Onlarca yıl süren aramaların ardından astronomlar sonunda evrende oluşan ilk molekülü doğal ortamda tespit etti. Helyum hidrit moleküler iyonu (HeH+) evrenin kimyasının nasıl oluştuğunu açıklamak için uzun zamandır bir kilit görevi görüyordu. Ancak evrende bu molekülün izlerinin tespit edilememesi, bilimcileri hata yaptıklarını düşünmeye itmeye başlamıştı. Şimdi bu molekülün bir kanıtı ilk kez bir gezegenimsi nebulada bulundu.
Teori sonunda kanıtlandı
Teoriye göre Büyük Patlama sonrasında hidrojen ve helyum atomları evrenin kaplamıştı. Daha sonra helyum atomları, iyonize hidrojen atomları ile birleşerek HeH+ molekülünü oluşturdu. Evrende mevcut bileşenlerle oluşması mümkün olan ilk molekül buydu. Daha sonra bu moleküller yepyeni kombinasyonların oluşmasına imkan sağladı ve katlanarak büyüyen molekül sayısı bugün bildiğimiz kimyasal kütüphaneyi oluşturdu.
Tüm bunlar teoride çok güzel işliyor ama olayların bu şekilde gerçekleştiğini doğrulamak bilimcilerin onlarca yılını aldı. HeH+ 1925 yılında laboratuvarda üretilmişti. Ama bu molekülün yıldızlar arası uzayda bolca bulunması beklenirken molekülü bugüne kadar tespit edebilen olmamıştı.
Çalışmanın yazarı Rolf Güsten “Evrende kimya HeH+ ile ortaya çıktı. Bu molekülün yıldızlar arası uzayda varlığına dair net bir kanıt olmaması astronomide uzun zamandır devam eden bir ikileme yol açmıştı.” diyor.
Uçan gözlemevi kullanıldı
Sorun, HeH+ molekülünün en güçlü tayf çizgisi salınımının 2,01 THz frekansında olması. Bu da Dünya’nın atmosferi tarafından engelleniyor. Haliyle Dünya’dan bu molekülü tespit etmek mümkün olmuyor. Bunu aşmak için bilimciler Nasa’nın Kızılötesi Astronomi için Stratosfer Gözlemevi (SOFIA) adlı mobil gözlemevini kullandı. Bir Boeing 747SP uçağında yerden 13 bin 700 metre yükseklikte uçan bu gözlemevi kızılötesi dalga boylarını önünde bir engel olmadan inceleyebiliyor.
SOFIA kullanıldığında uzmanlar NGC 7027 gezegenimsi nebulasında HeH+ molekülünün varlığına dair kesin kanıtları belirlemeyi başardı. Çalışmanın yazarlarından David Neufeld “HeH+ molekülünün keşfi, doğanın moleküller oluşturmaya yatkınlığının dramatik ve çok güzel bir göstergesi. Elde fazla bileşen olmamasına rağmen, hidrojen ve tepkisiz soy gaz Helyum’un karışımı, yüzlerce derecelik zorlu bir ortamla birleşince, kırılgan bir molekül ortaya çıkıyor. Etkileyici bir şekilde bu olay sadece astronomlar tarafından gözlemlenerek değil, geliştirdiğimiz teorik modeller sayesinde de anlaşılabiliyor.” dedi.
Yorumunuz: