Airbnb İtalya’da ücretsiz konaklamaya çağırıyor

Airbnb dört şanslı kişiyi İtalya’nın resim gibi kasabası Grottole’de şarap içmeye, makarna yapmaya ve tarlada ürün yetiştirmeye davet ediyor. Katılımcılara üç ay boyunca ücretsiz konaklama ve aylık 1000 Dolar’a kadar yaşam masraflarını karşılama imkanı sunulacak. Peki bunun kötü yanı ne? Aslında bir kötü yanı yok. Hatta Airbnb’nin desteği olmadan da herhangi biri bu şekilde yaşayabilir.

İtalya’nın dört bir yanında küçük dağ köylerinde yaşayan gençler, iş bulamadıkları gerekçesiyle köyleri terk ediyor. Müthiş manzaralarına rağmen bu köyler fazla iş imkanı sunmuyor. Bu yüzden evler boş kalıyor ve bu da ‘albergo diffuso‘ yani ‘dağınık otel’ anlamına gelen bir akımın yayılmasına sebep oluyor. Bu akımda turistler kullanılmayan bir eve yerleşiyor ve bir süre köy halkının bir parçası olarak yaşıyor. Böylece hem yerel kültür korunuyor hem de büyük tatil tesislerinin sunduğu birbirine benzer deneyimlerin dışına çıkılmış oluyor.

İlk çalışma değil, son da olmayacak

Airbnb 2016 yılında İtalya’nın Civita kasabası ile benzer bir program için anlaşma yapmıştı. Şimdi de kar amacı gütmeyen Wonder Grottole adlı şirket aracılığıyla, Grottole kasabasında benzer bir çalışma  yürütülüyor. Airbnb İtalya Halkla İlişkiler Müdürü Federica Calcaterra “Sürdürülebilir turizmi desteklemek ve kırsal alanlara da görünürlük kazandırmak için her türlü yöntemi deneyeceğiz.” diyor.

Grottole’de sadece 300 kişi yaşıyor ve 600 ev boş durumda. Kasabanın belediye başkanı bu tarihi bölgeyi korumanın yollarını arıyor. Calcaterra “Burayla tanıştığımızda mükemmel bir fırsat olduğunu gördük. Kasaba turist değil, bölgenin keyfini çıkaracak ve topluluğun bir parçası olacak insanlar arıyordu.” diyor. Ayrıca belediye başkanı kasabaya yeni yetenekler getirecek kişilerin gelmesini istiyordu.

Airbnb’nin Grottole ile anlaşmasına göre şirket kasabaya üç binayı satın alması ve buraları belediyeye bağlı topluluk merkezleri olarak işletmesi için gerekli parayı verecek. Ayrıca dört kişinin üç aylık konaklama ve yaşam masrafları da karşılanacak. Bu kişiler Airbnb’nin deneyimler programı kapsamında, yerel halk tarafından verilecek derslere ve yapılacak etkinliklere ev sahipliği yapacak. Tüm bunlar kasabaya gelecekte daha fazla turist gelmesini ve kasabanın haberlerde yer alarak bilinir olmasını sağlayacak.

Hem sosyal sorumluluk hem ticaret

Bu girişimlerin Airbnb’ye para olarak hiçbir katkısı yok. Peki bu bir kurumsal sosyal sorumluluk projesi mi? Yoksa bir iş anlaşması mı? Airbnb için bunların arasında keskin çizgiler yok. Calcaterra şirketin iş stratejisi hakkında açıklama yapmak istemedi ama Airbnb küçük kasabaları ve şehirleri yeniden canlandırmak için yıllardır çalışmalar yürütüyor. Bugüne kadarki en büyük girişim, Japonya’nın Yoshino bölgesindeki Yoshino Sedir Evi‘nin inşa edilmesi olmuştu. Bu ev hem topluluk merkezi hem de bir yaşam alanı olarak kullanılıyor. Bu ev yerel ekonomiye önemli bir katkı sağladı. Gelen turistler hem Airbnb üzerinden bir deneyim satın almış oluyor hem de yerel halk ile birlikte erişte yapıyor.

Airbnb bu tarz projeleri bir test alanı olarak görüyor. Böylece albergo diffuso kavramının da uygulanabilirliği ve karlılığı hesaplanıyor. Airbnb, ekonomik olarak güçlük çeken kırsal toplulukları turistler için çekici hale getirerek hem buraya daha fazla gelir imkanı sağlamayı hem de turistlerden para kazanmayı amaçlıyor. Turistlerin küçük bir kasabayı, doğal dokusunu bozmadan canlandırmasının nasıl mümkün olabileceği araştırılıyor.

Turistler için bu gelişmeler, turizmin geleceği ile ilgili etkileyici bir vizyon sunuyor. Eğer Airbnb amacına ulaşırsa, geleceğin seyahat paketleri sadece karnavallara katılmak ya da Disney World’ü ziyaret etmekten ibaret olmayacak. Oldukça ‘Instagramlanabilir’ bir köyde, belki de daha önce adını hiç duymadığınız bir yerde, yerel halkla tanışıp o kültürü deneyimleyebileceksiniz. Tabii ki bunların Airbnb uygulaması üzerinden tek bir tıkla gerçekleştirip Airbnb’nin payını da ödeyeceksiniz.

Kaynak: Fast Company