Elektrikli araçların daha geniş kitlelerce kullanılmasını sağlamak için yürütülen kampanyaların en önemlilerinden biri geçtiğimiz günlerde sona erdi. Hollanda’dan yola çıkan Wiebe Wakker, yaklaşık 3 yıl süren yolculuğun ardından Avustralya’ya ulaştı. 15 Mart 2016’da ‘Plug Me In’ girişiminin bir parçası olarak, elektrikle çalışması için modifiye edilmiş bir VW Golf ile yola çıkan Wakker, 95 bin km’lik yolculuğunu Sydney’de sonlandırdı. Bu kampanya, elektrikli araçların kullanılabilirliğini ve avantajlarını göstermek için gerçekleştirilmişti. Yolculuk boyunca 33 ülkeyi ziyaret eden Wakker bu ülkelerde konaklama, yemek ve aracın şarj edilmesi gibi konularda gönüllülerden yardım aldı. Yolculuğun masrafları Adobe ve Canon gibi teknoloji devlerinin sponsorluğu ile karşılandı.
Yakıt masrafı onlarca kat daha az
Bu yolculuk sırasında, Wakker aracıyla birkaç kez denizi geçmek için feribot kullanmak zorunda kaldı. Bu da yolculuğun çevre dostu olma çabasını biraz baltaladı. Yine de yolculuk, elektrikli araçların çevresel ve ekonomik avantajlarının altını çizme konusunda oldukça başarılıydı. Aynı yolculuk, elektrikle çalışması için düzenlenememiş standart bir Volkswagen Golf ile yapılsaydı 6 bin 783 litre yakıt harcanması gerekecekti. Güncel fiyatlarla bu kadar benzin 46 bin 800 Lira’ya alınabiliyor. ABD’nin 2018 benzin fiyatları göz önünde bulundurulursa Wakker’ın yolculuğunun maliyeti 4 bin 552 Dolar (25 bin 650 Lira) olabilirdi. Ancak yolculuk boyunca elektrikli Golf sadece 300 Dolar’lık (1691 Lira) elektrik harcadı ve bunun çoğunu Avustralya çöllerinde kullandı.
Elektrikli araç piyasası geçen 3 yılda çok gelişti
Wakker bu alanda çalışan tek kişi olmasa da elektrikli araçları yaygınlaştırma hedefine ulaştığını söylemek mümkün. 2016’da elektrikli araçlar bir seçenekti ama Tesla Model X gibi üst seviye araçlar ya da düşük menzilli daha ucuz modeller dışında çok fazla tercih şansınız yoktu. Wakker’ın Golf’ü de tek seferde 200 km’den daha fazla gidemiyordu. 2019’da belki elektrikli araçlar hala en popüler araçlar değil ama artık 2016’ya göre çok daha yaygın kullanılıyorlar, daha ucuzlar ve daha uzun menzile sahipler. Devletlerin karbon salınımı konusunda daha sıkı politikalar uygulaması, elektrikli araç tercihinde önemli rol oynasa da Wakker’ınki gibi kampanyaların da bu dönüşümde rol oynadığını unutmamak gerek.
Yorumunuz: