“Diş dolgusu çoğu durumda gerekli değil”

Birçoğumuz dişlerimizin bir makineyle oyulmasından korktuğumuz için dişçiye gitmekten çekiniyoruz. Ancak Avustralyalı araştırmaların yaptığı yedi yıllık araştırmanın sonunda, çoğu durumda dişlerin oyulmasına gerek kalmadığı görüldü. Araştırmacılara göre onlarca yıldır dişçilikte uygulanan frezle oyma ve yerine dolgu yapma yaklaşımına aslında birçok durumda gerek yok.

Araştırmacılardan Wendell Evans “Bir çok diş çürüğünde hastaların dolguya ihtiyacı yok bu yüzden bunu uygulamak gereksiz. Araştırmamız dişçilerin diş çürükleri ile mücadele konusunda yaklaşımlarında ciddi bir değişiklik olmasını gerektiriyor. Çalışmamızda önleyici yaklaşımın mevcut uygulamalara göre çok daha fazla fayda sağladığını tespit ettik.” diyor.

Dişler sanıldığı kadar hızlı çürümüyor

Araştırmacılara göre diş çürümesi, dişçilerin uzun süre inandığı gibi hızla ilerleyen bir durum değil. Dişçiler çürümenin hızla yayıldığını düşündükleri için geleneksel tedavi yöntemlerinde önce diş bir an önce çürük kısımdan arındırılıyor daha sonra oluşan boşluğa dolgu yapılıyordu. Ancak Evans ve ekibi diş çürümesinin her zaman ilerlemediğini, ilerlediği zamanlarda bile dişçilerin düşündüğünden daha yavaş ilerlediğini belirledi.

Evans “Örneğin ortalama bir dişte çürümenin dişin dış tabakasından (mine) iç tabakasına (dentin) ulaşması dört ila sekiz yıl sürüyor. Bu süre diş çürümesinin tespit edilmesi ve bir oyuğa yol açmadan önce tedavi edilmesi için yeterli.” diyor. Araştırmacılar, Çürük Yönetim Sistemi (CMS) adını verdikleri bir protokol seti geliştirerek diş çürümesinin nasıl durdurulabileceğini, geri döndürülebileceğini ve frezle oymaya gerek kalmadan nasıl önlenebileceğini anlatıyor.

Dişi oymaya gerek yok

Çürüme riski değerlendirmeleri, diş filmlerinin yorumlanması ve risk odaklı gözleme ile henüz herhangi bir oyuk yaratmamış çürümelerin ilk işaretleri belirlenebilir ve dişin içine müdahale etmek yerine, yüksek konsantrasyonlu fluor uygulaması ile tedavi edilebilir. Evans ve ekip arkadaşları, CMS ile diş çürümesi riskinin yüzde 30 ila 50 oranında azaltılabildiğini ortaya koydu.

Evans “CMS erken aşamada diş çürümesinin durdurulabildiğini ve geri döndürülebildiğini göstererek dişi oyma ihtiyacını ciddi anlamda azalttı. Bir diş, içinde halihazırda çürümeye bağlı bir oyuk olmadığı sürece oyulmamalı ve dişe dolgu yapılmamalı.” diyor.

CMS uygulaması için hastalara da önemli bir görev düşüyor. Hastanın evde diş fırçalamaya özen göstermesi ve yemekler arasında, içine şeker eklenmiş atıştırmalıklar ya da içecekler tüketmemesi gerekiyor. Bu kurallara uyarak sistemin çalışmasına yardımcı olursanız, gelecekte oluşabilecek oyukların ve kanal tedavilerinin yarısını ortadan kaldırabilirsiniz. Dişçiye gitmekten korkuyorsanız bu fedakarlıkları yapmaya değer.

Kaynak: Science Alert