Ishiguro’ya göre distopik bir geleceğe yürüyoruz

Günümüzün en beğenilen kurgu yazarlarından biri olan Kazuo Ishiguro, hızla gelişen bazı teknolojilerin getirebileceği olumsuzluklara karşı koymak için daha fazla kafa yormamız gerektiğine inanıyor.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Nobel Edebiyat Ödüllü, Japon asıllı İngiliz yazar Kazuo Ishiguro’ya göre önümüzdeki dönemde yaşamımızı ve insanlarla etkileşimimizi değiştirecek üç temel bilim alanı bulunuyor: gen düzenlemesi, robotik ve yapay zeka.

Günümüzün en beğenilen kurgu yazarlarından biri olan Ishiguro, Never Let Me Go (Beni Asla Bırakma) adlı romanında insanların organ bağışçısı olmak üzere klonlandığı bir geleceği anlatıyordu. Ancak bilimsel gelişmeler tarafından kökten şekillendirilen bir gelecek yalnızca yazarın yaratıcılığının ve hayal gücünün bir ürünü olmayabilir.

Ishiguro CRISPR teknolojisini temel bir örnek olarak öne sürüyor. Gen düzenleme aracının keşfi, bilimcilere genom parçalarını düzenleme seçeneği sunuyor. Bu da tıpta daha önce görülmemiş uygulamalara olanak sağlıyor. Şu anda hatalı genleri çalışanlarla değiştirebiliyoruz. Bu zaten tek başına büyük bir başarı. Ancak bu yeni teknoloji ile ilgili daha fazla şey öğrendikçe, entelektüel ve fiziksel olarak daha üstün insanlar üretmek de gerçekçi bir ihtimal haline geliyor. Tıpkı Gattaca filminde olduğu gibi.

Ishiguro bu distopik geleceğe doğru bilinçsizce ilerlediğimizi düşünüyor. Şimdilik dünya bilim ve teknolojiye sadece üstünkörü bir önem atfediyor. Tabii ki bazı önemli başarılar manşetlere çıkabiliyor ancak bu gelişmelerin bizi nasıl bir geleceğe götürdüğüne ve bunun hayatlarımızda ne gibi etkiler yaratacağına dair anlamlı sohbetler gerçekleştirmekten oldukça uzağız. Örneğin, yapay zeka ve robotik alanındaki gelişmeler yakın gelecekte üniversitelerden ve devlet destekli laboratuvarlardan dışarı çıkıp hayatlarımıza dahil olmaya başlayacak. Bu hızlı gelişmeleri düzenleyecek kurallar olmaması ayrı bir endişe sebebi. Ayrıca, CRISPR gibi genetik teknolojilerinin üzerine yaşanan etik tartışmaları da ayrı bir koldan ilerliyor.

Yazarın gelecekle ilgili öngörüleri, Londra’da Bilim Müzesi çerçevesinde yeni açılacak olan matematik galerisiyle aynı döneme denk geldi. Sergide Ishiguro’nun babası denizbilimci Shizuo Ishiguro’nun, kıyıda oluşacak fırtınaları öngörebilmek için geliştirdiği makine de yer alacak. Yazar, bu tarz sergilerin bilimle ilgili tartışmaları alevlendireceğini ve konuya daha derinlemesine ilgi duyulmasını sağlayacağını düşünüyor. Ishiguro, “Bu gelişmeler tartışmaya değer, gerçek etkilere sahip.” diyor.

Kaynak: Futurism

Japon asıllı İngiliz yazar Kazuo Ishiguro’ya göre gen düzenlemesi, robotik ve yapay zeka yakın dönemde yaşamımızı kökünden değiştirecek üç temel bilim alanı. Ishiguro, Never Let Me Go (Beni Asla Bırakma) adlı romanında insanların organ bağışçısı olmak üzere klonlandığı bir geleceği anlatıyordu. Ancak bilimsel gelişmeler tarafından kökten şekillendirilen bir gelecek sadece yazarın hayal gücünün bir ürünü olmayabilir. Bu noktada Ishiguro CRISPR teknolojisini temel bir örnek olarak öne sürüyor. CRISPR gen düzenleme aracının keşfi, bilimcilere genom parçalarını düzenleme seçeneği sunuyor. Şu anda hatalı genleri çalışanlarla değiştirebiliyoruz. Bu zaten tek başına büyük bir başarı ama bu yeni teknolojiyle ilgili daha çok şey öğrendikçe, entelektüel ve fiziksel olarak daha üstün insanlar üretmek de gerçekçi bir ihtimal haline geliyor. Bu distopik geleceğe doğru bilinçsizce ilerlediğimizi düşünen Ishiguro bilimle ilgili tartışmaların derinleşmesini ve artmasını istiyor.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği