Bir sonraki teknolojik sıçrama konuşma algılama ile olacak

Yapay zekalı robotlar ya da otonom araçlar haberlerde çok fazla yer alıyor olabilir ancak Google’a göre teknolojideki bir sonraki büyük adım ses hizmetlerinden gelecek. Google’ın Arama Müdürü Ben Gomes, sıradan dilin daha iyi anlaşılmasının internetin geleceği için çok önemli olduğunu söylüyor.

Gomes “Konuşma algılama ve dili anlama yetenekleri arama ve bilginin geleceğini oluşturuyor. Ancak bu alanda çok zorlu problemler var. Örneğin bir zamirin nasıl çalıştığını, ‘o’ dendiğinde cümlede kimden bahsedildiğini bilgisayara anlatmak oldukça güç. Bu problem, çözmemiz gereken milyonlarca problemden sadece birisi.” şeklinde konuştu.

Goolge’ın 20. yıl dönümü için Guardian’a konuşan Gomes, şirketin 7 yıl önce piyasaya sürdüğü, konuşmayı yazıya döken ilk sesli arama servisinden bahsetti. Bugün, tüm dünyada milyarlarca akıllı telefonda Google’ın arama hizmetine ve yapay zekalı sesli asistanına yerleştirilen ses algılama teknolojisi, okuma yazma oranı düşük olan ülkelerde çok önemli bir hale geldi.

Gelişmemiş ülkelerde temel ihtiyaç

Gomes “Bizim için çok gelişmiş bir teknoloji olarak görünen bir özelliğin Hindistan gibi ülkelerde ne kadar temel bir ihtiyaç olduğunu görmek ilk başta tahmin ettiğimiz bir şey değildi. Çoğu dilde ülkeler ortak bir klavye belirlemiş değil. Ben şahsen 10 yıl boyunca Hintçe eğitimi gördüm ama nasıl yazıya döküleceğini bilmiyorum. Bu yüzden sesli komut, yazmaya göre daha iyi bir seçenek” diyor.

Google’ın dili anlama çalışmaları çok da yeni değil. Temel özellikleri çözen Google 2000 yılında ilk kez yazım denetimi özelliğini kullanıma sundu. Bu özellik sadece bir sözlükteki kelimeleri listeye almanın ötesinde, Gomes’in ‘kelimelerin yumuşatılması’ olarak tanımladığı bazı karmaşık yöntemleri de içeriyordu.

Aramalar herkese hitap edebilmeli

Gomes “İlk arama motorlarını sert sınırları olan kelimeleri arayan araçlar olarak görebilirsiniz. Siz bulmak istediğiniz kelimeyi tam olarak yazarsınız, o da belgelerin başlıklarında bu kelimeyi arar. Ama insanların hakkında bilgi sahibi oldukları alanlarla o kadar bilgili olmadıkları alanlarda kullandıkları kelimeler farklılık gösteriyor. Biz buna ‘eş anlamlı’ sözcükler diyoruz ama bahsettiğim durum, bunun belirli bir alt kolunu kapsıyor.” diyor.

Örneğin bilgisayarın ekranının parlaklığını artırmak isteyen birisi bunu nasıl yapacağını öğrenmek için “Ekranın parlaklığını nasıl değiştiririm” gibi bir soru yöneltebilir. Kişi bu konuda çok fazla bilgi sahibi olmadığı için ‘değiştirmek’ gibi daha geniş anlamlı bir sözcüğü tercih edebilir. Oysa bu konuda bilgi veren çoğu yazıda bu eylem monitörün parlaklığını ‘ayarlamak’ olarak kullanıldığı için, klasik arama motorları kişinin araması için sonuç veremeyebilirdi. Kullanıcıya doğru belgeleri sunmak için arama motoruna, o konuya uygun jargonu da dahil etmek gerekiyor. Google geçtiğimiz 5 yıldır bunun için çalışıyor.

Bilgisayarların insan konuşmasını, diğer insanlar gibi algılayabilmesi yolunda önünde bir sürü engel var. Ancak Gomes gelecekte dil kullanımı ile bilgiye ulaşmanın çok daha kolay olacağını düşünüyor ve “Daha karmaşık aramaları, daha karmaşık şekillerde ifade edebileceksiniz. Google ile gerçekten sohbet edebileceksiniz.” diyor.

Kaynak: The Guardian