“Korsan filmleri sinema salonlarıyla yenebiliriz”

Avatar, Titanic, Terminator ve Aliens gibi filmlerde imzası bulunan usta yönetmen James Cameron ve yine sinema sektöründe yapımcılık yapan eşi Gale Anne Hurd, sektörle ilgili problemler hakkında Variety’ye konuştu. Konuşulan konular arasında Sean Parker’ın Screening Room adlı ev sineması projesi ve tabii ki korsanla mücadele bulunuyordu.

Sinema deneyiminin sinema salonuna özel olarak kalması gerektiğine inanan Cameron, sinemada yayınlanan filmlerin evde izlenebilmesinin sektöre büyük darbe vuracağı görüşünde. Cameron sinema salonlarını, yönetmenlerin ürünlerini gerçek anlamda sergileyebildiği ortamlar olarak gördüğünü ve bu deneyimin güçlendirilmesi ile korsancılığın da önüne geçilebileceğine inandığını ifade etti.

“Sinema deneyimini geliştirmeliyiz”

Cameron “Halen korsana karşı en önemli silah, film geldiğinde sinema salonuna gidip filmi orada izlemek. ‘The Walking Dead‘ gibi bir dizide sattığını şey bu deneyim değil ama eğer filmlerden, salon gösteriminden, o ihtişamdan ve özel deneyimden bahsediyorsak, bu hala elimizdeki en güçlü koz.” diye konuştu.

Ünlü yönetmen, korsan yasa dışı olmasa ve bağlantı hızları çok fazla yükselse bile salon dışında sinema izlemenin yetersiz kalacağı alanlar olduğuna inanıyor. Cameron filmlerin küçük platformlarda izlenmesinin ve sinemaya gitmenin sosyal deneyimini yaşayamamanın bir eksiklik olacağını düşünüyor.

Cameron’ın, korsanla mücadelede en önemli anahtarın yenilik olduğuna inandığı biliniyor. Avatar filmi ile 3D teknolojisini popüler hale getiren sanatçı, filmin korsan versiyonları bulunmasına rağmen gişede 2,6 milyar dolar kazanmıştı. Avatar daha sonra hem en fazla korsan olarak indirilen hem de gişede en çok kazanan film olarak tarihe geçti. Aslında sadece bu örnek bile korsanın sinemacıların para kazanmasına engel olmadığını kanıtlar nitelikte.

“Paylaşım değil, hırsızlık”

Cameron’ın yeniliğe ve sinema deneyimine yaptığı vurgunun üzerine eşi Gale Anne Hurd tarafından yapılan yorumlar ise çok daha sert oldu. Korsancılığın ‘paylaşım’ adı altında iyi bir şeymiş gibi gösterilmeye çalışıldığını ifade eden Hurd aslında bu eylemin hırsızlık olduğunu savundu.

Korsanın sadece paylaşmakla ilgili olmadığını belirten Hurd “Torrent sitelerini işletenler, siteye aldıkları reklamlarla, sinemacıların kazanması gereken milyarlarca doları haksız olarak kazanıyor.” diyerek torrent üzerinden paylaşılan filmlerin sektöre zarar verdiğini söyledi.

Screening Room gibi projelerin ya da online film izleme servislerinin sinema sektörüne ne gibi bir etkisi olacağını zaman gösterecek. Ancak Cameron’a göre doğru ve yenilikçi bir bakış açısıyla yapılırsa her izleme türünün de diğerlerinden bağımsız olarak ayakta kalması mümkün.

Kaynak: TorrentFreak