Haftanın Özeti: 21

16 - 22 Mart 2015 arasında 5 ana başlık altında Türkiye ve dünyadan haber, site, uygulama, cihaz, video, trendler (ve biraz daha fazlası).

İnternet / Girişimler

  • Vahşice işlenen bir cinayete kurban verdiğimiz 19 yaşındaki Özgecan Aslan‘ın ardından (özellikle Twitter’da) #SenDeAnlat etiketi altında binlerce kadın kendi taciz öykülerini paylaşmıştı. Bu eylemi daha kalıcı, anlamlı ve ‘işe yarar’ hale getirme umudunun sonucunda ortaya aynı ismi taşıyan bir site çıktı. Hedef hem durumun hacmini ve yaygınlığını gözler önüne sermek hem de mağdurlara avukatlarla hukuki, terapistlerle manevi destek sağlamak.
  • Ali Meşe‘nin Medium’da yayımladığı 300’den fazla ücretsiz kaynak listeleyen yazısı sitenin en çok tavsiye edilenleri arasına girer (Türkçeye de çevrildi).  600 binden fazla kişi tarafından okunan bu yazı, bağımsız bir sitenin (belki de bir girişimin) de ilham kaynağı oldu. Meşe’nin bir diğer sitesiyse -yanlış uygulamayarıyla bende alerjik reaksiyon yapmaya başlayan– growth meselesine dair.
  • 70 ve 80’li yılların çocukları PenPal hizmetini unutmamıştır. Ülkeler arası mektup arkadaşlığı internet öncesinde (aynen bugünkü gibi) içine kapalı Türkiye’de çok şey ifade ediyordu. Birileri bunun hala bir ihtiyaç olduğunu düşünmüş olmalı ki Pally adlı uygulamayla şansını deniyor.
  • Akıllı zil / kilit sistemleri yeni dönemin hararetli alanlarından. Seçenekler arasına Ankara kökenli bir girişim daha eklenmek üzere: Akıllı Giriş Sistemi Jani.

  • Devasa cüsseli St. Bernards köpeklerini bilirsiniz. En meşhur ayrıntılarından biri karlı dağlarda donma tehlikesi geçirenlere karşı boyunlarında taşıdıkları konyak ya da brandy dolu mataralarıdır. Kendi başlarına dolaşır ve sizi bulurlar. Bu hafta ABD’deki meşhur SxSW festivalinde ilginç bir kullanım alanına daha kavuştular. Taşınabilir şarj cihazı üreten Mophie adlı şirket bu köpeklerin boyunlarına ürünlerinden birer tane yerleştirip şarjı azalan telefon ve tablet sahiplerinin ‘imdadına’ yetişti. Twitter’a #mophie etiketi içeren bir mesajı lokasyon verisiyle yazınca şarj köpekleri size geliyordu! Ben PR diye buna derim.

https://www.youtube.com/watch?v=bCh4wI0RBns

  • Şarjınız bitince imdadınıza köpekler yetişiyor. Peki ya paranız bitince? Ona da Facebook (arkadaşlarınız) yetişiyor. Kullanmak için VISA ya da MasterCard uyumlu hesaplarınızı sisteme tanımlamanız gerekiyor.

  • Dünyanın en fazla üyeye sahip sitesi Facebook bu hafta kendine ait standartların tanımlarını netleştirdi. Şiddet ve tehdit, kendine zarar verme, zorbalık ve taciz, nefret söylemi, şiddet görüntüleri, çıplaklık, kimlik ve gizlilik, fikri mülkiyet, yasal düzenlemeye tabi ürünler, şifre tuzakları / spam ve güvenlik başlıklarını taşıyan tanımların diğer pek çok siteye rehberlik edeceği de kesin.
  • Güvenlik gerekçesiyle Whatsapp’ı bırakıp Telegram‘a geçtim (çok memnunum). Siz de öyle yaptıysanız Jaconda adlı girişim Telegram’ın uygulamasına Twitter, Github gibi 100’den fazla hizmetin bildirimlerini yerleştiriyor. Henüz aktif değil ancak ön kayıt olup beklemekte fayda var. Videosu yaptığı şeyleri güzelce özetliyor.

  • Dünyanın en büyük e-ticaret sitelerinden Çin kökenli Alibaba ödemelerde yüz tanıma sistemini kullanmaya başlıyor.
  • Microsoft ise Hello adlı hizmetiyle Windows yüklü cihazlara şifre yerine parmak ya da yüz tanımayla giriş yapabilmenizi sağlıyor.

  • Apple, 25 kanal içeren bir TV yayın platformunu duyurmaya hazırlanıyor. Topun ağzındaki ilk rakip: Netflix!
  • Playstation markasıyla milyonlarca eve döneminin çok ötesinde özelliklere sahip konsollar sokmayı başaran Sony bu süreçte ‘elinde çekiç olan her şeyi çivi görür’ teorisine en güzel örneği oluşturdu. Playstation’ı bir oyun konsolu olarak gördüğü için olası diğer bütün ihtimalleri göz ardı etti. Hollywood’un en büyük film stüdyolarından birine sahipken Playstation’ın bir eğlence konsolu olduğunu göremedi (o boşluğu xbox ile Microsoft doldurdu). Neyse ki bu yanlıştan döndü ve bu hafta tanıttığı Vue adlı hizmetiyle internetten video / TV yayıncılığına adım attı. Şimdilik sadece ABD’nin 3 şehrindeki PS3 ve PS4 sahiplerine hitap ediyor. Aylık 50 dolardan başlayan bedeliyle bu alandaki en pahalı seçenek.

Playstation-Vue-Screenshot-05

  • Blogda birkaç defa tanıttığım (bittorrent tabanlı film / dizi izleme uygulaması) Popcorn Time uygulaması günde 100 bin kişi tarafından indiriliyormuş. Yazıda bahsi geçen kapatılmaya karşı önlemlere dikkatinizi çekerim. Bu teknikler devlet takip ve engellemelerine direnen uygulamalara da rehberlik edecek.
  • İnternette telif hakları ve hukuk savaşı denince evrensel çapta akla gelen ilk yapı olan bittorrent sitesi The Pirate Bay erişim engelleme girişimlerine karşı tam bir kedi-fare oyunu oynuyor. Kazanan tarafı anons etmeme gerek yok sanıyorum.

blocktpb1

  • Mobil cihazların artışından en olumlu etkilenenler şüphesiz kulaklık üreticileri oldu. RHA şirketinin T10i modeliyle çelikten mamul bir seçeneğimiz daha oldu.
  • My Retro Game Box: eski oyun konsollarınıza her ay sürpriz bir oyun yollayan abonelik sistemi. Böyle marjinal şeylere emek veren insanların varlığı bana huzur veriyor.

My Retro Game Box

  • EA’in aldığı garip bir kararla efsane şehir simülasyonu SimCity’yi sonlandırma kararından iki hafta önce bahsetmiştim. Tahtına Cities Skylines oturacak diyorlar. Olur mu olur.

  • Türkiye’de bakanlık eliyle yasaklanmaya çalışılan Minecraft 100 milyon barajını geçerek tarihin en çok satan oyunu oldu. Diğer rakamsal detayları Forbes derlemiş (detayları aşağıdaki videoda).

  • Hayli dolambaçlı ve yarı-yasal bir yöntemle de olsa Küba ilk ücretsiz ve kablosuz internet erişimine kavuştu.
  • Yazılım geliştiriciler için bir açık kaynak kod kütüphanesi.
  • Yazılımcılara yönelik (Türkçe, video tabanlı ve ücretsiz) bir diğer kaynaksa koddemy. Bir yerlerden başlamak için iyi bir vesile olabilir.
  • TubeList: En popüler Youtube kanallarını listeleyen bir yeni girişim.

25 Yorum

  • Whatsapp’i bırakıp başka bir uygulamaya geçmeniz beni çok şaşırttı. Gizlilik detaylarına dair her hangi bir link ya da başlık bırakırsanız sevinirim. Ayrıca yazıda belirtmiş olduğunuz alternatif uygulamayıda yakın zamanda inceleyeceğim.

    Elinize sağlık. Haftadan haberdar olmak ne güzel birşey arkadaş!

    • Ben de Telegram’da görüşecek insanları nasıl bulduğunuzu merak ettim. 50 milyon indirilmiş sanırım ama ben henüz etrafımda kullanan görmedim. Sizinle görüşmek isteyenlere Whatsapp yok Telegram’a mı gel diyorsunuz? O kısmı halledersek biz de geçmek isteriz amirim.

      • Benim butun arkadaslarim Telegram’da var. Olmayanlar da zamanla geliyor. Kullanmayanlar ile eposta ustunden haberlesiyoruz.

  • Ankara kökenli kilit uygulamasını çok beğendim, hayli geniş kullanım alanı var. Umarım çok başarılı olurlar. Bir de tanıtım filmindeki adam kapıdaki kadına kapıyı açıp yol verse daha şık olurdu. :)

  • Telegram’ı çıktığı günlerde kullanmaya başlamıştım. Güvenliği o kadar net değil. (http://goo.gl/je6vMA)
    Aman canım zaten alınmadık bilgimiz mi kalmış ki diyerekten kullanmaya devam ettim. Tüm platformlarda çalışıyor. (Windows, Linux, Mac OS, Web, Android, IOS ..) bu en sevdiğim özellik, gerisi de Whatsapp ile tamamen aynı, yazılımcı olduğum için laptop ile daha fazla vakit geçiriyorum telefona bakmak zorunda kalmıyorum, mesaj kaçırmıyorum. Whatsapp Web’ini açmadan önce Telegram CEO’sundan tiyo almış diye bir yerde okumuştum yanlış hatırlamıyorsam. Whatsapp Web bence saçma olmuş. Telefondan bağımsız kullanamıyorsun ne anladık ki? Telegram Whatsapp’ı döver bence.

    • Link verdiğiniz yazı konuyla ilgili Türkçe yazan pek olmadığı çok karşınıza çıkıyor olabilir ancak oradaki iddiaların hepsine bizzat Telegram ekibi tarafından tek tek yanıt verildi (zaten yazıdaki iddialar da -yazının sonunda linki verilen- yabancı e-güvenlik uzmanlarının analizlerinin çevirisi). Webde basit bir aramayla bu iddialara karşı argümanların hepsine ulaşabilirsiniz.

      Özetle Telegram hala güvenlik konusundaki iddiasını sürdürüyor.

      Facebook’un elindeki bir uygulamaya güvenmektense faks kullanırım daha iyi. Facebook’a duyulan güven akrebin hikayesine benziyor biraz.

      • Ulaşılabilir mutlaka amirim de benim İngilizcem yeterli değil malesef. Bu yorum vesilesiyle öğrendim daha da rahat ettim.
        Söylediklerinize aynen katılıyorum, Mark Whatsapp’ı aldığı gün direk sileceğim demiştim ama eş dost alışkanlıkları yeniliği sevmiyor hemen. Aklın yolu bir bekliyoruz bakalım.

  • Güney Afrikalı büyük annenin önünde saygı duruşuna geçmek gerek. Şu gencecik yaşımda ben o cesareti gösteremezdim.

    Sanırsam Al Pacino’nun filmi de daha eski bir filmin yenilenmiş versiyonuydu. Fakat bir daha böylesi gelir mi derseniz, gelmez. Aşağıdaki sözlerin geçtiği sahneyle beni hayran kitlesine katmıştır kendisi.

    “What are you looking at? You are a bunch of fucking assholes. you know why? You don’t have the guts to be what you want to be. You need people like me. You need people like me so you can point your fucking fingers and say: “That’s the bad guy”. So, what does this make you? Good? You are not good. you just know how to hide, how to lie. Me, i don’t have that problem. Me, i always tell the truth, even when i lie. So, say good night to the bad guy. Come on, the last time you gonna see a bad guy like this again, let me tell you. Come on, make the way for the bad guy. There’s a bad guy coming through! Better get out of his way!”

    Ayrıca “sanal gerçeklik”e de daha düzgün bir isim bulmak gerek bence. Sizce?

    • Sanal gerçeklik terimi ‘virtual reality’yi tam anlamıyla, birebir karşılıyor. Bence daha düzgün bir çeviri olamazdı.

  • Twitter’da da fazlasıyla aktifsiniz, “bu hafta kaçırdığınız tweet’ler” şeklinde takip ettiğiniz hesaplardan faydalı olduğuna inandığınız gönderileri bir ek sayfada embed embed alt alta toplasanız çok mu zahmetli olur?

    Bu arada Mundaine Helvetica Türkiye’de temin edilebilse ne güzel olurmuş…

  • “BBC izleyerek büyüyen bir ulusla nasıl rekabet edebilirsiniz?” en çok da bu tespiti beğendim.

  • “RMIT üniversitesinin icadı” giyilebilir teknolojilere bambaşka bir boyut kattı: Yenilebilir teknolojiler! Her taraf sensörlerle donanıyorken, neden akıl edemedik her organa birer sensör :) Süper zekice..

  • Serdar Bey, “haftanın özeti” bir harika…Yakın geleceğin gözde mesleğinin “enabler – kolaylaştırıcı” bir temsilcisi olduğunuzu düşünüyorum. Ben emekleriniz için teşekkür etmek istiyorum. Her okumamda sadece bir noktada görüşüm hiç değişmiyor : “Hep başka milletlerin inovasyonlarını, ilerleyiş haberlerini okuyoruz. Pozitif olmaya gayret etsem de, her geçen gün ümidimi yeşertecek bir damla su bulamadığım güzel ülkemde de yaratıcılığa dair,bilime, sanata, tekonolojiye katkı sağlayacak gelişmelerin yaşanmasını düşlüyorum.” İyi haftalar dileklerimle…

    • Takip ediyorsunuz, elimden geldikçe, haberim oldukça Türkiye’ye has gelişmeleri de paylaşmaya çalışıyorum.

      O tarafta nispeten bir kısırlık olduğunu kabul ediyorum. Ancak yine de kendi küçük dünyamıza hapsolmadan gözümüzü kulağımızı bu şekilde dünyaya çevirerek heves, hırs ve yaratıcılığımızı diri tutabileceğimizi düşünüyorum.

  • Ted monica konuşması çok etkileyici, youtuba.da var.. tamamen katılıyorum dediklerine, kısaca;
    ben çok gençtim, hata yaptım, herkes hata yapar ama o yaşta sosyal medya yoktu, kendimi ifade edemedim,2010.dan sonra istediğim gibi kounaşabiliyorum.. Genel olarak mesajları da;
    dedikodu yapmayın,başkalarını gizlice gözetlemeyin, sırlarını ortaya dökmeyin, böyle yapan sitelere, haberlere,insanlara arkanızı dönün AMA biliyorum ki bütün net dünyası bu işin içinde ve büyük paralar var..

    Sünnet konusunda esas, Nil Gün, ün çok iyi bir kitabı var. lütfen, erkek bebeği olanlar okusun ve okuttursun.. sünnet, yani pipinin kesilmesi islamda yoktur.

    finlandiya’da öyle bizde şöyle ; ne kadar çok paran varsa o kadar az ceza ödersin.

    japonya hikayelerini ne zaman okuyacağız senden, bir kaç haftadır sordum, cevap yok ama ama ümidimi kaybetmedim :)

    microsoft hala klavye üretiyor.. ben de sanayide ürettireceğim, kare olmayan, parmaklara uygun, oval.. hadi bakalım.

    Rocketbook yerine normal deftere yazıp foto çekmek daha mantıklı değil mi ya?

    300lü link süper, tşk.

  • Haftanın özeti çalışmalarınızı daha düzenli bir şekilde ve zamanında takip etmek istiyorum. Aklıma geldikçe veya denk geldikçe değil. Bunun için en kolay yol galiba IFTTT (ya da IF). Birçok uygulama için takip mekanizması hizmeti sunan IF bildiğim kadarıyla bu durumda işe yaramıyor. Google Chrome ile ilgili bir koşul veremiyoruz galiba değil mi? Dolayısıyla IF’ten bildirim almamızı kolaylaştıracak şekilde (Twitter’dan belli bir metin şeklindepaylaşmak gibi) bir metot tatbik eder misiniz? Teşekkürler

  • Amirim yukarda bahsi gecen ‘ Rocketbook’un sayfaları özel bir bileşene sahip. Uygun bir kalem kullandığınızda sayfalarını silip yeniden kullanabiliyorsunuz ‘ demissiniz bir detay vermek isterim bu olay defterin ozelligi degil Kalemin ozelligidir ve her zeminde gecerlidir. Kalemi inceleme firsatiniz olursa sadece mikrodalgada degil herhangi bir isiya maruz kaldiginda silinebilen bir murekkebi oldugunu gorursunuz. http://pilotpen.us/brands/frixion/ (Haftalik ozetlerinizden dolayi mutesekkir oldugumuda belirtmek isterim)Hepimize kolay gelsin..

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği