Bir mamut ‘genlerinden’ doğacak

Tüylü mamutlar bir dönem insanlarla birlikte dünya üzerinde yaşamış olsalar da daha sonra nesilleri tükendiği için bizler, mamut görme konusunda atalarımız kadar şanslı değiliz. Ancak bu hayvanların nispeten yakın bir geçmişe kadar hayatta olması ve donmuş halde pek çok örneğinin bulunması, DNA yapıları hakkında fikir sahibi olmamızı sağlıyor. Buradan yola çıkan Harvard bilimcileri, tüylü mamut genlerini yeniden düzenleyerek, iki yıldan kısa bir süre içerisinde bu hayvanları yeniden üretebileceklerini belirttiler.

Filden üretilecek

Nesli tükenen bir hayvanı geri getirmek kolay bir iş değil. Ancak mamutların yakın akrabası olan fillerin hala hayatta olması, tüm gen yapısının sıfırdan yazılmasından ziyade belirli değişiklikler gerçekleştirerek yeni bir hayvan elde etmemize izin veriyor. Yeni oluşturulacak mamut, orijinalinin birebir aynısı olmayacak (daha ziyade değiştirilmiş bir fil olacak) ancak görünüş itibarıyla geçmişte yaşamış mamutlardan bir farkı bulunmayacak.

Güney Kore’de bir başka ekip de mamutları, donmuş genlerinden yeniden üretmeye çalışıyor. Ancak bu işlem daha zor çünkü uzun yıllar boyunca donmuş bir şekilde bulunan genler ciddi şekilde zarar görmüş durumda.

Harvard’ın çalışması başarılı olsa bile, iki yıl içinde üretilmesi beklenen şey, içine mamut genleri yerleştirilmiş bir fil embriyosu. Daha sonra bu embriyo yapay bir rahimde büyütülecek. Yani bir mamutun dünyamıza ayak basması iki yıldan daha uzun bir zaman alacak.

Az bulunan tavuklar kurtarılacak

Mamutların dünyamıza gelmesi hayvan çeşitliliği ve yeni araştırma alanları üretmesi bakımından hoş bir gelişme ancak bu işlem şu anda direkt olarak bir ihtiyacı karşılama amacı gütmüyor. Öte yandan, Edinburgh Üniversitesi Roslin Enstitüsü’nde çalışan araştırmacılar, benzer bir tekniği, ender bulunan tavuk türleri için uyguluyor. Ender tavuk türlerini rahminde yetiştirebilmesi için bazı tavukları ‘sterilize’ eden araştırmacılar, bu yöntem sayesinde tavuk türleri arasındaki çeşitliliği artırmayı amaçlıyor.

Tavuk çeşitliliğinin artması ise gen havuzunun genişlemesi ve hayvanların hastalıklara daha dayanıklı olması anlamına geliyor. Özellikle kuş gribi gibi ölümcül olabilen hastalıkların yayılmasının azaltılması ve insanların da bu hastalıklardan etkilenmesinin engellenmesi için bu çalışma büyük önem taşıyor.

Kaynak: Popular Mechanics, Futurism