Bitcoin alkışlarla Japonya’ya giriyor

Ana akım olacak şeyler öncesinde ‘saygın’ olur; dolayısıyla Bitcoin de bu süreçte normal, yasal ve güvenli olmalı. Japonya’daki işaretler, bu yolda ilerlendiğini gösteriyor. İsviçre de gelişmiş ülkeler arasındaki örneklerden bir diğeri. Ayrıca iki ülkenin de para birimi değerli; bu da Bitcoin’in öncelikle, ‘parası değer kaybeden’ ekonomilerde yaygınlaşmasını bekleyenlere karşı tam tersini işaret ediyor.

Birçok kişinin Bitcoin fikrine sıcak bakmasının sebebi, devlet gibi otoriter bir elemanın dahil olmadığı, güvenilir bir gerçek sisteme dahil olma isteğinden geliyor. Bu düşüncesinin neticesinde de Bitcoin’in ilk önce Arjantin gibi ülkelerde yaygınlaşacağını ifade eden mimler yayınlanmıştı. Fakat teori artık çürüdü.

MT Gox  ve etkileri

Japonya, ABD ve Çin’in ardından dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi, dolayısıyla Bitcoin adaptasyonu büyük bir öneme sahip. Nitekim Japonya’nın Bitcoin ile olan hikayesi daha eskiye dayanıyor. MT Gox 2014’te iflas edene kadar Bitcoin borsasının en büyük ismiydi. İflasın ardından kullanıcılar paralarını geri alabilmek için oldukça uğraştı fakat maddi bir sonuç alamadı ve bu sebepten yeni düzenlemeler yapıldı. Tam o sıralarda Bitcoin’in tehlikeli olduğuna dair söylentiler vardı.

Fakat hikayenin yeni bölümünde Japonya üç haberle Bitcoin’e teşvik ediyor:

1. Yasal para birimi statüsü
2. Vergilerin düşürülmesi
3. Döviz kuru oranının düzenlenmesi

Bunların sonuçları da şöyle sıralanmış:

1. İşlem sayısında ikinci sıraya yükselme,
2. 5 bin ticari yapının Bitcoin’i kabul etmesi,
3. Zayıf çevrelerde güçlü risk girişimlerin oluşması.

• Döviz kuru oranının düzenlenmesi ve sigorta: MT Gox’un hatası kullanıcıların hesaplarını doğrulamamasıydı. Örneğin; New York Menkul Kıymetler Borsası‘nda IBM’den hisse senedini alırsanız New York Borsası’nın onu sizden tekrar alabileceğinden şüphe etmezsiniz. Bu basit ama aynı zamanda düzenlenmesi/sigortalanması gereken bir durumdur. İşte 2016’daki düzenlemeyle artık Japonya’da sanal para birimi borsaları Finansal Hizmetler Ajansı’na kaydoluyor ve kimlikleri doğruluyor. Mesela, sigorta firması Mitsui Sumitomo 10 milyon Yen’den 1 milyar Yen’e kadar; siber saldırılar gibi ülke içinde ve dışındaki tehditleri de kapsayan bir koruma sağlıyor. İlk müşterisi de Japonya’nın en büyük Bitcoin sağlayıcısı Bitflyer.
• Yasal para birimi statüsü: Yeni yasa Bitcoin’i yasal bir para birimi olarak tanımlayarak onunla ödeme yapılmasını ve dijital olarak transfer edilmesini sağlıyor. Bu basit ama dönüştürücü bir hareket, yani siz yasal olmayan şeyler alıp/edinip bunu Bitcoin ile ödeseniz bile onun da parkta bulunan para dolu bir bavul kadar yasal olduğunu bilin.
• Satış vergisinin kaldırılması: 2016’nın sonlarına doğru Japonya Bitcoin’in (satış) vergisini düşürmeye karar verdi. Bu hala gerçekleşmedi ama 2017’nin Temmuz’una kadar gerçekleşmesi bekleniyor. Gerçekleşirse de, müşterilerin her işlem için vergi vermemesini sağlayacak. Bu açıdan e-ticaretin ilk zamanlarını anımsatıyor.
• İşlem sayısında ikinci sıraya yükselme: Çin, Bitcoin ile yapılan işlem miktarında başta olsa da Japonya da onun hemen ardından geliyor. Söylentilere göre de Bitcoin değişim işlemleri Çin ve Japonya’da maliyetsiz olduğu için ekonomileri için aslında o kadar da önemli değil. Gerçek sayının, ifade edilenden yüzde 30 eksik olduğu belirtiliyor. Bu rakamlar yanlış aktarılmış olsa da Bitcoin sayesinde Mrs Watanabe’lere paradan bir duvar gözüküyor. Mrs Watanabe Japonya’da ufak gayrimenkul yatırımcılarına deniyor. Ancak 1990’larda bu sektöre ilginin azalmasıyla bu yatırımcılar taşıma işlemlerine geçtiler. Yani değersiz para birimlerinden borç alıp, hızlı değerlenen para birimlerine yatırım yaparak kar elde ettiler. Bitcoin’in asıl göstergesi ürün ve hizmetlerin alınıp satılmasında kullanılabilirliği ile ölçülecek. 
• 5 bin ticari yapının Bitcoin’i kabul etmesi: Bugün, 5 binden fazla ticari birim ve site ödeme olarak Bitcoin’i kabul ediyor. Ayrıca, 2020 Olimpiyatları için de söylentiler dolanıyor. Buna göre, ziyaretçilerin paralarını Yen’e çevirmelerine gerek kalmayacak, Bitcoin ile her şey yapılabilecek. Bu noktada vergilerin önemi artıyor.
• Güçlü risk sermayesi fonları: 2016 genel olarak sönük geçse de Japonya’da iki önemli anlaşma var: BitFlyer and Techbureau. BitFlyer 2016’da Nisan bitmeden yapılan üçüncü büyük risk sermayesi yatırımıydı. Toplam 33 milyon 940 bin Dolar fon topladı. TechBureau ise Bitcoin operatörü Zaif ve izin alınan blok zinciri platformu Mijin için 6,5 milyon Dolar topladı. Finansal servis şirketi Arara, çevrimiçi bilgi portalı OKWAVE, yatırım şirketi Nippon Technology Venture Partners, Hiroshima Venture Capital ve analiz firması FISCO gibi şirketler de katılımcılar arasındaydı.
• Düzenleme fark yaratır: Bunu Coinbase‘e sorabilirsiniz. Çünkü Japonya’da, Coinbase’in Amerika’daki payı kadar büyük aslan payına sahip olan firma düzenlemelerle uğraşırken, Coinbase yasal savaşlarını veriyor.

Kaynak: DailyFintech