Nobel jürisi ilginç bir karara imza atarak, ABD’li ünlü şarkıcı Bob Dylan‘a, yazdığı şarkı sözleriyle Amerikan şarkı geleneğine yeni bir şiirsel anlatım kattığı gerekçesiyle Nobel Edebiyat Ödülü verdi. Bu karar pek çok farklı kesimden olumlu ve olumsuz tepkiler aldı. Edebiyat ödülünün bir şarkı sözü yazarına verilmesi bir çok kişide şaşkınlık yarattı.
Bob Dylan 1960’lardan bu yana yazdığı şarkılar ve çıkardığı albümlerle tüm dünyada milyonlarca seveni olan ve sadece ABD’de değil tüm dünyada yeni nesil müzisyenleri etkileyen bir sanatçı. Ödülün ardından açıklama yapan bir çok edebiyatçı da Dylan’ın müziğinin ve şarkı sözlerinin kendi eserleri üzerindeki etkisinden söz etti.
İsveç Akademisi Sekreteri Sara Danius, ödülün Bob Dylan’a başarılı bir şair olduğu gerekçesiyle verildiğini ifade etti. Antik Yunan’da Homeros gibi yazarların eserlerinin de sahnelenmek ve melodi ile söylenmek üzere yazıldığını ancak bu durumun Homeros’un bir edebiyatçı olarak anılmasını engellemediğini ifade eden Danius, Dylan’ın da şiirlerini besteleyerek söylemesinin, sanatçının edebi yeteneğini gölgelememesi gerektiğini savundu. Danius, Bob Dylan’ın sadece yazılı edebiyata değil, sözlü edebiyata da katkı yaptığını ifade etti.
Edebiyat dünyasından övgüler
Ünlü yazar Salman Rushdie, Dylan’ın ödülü almasından memnuniyet duyduğunu belirterek: “Edebiyatın sınırları her geçen gün genişliyor. Akademinin bu durumu benimsiyor olması sevindirici” şeklinde konuştu.
Müzisyen Jarvis Cocker da Dylan’ın ‘çok iyi bir seçim’ olduğunu söyledi. Cocker, Dylan’ın edebi kişiliğinin yanında mizahi yeteneğinin genellikle göz ardı edildiğini belirtti.
Oxford Üniversitesi İngilizce Fakültesi Başkanı Prof. Seamus Perry, Bob Dylan’ın yeteneğini, şair Alfred Lord Tennyson‘a benzeterek “Bu akımın temsilcisi anca tamamen bireysel, insancıl, öfkeli, esprili ve nazik; gerçekten her yönüyle özgün, en iyilerden birisi.” şeklinde niteledi.
Uygun olmadığını düşünenler
Bu isimler dışında şair Andrew Motion, yazar Joyce Carol Oates gibi pek çok isim de Dylan’ın ödülü almasının çok doğru bir karar olduğunu savundu. Ancak herkes bu konuda fikir birliğine varmış değili. Örneğin, yazar Will Self yaptığı açıklamada Bob Dylan’ın Jean Paul Sartre‘ın izinden giderek ödülü reddetmesi gerektiğini savundu.
Nobel ödüllerinin kurucusu Alfred Nobel’in dinamitin mucidi olmasına atıfta bulunan Self “Bu şekilde patlayıcı ve silah satışı ile kazanılmış bir servet tarafından ödüllendirilmek Dylan’ın değerini düşürür. Aslında bir felsefeci olan Sartre’ın sahip olduğu gibi bir anlayışla Bob da bu ödülü reddetmelidir.” dedi. Jean Paul Sartre kendisine sunulan Nobel Edebiyat Ödülü’nü, “Bir yazar kendisinin bir kuruma dönüştürülmesine izin vermemelidir.” diyerek reddetmişti.
Sert eleştiriler
Ödülü eleştiren bir başka isim de Trainspotting romanının yazarı Irvine Welsh oldu.
Bu, ne dediği anlaşılmayan yaşlı hippilerin kokuşmuş prostatlarından uydurduğu saçma sapan bir nostalji ödülüdür. (Irvine Welsh)
Bir başka roman yazarı Hari Kunzru da “Bu, Obama’nın sırf Bush olmadığı için Nobel almasından bu yana verilen en saçma Nobel ödülü.” şeklinde konuştu.
Nobel Edebiyat Ödülü’nün Bob Dylan’a verilmesi ihtimali geçmişte de konuşulmuş ancak oldukça düşük bir ihtimal olarak değerlendirilmişti. Bu yılki ödülün Kenya’lı Ngugi wa Thiong’o, ABD’li Don DeLillo ya da Japon Haruki Murakami‘ye verilebileceği düşünülüyordu.
Yorumunuz: