Haftanın Özeti: 19

2 - 8 Mart 2015 arasında denk geldiğim paylaşmaya değer uygulama, site, cihaz, video, trendler (ve biraz daha fazlası).

Bilim / Teknoloji / Yazılım / Donanım

  • TEDxLimassol konferansında konuşan Doktor Sergio Canavero 2 sene içinde kafa nakli yapılabileceğini iddia etti. Omurilik hasarı yüzünden tamamen felçliler için mucize kabilinden bir haber. Yine d üzerine biraz düşünmenizi isterim. Bedeni, ortaya çıkacak ‘yeni’ insanı, hayatı… Meraklısı için (8 dakikalık) sunumu aşağıda.

  • Evladınız eminim gözünüze muhteşem görünüyordur. Her anne-baba için öyle. Fakat biraz daha muhteşem olmasını istemez miydiniz? Çocuklarınızı daha doğmadan genetik olarak programlama konusunda birçok grup çalışma halinde. İddialarına göre 10 ile 20 sene içinde genetik mühendislikle ‘yaratılmış’ ilk insanlar doğacak. Kulağa korkutucu gelse de (yazıdaki ankette göreceğiniz gibi) buna karşı çıkanlar sağlığın şart koştuğu durumlarda bunu makul karşılıyor. Elbette çocuğunuzun ciddi bir hastalıkla doğmasını istemezdiniz. Peki hangi hastalığına razı olurdunuz? Hiç hasta olmasa, kusursuz daha güzel değil mi? Geleceğin ebeveynlerini ÇOK zor seçimler bekliyor.
  • Devletin (yerli , yabancı, istihbarat, emniyet, vs) cep telefonunuzu dinlediğinden endişe ediyorsanız -ve Android platformundaysanız- ücretsiz ve açık kaynaklı RedPhone uygulaması ile karşılıklı kriptolu görüşme yapabiliyorsunuz. iPhone kullanıcıları için muadili Signal. Gayet sağlam referansları var.
  • İnternet takibi üstüne şu ana kadar okuduğum en anlaşılır ve dolu makale.
  • İstihbarat örgütlerinin takibinden kurtulabilmek için güvenli cep telefon ve tablet platformu yaratma konusunda Finlandiyalı şirketler de işbirliğinde.
  • Bu haftaya yansıyan çok ilginç bir gelişme de eski ABD Başkanı Bill Clinton’ın eşi ve Barack Obama Başkanlığında Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Hillary Clinton ile ilgiliydi. İddiaya göre Hillary Clinton 2009-2013 yılları arasında devleti ilgilendiren konular hakkında kişisel e-posta sistemini kullanarak yazıştı. Hakkında soruşturma başlatılınca Twitter’dan duyurduğu çağrıyla bütün mesajlarının açılmasını ve isteyen herkes tarafından incelenmesini talep etti.

  • Almanya’nın önemli dergilerinden Der Spiegel’in geçen haftaki kapağı Silikon Vadisi’nin dünyaya hükmetmeye çalıştığını iddia ediyordu. Komplo teorilerinin vazgeçilmez ortak maddesi ‘Tek Dünya Devleti’ teknoloji ile mi kurulacak dersiniz? Güzel bir özetine göz gezdirelim (yorumlara da mutlaka bakın derim).

spiegel

  • Bu tartışmaya paralel bir yeni kavram ise ‘dijital oligarşi‘. Verilerimiz kimin elinde? Ne yapıyorlar? Ne kadarına razıyız? Sorgulama, seviyelendirme ya da reddetme hakkımız var mı? Buyrun sohbete!
  • Fujitsu video kayıtlarında yüzü piksellenen kişileri dahi ayırd edip takip edebilen bir teknoloji geliştirdiğini açıkladı.
  • İran Google ile işbirliğine hazır.
  • İngiltere insansız hava aracı (drone) sahiplerinin araçlarını devlete kaydettirme zorunluluğu getiriyor.
  • Fransa’nın Başkenti Paris’te izinsiz drone uçuşları yasaklandı. Polis göklerde sürek avında.
  • BBC’nin haberine göre Avrupa Birliği kapsamında dronelar için yeni bir hukuki düzenleme üstünde çalışılıyor. Droneların yeni kullanım alanları heyecan yaratıyor ama nefret edeni de az değil. ABD’de düşürülen her drone için ödül koyanlar bile var. Bir de Johnny Dronehunter var. Mahremiyetin Koruyucusu :)

  • ABD federal güvenlik teşkilatı FBI, Silk Road baskınıyla ele geçirdiği (ve ne olacağı çok tartışılan) 50 bin Bitcoin‘i satışa çıkardı! (bu satırları yazarken tutarın karşılığı 36 milyon Türk Lirası ediyordu).
  • 3GSM Congress adıyla başlayan mobil dünyanın en büyük etkinliği birkaç yıldır Mobile World Congress (MWC) adıyla kapılarını açıyor. Birkaç konuşmama denk geldiği için meslek hayatımda ilk defa bu yıl gidemedim. Gördüğüm en güzel web derlemelerinden biri Digital Trends sitesinden geldi (en iddialı lansmanlar HTC One M9 ve Samsung Galaxy S6 Edge oldu).
  • ZTE’nin yeni telefonu Grand S3 şifre / PIN kullanmıyor. Çünkü sahibini gözünden tanıyor.

  • MWC kapsamında ortaya çıkan LG’nin akıllı saati Urbane‘den geçen hafta söz etmiştim. Şıklık konusunda gayet iddialı bu modele bir rakip de -beklenmedik bir yerden- Huawei’den geldi. Tasarımı gerçekten çok hoşuma gitti. Klasik analog saat kadranı kesinlikle iyi tercih.

  • Akıllı saatler her yeni teknolojik cihaz gibi kendine has düzenlemeleri de beraberinde getirecek. İlk hareket Londra Üniversitesi’nden geldi. ‘Akıllı olma ihtimalinden dolayı’ artık sınavlara saatle girmek yasak.
  • Apple’ın akıllı saatler konusundaki derdiyse hiç ilgisi olmayanlara Apple Watch’u nasıl satacağı.
  • Benzer bir endişeden heves alan UnaliWear imzalı Kanega kodlu saat ise yaşlıları hedefliyor. Yaşlılara özel düşünülmüş işlevleri (eve dönmek için GPS destekli yönlendirme, acil durumlarda çağrı merkezi desteği, ilaç içmek için hatırlatıcılar, vs) gerçekten hayranlık uyandırıcı. Diğer akıllı saatlere de uyarlanmasında fayda olacak yeniliğiyse sadece sahibine görünen ekranı. Amaç etraftaki meraklı ve kötü niyetli gözlere karşı mahremiyeti korumak.

52a526bff31491a03e08f7e50e30a671_large

  • Apple Watch’un en büyük sıkıntılarından biri de su geçiren yapısı. Bunu kendine dert eden aksesuar üreticisi Lunatik, Epik kodlu bir kılıfla bu sorunu çözmeyi hedefliyor.

EPIK_Newsletter_wKickStarterBadge_2

  • Peki bir Apple Watch sahibi olsaydınız hangi uygulamaları kullanabilecektiniz, biliyor musunuz?
  • 100 dolardan ucuza satılacak Noodoe kendisini Anti-Apple Watch olarak tanımlıyor. Ucuz, basit, özelleştirilebilir… Güzel ayrıntılarından biri parmaklarınıza ihtiyaç duymadan bilek hareketlerinizle işlemesi.

  • Akıllı saatler yarışında saat ile anılan İsviçreli markalar da durmuyor elbette. Şahsen tutkunu olduğum markalardan Mondaine iddialı bir girişe hazırlanıyor: Helvetica!

helvetica

  • Mobil uygulama dünyasına geliştirici olarak adım atmak isteyenlere İstanbul merkezli 5 haftalık bir (ücretli) atölye.
  • İnternette altını çizecek şeyler için ilginç bir çözüm: Pithli.
  • Bang&Olufsen markasına aşina mısınız ya da bir ürününe sahip misiniz bilmiyorum. Benim yıllardır hayalim ama bir türlü o kadar paraya kıyamadım herhangi bir ürün için. B&O ürünlerinin ortak özelliği kusursuz işçiliği, yüksek teknolojisi ve ÇOK uzun süre kullanılmak üzere üretilmesi. Son maddesi bu çağın tüketicisine biraz aykırı gelebilir. Son ürünlerden biri BeoPlay H8 adlı kulaklık. Deri ve alüminyumdan mamul, Bluetooth 4.0 ile kablosuz yapı ve Parrot Zik‘teki gibi dokunmatik yan yüzeyinden parmakla kontrol. Allah sahibine bağışlasın.

  • Bir aksilik olmazsa Türkiye’de Mayıs ayında 4G (LTE) ihalesi yapılacak. Hizmetin yıl sonunda hayata geçmesi bekleniyor.
  • Sıkça aklıma gelen bir soru: Apple’ın Kurucusu Steve Jobs’un ilham kaynağı olan insanlar kimlerdi? Nedense Quora’ya sormak aklıma gelmemişti. Birinin gelmiş. Gelen cevaplar arasında Mohandas Gandhi, Henry Ford, Thomas Edison, Edwin Land, Akio Morita, Andy Grove, Paul Jobs, John Warnock ve Alan Kay gibi isimler sıralanıyor (Alan Kay benim listemde de var).
  • Apple 13 inçlik iPad’i Eylül’e erteledi.
  • Hayata geçmek için ihtiyaç duyduğu 200 bin doların çok üstünde fon toplayan Beam, mobil cihazınızı dilediğiniz yüzeye yansıtan bir mini projeksiyon cihazı.

  • 5 cihaza tek şarj: Flexcharger.
  • Malum artık Twitter içeriği Google indeksine girdi ve arama sonuçlarında yer alıyor. Bunun ne kadar verimli olduğu ve ne ifade ettiğini inceleyen güzel bir dosya.
  • Instagram’a yolladığınız fotoğraflar Twitter’da görünmüyor ve bu durum uykularınızı mı kaçırıyor? Artık bir çözümünüz var.
  • Nikon’un 24,2 megapiksel çözünürlüklü yeni D7200 modeli NFC ve WiFi desteğine sahip. Tek şarjla 1.110 kare çekim yapabiliyor ve saniyede 6 fotoğraf karesi kaydedebiliyor. ABD için tavsiye edilen (sadece gövde) fiyatı 2 bin dolar.

nikon-d7200-2

  • Özellikle fotoğraf (ve video) tutkunlarını ilgilendiren bir başka haberle devam edelim: SanDisk’in microSDXC UHS-I kodlu yeni microSD bellek kartı kapasite limitini 200GB olarak tanımladı. 1,44MB disketleri hala dün gibi hatırlayan benim gibiler için yorumlaması güç. Kafanızda canlanması için; tırnağınız kadar bu kartta 20 saat Full HD video depolamak mümkün. Su geçirmiyor, ısı ve darbeye dayanıklı. X-ışınlarından da etkilenmiyor (güvenlik dedektörlerine yönelik).

200gb-micro-sdxc

  • Mobil dünyaya epey ses getiren bir giriş yapan Çinli cep telefonu ve tablet üreticisi Xiaomi, şimdi de GoPRO’nun egemenliğinde ilerleyen aksiyon kamerası pazarına giriş yaptı. Yi Action Camera kodlu modelin -her Xiaomi ürününde olduğu gibi- şaşkınlık verici, ucuz bir fiyatı var: 65 dolar! GoPRO seçeneklerinin 130 dolardan başlayıp 500 dolara kadar çıktığını hatırlamakta fayda var.  Yi kamerası Sony’den aldığı güçle GoPRO’dan 3 kat yüksek çözünürlüğe sahip (16MP). Saniyede 60 kareden 1080p video çekebiliyor.

xiaomi-yi-camera

  • Selfie çubukları eskiyeli çok oldu. Daha trend bir şeyler peşindeyseniz Podo ile tanışın. Sosyal medya suretinizden asla mahrum kalmamalı.

  • Goldman Sachs 1980-2000 yılları arasında doğan Millenial kuşağını güzel bir infografikle özetlemiş.
  • Instagram markalar için yeni reklam modelini tanıttı. (Özeti: galerisi için tıklayınız!)

  • Washington Üniversitesi’nden bilimciler beyin yüzeyinde Alzheimer ve MS hastalığının ilerlemesini yavaşlatan bir protein keşfettiler. Bu protein daha önce ALS ve Parkinson hastalığıyla da ilişkisi keşfedilen TREM2’nin bir türevi.

33 Yorum

  • Elinize sağlık Serdar bey. Cumartesi günlerimi teknoseyirin gündem değerlendirmesi, pazar günlerini sizin derlemeniz şenlendiriyor. Sürdürülebilir olması dileğiyle.

  • Amirim Tasarım/İnovasyon bölümünde “Kadına yönelik şiddet ” yerine “tadına yönelik” yazmışsınız.

  • Hocam sağolun o kadar dolu içerik hazırlıyorsunuz ki benim şikayetim mobil cihazlardan linkleri takip edemiyor olmak özellikle ipad ten bir konunun linkine tıklayınca geri dönüp kaldığım yeri bulmak işkenceye dönüyor buna da bir çare bulunursa tadından yenmez.

  • Amirim..sen bu yazıları yazmazsan inanki hayatımın bir anlamı yok..Pazar sabahlarını iple çekiyorum..Canına sağlık..

  • Amirim kafa nakli bana 1987 de TRT de yayınlanan kavanozdaki adam dizisini hatırlattı. Kavanozdaki adam ı hatırlayacak fazla kişi olduğunu sanmıyorum ama 40 yaşında yabancı dizi izlemeye bayılan biri olarak 30 sene önceki bu dizi aklımdan hiç çıkmıyor. Seyretmenin tavsiye ederim. Ahmet Mekin
    Metin Serezli
    Nevra Serezli
    Efgan Efekan gibi oyuncuların oynadığı müthiş bir kadro. Psikolojik gerilim türünde bir dizi.

    • Ben de seneler sonra Youtube’da yeniden bulunca çocuklar gibi sevinmiştim o diziyi. Bence kesinlikle zamanının çok ötesinde bir yapımdı. Tekrar izlediğimde yine keyif verdi.

  • Giriş yazınıza istinaden;
    Haftalık özetlerinizi her hafta hap şeklinde kargoya verip her bir okurunuza ücretsiz ulaştırsanız ve bizim onları yutmamız bütün bu özeti idrak edip hafızamıza kazımamız için yeterli olsa bile itiraz edecek insanlar bulunacaktır. O sebeple bence “memnuniyet”le uğraşmadan bildiğiniz en uygun yolla sunmanız yeterli.
    Ayrıca her hafta ufkumuz genişliyor, Teşekkürle.

  • Pazar günlerini iple çektirmeyi başardığınız için tebrik ediyor, yazdıklarınızı paylaştığınız için de teşekkür ediyorum :)

  • amirim, bike ve book linkleri beni ihya etti, hele ki macinnis sohbetinden alınacak çok feyzler var. biz kitap okumuyoruz falan desek de yamulmuyorsam tr.de kitap cirosu milyar tl.ye yakın. sadece basılı ürünler. bunların üzerine sabitfikir de iyi olmuş, birazdan tabletten okuyabilmek, bayiye gitmeden çogzel. bike tarafında ise insanlara katlanır ve e.bike almaları gerektiğini söylemek gerek, paralar yine boşa gidiyor.. çoğu da ithal..
    beam yıllardır aklıma geldiydi ama tr.de yaşamaktan mütevellit fikir olarak kaldı! çok az enerji harcayacağı için led, amoled tvlere elveda diyeceğiz. bu tv.lere hala geçmemiş olanlar ise daha şanslı.
    diğer linkler ve vid.lerle birlikte 3 sayfa yorum yapabilirim de ne gerek var :)
    hala sizin japonya anılarını bekliyorum, mesela bu japonlar pedfil anime.lerine neden yasak koymuyor?

  • Dev köpeği anladıkta insan bir tavşanı devasa boyutlara getirmeye neden çabalar ki dünyanın en iri tavşanıyla tanışın. http://www.dailymail.co.uk/news/article-2609183/The-Easter-Bunny-monster-appetite-Meet-three-half-stone-Darius-munches-way-360-carrots-30-apples-15-cabbages-month.html Selfie çılgınlığında son nokta kameralı vibrator hemi de akıllı telefon PC ve FaceTime’la da senkronize çalışabiliyormuş. http://www.independent.co.uk/news/weird-news/the-sex-selfie-stick-lets-you-facetime-the-inside-of-a-vagina-10080436.html Apple’ın akıllı saat pazarının %55’ini kontrol edebileceği tahmin ediliyormuş. http://www.marketwatch.com/story/apple-to-control-55-of-smartwatch-market-by-year-end-2015-03-05 Günümüz dertlerinden Doların neden yükseldiğini “Anneye anlatır gibi” anlatmış bir ekşisözlük yazarı kardeşimiz. Eline sağlık diyoruz. http://onedio.com/haber/anneye-anlatir-gibi-dolarin-yukselmesinin-sebepleri-465050 (Kişisel not yazıyı paylaşmak için kendisine ulaşma ve kendisinden izin almayı beceremedim.Affına sığınıyorum.)

    • Son gunlerin populer bir tartismasi ama cevabi hayir. Cok uzun bir tartisma oldugu icin detaylarina girmiyorum.

      • Ukalalık olarak demiyorum kesinlikle. Lakin 4 yıl aldığımız eğitim bize şunu öğretti: eski bir ABD’nin başkanı değil, ABD’nin eski başkanı olduğu yönünde.

        • Ukalalik gibi bir algim asla olmadi zaten.

          Fakat bu ornekte anilan unvan Baskan degil; ABD Baskani. Ozunde eskiyen ne ABD ne de Baskanlik. Unvanin ismi ABD Baskanligi. Sari araba gibi yani. Sari eski araba degil; eski sari araba olur.

          Cok da dert degil, kim nasil tercih ediyorsa oyle kullanabilir. Derdi anlatmak kafi.

          En basta dedigim gibi cok uzun bir tartisma. Belki baska bir yazida ayrica deginirim, eni konu tartisiriz.

  • Elinize emeğinize sağlık Serdar bey. Siz parçalı da yayınlasınız, tüm sayfada da yayınlasınız, her türlü okumaya devam..:)

  • Bagımlısı oldum : tüm pazartesi okuyup linkleri save etmekle geciyor neredeyse;kalan gunlerde onlardan cıkarımlar yapmaca…bir ara da puro ve viski üzerine yazı bekliyorum sahsen :) cok cok tsk,elinize gözünüze saglık.

  • “Rockefeller, Rothschild” aile üyelerinin sanırsam hiçbir zaman servetleri açıklanmayacak. Çünkü ben de onların arkasındaki gerçeğe inanan paranoyaklardanım. Bilmem ne kadar bilgiye sahipsiniz o aileler hakkında?

    • itü sözlük yeni adıyla instela için bir yazı yazmıştım. henüz yayınlanmadı. bir kısmını yayınlamadan paylaşmak istedim.

      yıllar önce, internetle yeni tanıştığım dönemde, bir büyüğüm aracılığıyla video izlemiştim. ingilizce’ydi daha sonraları ise türkçe versiyonları yayılım gösterdi tüm sanal alemde.

      aaron russo, yahudi asıllı amerikalı bir yönetmendir. özgürlüklerin günümüzde kullanıldığını ve asıl gerçek özgürlük için filmler, belgeseller yapmış hayatını bu davaya adamış bir zat-ı muhterem. yazının başında verdiğim linklere tıkladıktan sonra nasıl biri olduğunu zaten görebileceksiniz.

      o videoda bizlere nick rockfeller ile bir avukat aracılığıyla tanıştığını, çok zeki bir adam olduğunu, fikirlerini ve düşünce sistemlerini birbirlerine sunduklarını anlatarak başlıyor konuşmasına. daha sonraları da sıkı birer dost olduklarından bahsediyor. buraya kadar her şey tamamdı zaten. yani ilgimi(zi) çekebilecek herhangi bir şey yoktu. sonra dökülmeye başlıyor aaron russo. dostunun ona birkaç sırrını verdiğini ve kendisini zamanında şoke eden şeyler olduğunu söylüyor. 11 eylül saldırıları’ndan yaklaşık bir yıl önce böyle bir olay olacağından ve ardından da afganistan’ı işgal edip hazar denizi’ne boru hatları döşeyeceklerini daha sonra ise irak’ı işgal edecek bunu petrolün kontrolünü ele geçirmek ve ortadoğu’da bir petrol üssü yerleştireceklerini bunu “yeni dünya düzeni” dedikleri şeyi inşa etmek için kullanacaklarını söylemiş. ardından da venezuela’ya girerek chavez’i rahatsız edeceklerini ve küçük bir tebessüm ile terör denilen şeyi kullanarak, hiç olmayan suçluları mağaralarda arayan birimlerin ortaya çıkacağını, hiç düşman olmadığı halde bunun insanlar üzerinde yanıltıcı bir etkisi olacağını bu sayede kontrolü ele geçireceklerini söylemiş.

      sonra karşısındaki muhabirin sorusu üzerine gülerek şunu söylüyor: “11 eylül’den sonra neden başka bir saldırı olmadı, güvenlik mi çok iyiydi? hadi ama bu koskoca bir yalan. bu hükümetimizin uydurduğu koca bir yalan!” tam olarak bu ifadeleri kullanıyor aaron russo.

      aaron russo harbiden de kafa karıştırıcı bir röportaj yapmıştı o zaman. ben henüz çocuk yaşta olmama rağmen bahsettiği şey beni çok etkilemişti. ilk defa o zamanlar gerçek dünyadan şüphe etmeye başlamıştım. bize sunulan bu dünyanın yalanlarla kurulu olduğu hakkında şüphe duymaya başlamıştım. röportajın ardından yaklaşık 6 ay sonra ise aaron russo ölmüştü. evet bunu da yine aynı abiden duymuştum ve irkilmiştim. basına kanserden olduğu söylenmişti fakat altında başka bir şey var olabilir miydi acaba? bu hiçbir zaman cevaplayamayacağımız bir soru olarak tarihe karıştı.

      peki size neden bunlardan bahsediyorum ki ben. biliyorsunuz internette dolaşırken ordan oraya derken saatlerimi harcamış bulunuyorum. bunların çoğu bu tarz merak duyduğum konularla ilgili olduğu için zaman kaybı olarak değil de kendimi daha bilgili ve farklı bakış açısı kazanmış şekilde tanımlıyorum.

      tüm söylediklerimi zaman içinde sindirmiş olup neredeyse unutmuştum ki karşıma geçenlerde tekrar aynı video çıktı. sonra da bir kaç hafta süren araştırma yapma gereğinde hissettim kendimi. sanki öğrenmem gereken bir şeyler varmış gibi içimde bir dürtü bana sürekli yön veriyordu.

      diye devam ediyor. youtube’da mevzubahis video mevcut. herkes kendine göre yorumluyor bu durumu fakat ortada bir gizem olduğu bariz. saygılar, sevgiler…

  • Serdar bey, her hafta bu özetleri merakla bekliyorum. Sizin sayenizde bir çok şey öğreniyorum. elinize sağlık,
    Her ne şekilde olursa olsun benim için fark etmez.
    Çok teşekkür ederim.

  • Şikago O’Hare havaalanında oraya buraya serpiştirilmiş ve anonslarla kullanılması önerilen el antiseptiklerini kullanmamanın acısını çektiğim şu gün, zihnimi fazla yormayacak (ama istersem yorma olanağı veren) “Haftanın Özeti”ne bakmaya karar verdim. Epeydir aklımda ama ihmal ediyordum. Kendi kaybım… İki karar verdim: (1) Bir daha ihmal etmemek; (2) (Girişteki haklı sitemi okuduktan sonra) Kuzuloğlu’nun bu önemli hizmetine katkıyla yanıt vermek.

    Yukarıda yapılan katkılardan başka, aklıma gelen iki katkı: (1) “En ilgimi çeken haberler” diye belirtebiliriz; (2) En ilgi ve bilgi sahibi olduğumuz 1-2 konuda ek bilgi paylaşabiliriz. Sanırım bunlar Kuzuloğlu’na yararlı bir geri besleme olacaktır, dolayısıyla herkese öneririm.

    2008’de Atlantic dergisinde Nicholas Carr imzalı “Does Google Make Us Stupid” (hala çok popüler, bir de kitap yazdı bu konuda hala çok satan: Shallows) makalesini kafamda binbir itirazla okuduğumdan bu yana, iddiayı ve karşı iddiaları izliyorum, okuyorum. Dolayısıyla, zaman içerisinde “zeki”leştiğimizi gösteren Flynn Etkisi üzerine BBC haberi (http://www.bbc.com/news/magazine-31556802) en ilgimi çeken oldu.

    2012 kitabında, James Flynn (Are We Getting Smarter?) konuyu tatminkar bir bilimsellikle inceliyor ve başlıktaki soruya “evet” diyor. (Aziz Nesin’in meşhur iddiasıyla ilgilenenler, kitabın “Location 1182 of 9750” (Kindle’dan okudum) sayfasında “evet” yanıtını rakamlarla görecektir). Fakat, İki kavramsal sorunu da ortaya koyuyor. Birincisi, Kuzuloğlu’nun da haberi çevirirken kullandığı “zeka” kavramı ile ilgili. Maalesef, İngilizce’deki “clever, smart, intelligent, wise, vd” kavramların tam karşılığı Türkçe’de yok. Farklı “zeka” türleri için (bunu da Flynn “What is Intelligence?” başlıklı 2007 kitabında açıyor) farklı yorumlar yapılabilir. İkincisi, internetin bizi aptallaştırdığı iddialarının sahipleri, bu araştırmaların internet sonrasını kapsamadığını iddia edebilir. Oysa, “zekileşiyoruz” sonucunun nedensel analizine bakınca, araştırma sonuçlarının internet sonrası için de geçerli olduğunu görebiliriz.

    Bu tartışma neden çok önemli? Çünkü, genel olarak teknolojinin, spesifik olarak da internetin birey üzerinde olumsuz etkileri olduğu üzerine iddialar, kimi siyasilerin internet ve ilgili teknolojileri sınırlama heveslerini destekleyen argümanlar arasında kullanılabiliyor. Gayet iyi eğitim görmüş, kendini çağdaş olarak tanımlayanlar bile bu argümanlara teslim olabiliyor. Bakınız: Aile filtresi falan…

    ***

    Kuzuloğlu’nun özetinde dikkatimi çeken haberlerden bir tanesini daha paylaşayım:

    “Google geçen hafta kendisine ait Blogger platformundaki porno / erotizm temalı bloglara yönelik bir temizlik harekatı başlatmıştı. Gelen tepkiler yüzünden bu hafta geri adım attı. Özet: DEVAM!”

    İki nokta: (1) Bu tepkiler sadece “porno/erotizm” meraklılarından değil, sınırlama/sansür karşıtlarından kaynaklanıyor; (2) Toplumsal tepki ile teknoloji devlerinin ve hükümetin kararlarını etkileyebilmek ne güzel! Ülkemizde olmayan bir “katılımcı demokrasi” örneği. Çok imreniyorum!

  • Selam. Bir sorum var. Hala LG G2 mi kullanıyorsunuz? Kullanıyorsanız hala tavsiyeniz midir yoksa başka alternatif oluştu mu? Saygilar.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği