilmesi islamda yoktur.

    finlandiya’da öyle bizde şöyle ; ne kadar çok paran varsa o kadar az ceza ödersin.

    japonya hikayelerini ne zaman okuyacağız senden, bir kaç haftadır sordum, cevap yok ama ama ümidimi kaybetmedim :)

    microsoft hala klavye üretiyor.. ben de sanayide ürettireceğim, kare olmayan, parmaklara uygun, oval.. hadi bakalım.

    Rocketbook yerine normal deftere yazıp foto çekmek daha mantıklı değil mi ya?

    300lü link süper, tşk.

  • Haftanın özeti çalışmalarınızı daha düzenli bir şekilde ve zamanında takip etmek istiyorum. Aklıma geldikçe veya denk geldikçe değil. Bunun için en kolay yol galiba IFTTT (ya da IF). Birçok uygulama için takip mekanizması hizmeti sunan IF bildiğim kadarıyla bu durumda işe yaramıyor. Google Chrome ile ilgili bir koşul veremiyoruz galiba değil mi? Dolayısıyla IF’ten bildirim almamızı kolaylaştıracak şekilde (Twitter’dan belli bir metin şeklindepaylaşmak gibi) bir metot tatbik eder misiniz? Teşekkürler

  • Amirim yukarda bahsi gecen ‘ Rocketbook’un sayfaları özel bir bileşene sahip. Uygun bir kalem kullandığınızda sayfalarını silip yeniden kullanabiliyorsunuz ‘ demissiniz bir detay vermek isterim bu olay defterin ozelligi degil Kalemin ozelligidir ve her zeminde gecerlidir. Kalemi inceleme firsatiniz olursa sadece mikrodalgada degil herhangi bir isiya maruz kaldiginda silinebilen bir murekkebi oldugunu gorursunuz. http://pilotpen.us/brands/frixion/ (Haftalik ozetlerinizden dolayi mutesekkir oldugumuda belirtmek isterim)Hepimize kolay gelsin..

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği