Fransa’nın ulusal teknolojik dönüşüm süreci

ABD uzun yıllardır dünyada teknolojinin merkezi olarak pek çok farklı ülkeden öğrenci, göçmen ve mültecinin geldiği, eğitim aldığı ve şirketler kurduğu bir merkez oldu. Bugün en büyük ABD şirketlerinin yönetiminde göçmen ailelerin çocukları ya da ABD’ye eğitim almak için gelip ülkeye yerleşen kişiler bulunuyor. Benzer bir şey daha küçük çapta İngiltere tarafından yapılıyordu. Ülkenin eski sömürgelerinden gelen ve İngiltere’ye yerleşen aileler ülke ekonomisine katkıda bulunuyorlardı. Ancak Donald Trump’ın politikaları ve Brexit bu iki ülkenin yurt dışından gelen kalifiye eleman kaynağını hızla kesti.

Benzer bir çalışma şimdi Fransa tarafından yapılıyor. Özellikle Afrika’da Fransızca konuşan pek çok ülkeden gelen göçmenler ülkenin ekonomisinde önemli bir rol oynuyor. Fransa böylece teknoloji girişimleri konusunda ABD ve İngiltere gibi büyük bir güç olmak için önemli adımlar atıyor.

Girişimci ve yatırımcılara kapılar açık

Özellikle ABD ve İngiltere’deki göçmen karşıtı politikaların aksine, Fransa Başkanı Emmanuel Macron’un göçmenlerin işe alınmasını kolaylaştıran reformları ülkeyi bir anda girişimcilerin gözdesi haline getirdi. Sadece çalışanlar değil, gelecek vadeden öğrenciler de Fransa’nın teknoloji merkezi olarak gelişimine katkıda bulunuyor. Ülkedeki doktora öğrencilerinin yüzde 41’i Fransız değil.

Fransız gençlerin görüşü de ülkedeki değişimle paralel şekilde değişiyor. Fransız gençlerin yüzde 70’i ve ülkenin en iyi okullarından École Polytechnique’in öğrencilerinin yüzde 50’si büyük bir şirkette çalışmaktansa yeni bir girişimin bir parçası olmayı tercih ediyor. Öğrenci kalitesinde de Fransa dünyanın en iyi ülkelerinden biri konumunda. Fields madalyası sayısında Fransa, 12 madalyayla ABD’nin hemen ardından ikinci sırada.

Silikon Vadisi yeni yatırımcıları korkutuyor

Tabii ki bu değişim Silikon Vadisi’nin artık önemli olmadığı anlamına gelmiyor. Vadi hala teknoloji dünyasının merkezindeki güneş konumunda. Ancak Fransa bu güneş sisteminde bir gök taşı olmaktan çıkıp gezegen haline geliyor. Yakın gelecekte de sistemin en büyük gezegenlerinden birisi olması muhtemel.

Ayrıca San Francisco körfezindeki fahiş kiralar ve ABD’de yabancı yatırımcıların girişimlerine karşı olumsuz tutumlar pek çok yatırımcının şirketini Silikon Vadisi’nin dışına taşımak istemesine sebep oluyor. Bazı yatırımcılar ABD’den ayrılmanın da akıllıca olabileceğini düşünüyor.

Basically every SF/Bay Area tech leader who’s operating at nontrivial scale that I talk to these days is working on ways to get jobs out of the Bay Area (always) and US (frequently).

— Patrick Collison (@patrickc) July 3, 2018

10 yıl önce CES Tüketici Elektronikleri Fuarı’nda sadece 13 adet Fransız şirket vardı. Bu seneki fuarda bu rakam 274’e çıktı. Sadece buna bakarak bile Fransa’nın teknoloji alanında gerçekleştirdiği büyük atılımı görmek mümkün. Eskiden Fransa’nın amacı yeni girişimlerin, mevcut şirketleri büyütmesini sağlamaktı. Şimdi ise ülkenin amacı yeni NATU (Netflix, AirBnB, Tesla, Uber) şirketini Fransa’dan çıkarmak. Ecole 42 ve Station F Fransız girişimlerin gelişmesini sağlamak için gerçekleştirilen iki büyük proje. Her iki proje de Xavier Niel tarafından hayata geçirildi. Ancak Fransa’nın asıl ihtiyacı olan şey, ABD’de PayPal Mafyası olarak bilinen PayPal’ın kurucu üyeleri ve yöneticilerinin yaptığı gibi paraya yön verip yeni girişimleri piyasaya kazandıran bir yatırımcı grubu bulmak. Bu da gerçekleşirse Fransa’nın teknoloji lideri haline gelmesinin önünde herhangi bir engel bulunmuyor.

Kaynak: TechCrunch