Afrika’nın su içebilmek için 66 milyar Dolar’a ihtiyacı var

Küresel ısınma ile birlikte artan kuraklık vakaları başta Afrika olmak üzere dünyanın çeşitli noktalarını vuruyor.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Afrika’da her üç kişiden biri su kıtlığından etkileniyor. Gana, Mozambik ve Zimbabve gibi ülkelerde su kıtlığı insanların hastalanma riskini artırabiliyor. Çünkü insanlar yeterli su olmayınca değerli kaynaklarını evin içinde biriktirmeye başlıyor. Bu da hastalık taşıyan sivrisineklerin üremesi için uygun ortam oluşturuyor.

Ayrıca tuveletleri ve temel temizlik imkanlarını kullanmak için suya ihtiyaç var. Su olmayınca insanlar genellikle tuvaletlerini akarsulara yapmak zorunda kalıyor. Bu da temiz suyu bakteriler, virüsler ve parazitlerle kirleterek sorunu daha büyük hale getiriyor. Kirli su, insanların kolera ve tifo gibi hastalıklara yakalanmasına sebep oluyor. Bu hastalıklar vücudun susuz ve besinsiz kalmasına neden oluyor.

Büyük şehirlerde de kuraklık tehdidi sürüyor

Kenya’nın başkenti Nairobi ve Gana’nın başkenti Accra gibi gelişmiş şehirler bile bu sorunlardan etkileniyor. Şehirler büyüdükçe daha yoğun bir nüfusa sahip oluyor. 2016-2050 arasında Afrika nüfusunun ikiye katlanması ve nüfusun yüzde 80’inin kentsel alanlarda yaşaması bekleniyor. Bu büyüme yeni ekonomik imkanlar ve daha yüksek yaşam standartları sunabilir ancak şehirlerin bu talebi karşılayacak su kaynaklarına ihtiyacı var.

Ayrıca kadınlar ve genç kızlar su taşımak için kilometrelerce yürümek zorunda kaldıkları için okula gitmeleri zorlaşıyor. Bu da gelirlerin azalmasına neden oluyor.

Afrika Kalkınma Bankası geçtiğimiz yıl yaptığı bir çalışmada Afrika genelinde gerekli su ve temizlik altyapısının sağlanması için toplamda 66 milyar Dolar’a ihtiyaç olduğunu belirtti. Bu hesaplamaya, barajlar ve arıtma tesisleri gibi diğer kritik altyapılar dahil değil. Onlar için de ayrıca 170 milyar Dolar gerekiyor. Bu kaynaklar bulunmazsa Cape Town gibi şehirler kuraklığa karşı savunmasız kalabilir ve neticede tamamen susuz kalabilir.

Kuraklık sadece Afrika’yı tehdit etmiyor

Susuzluk sadece Afrika’nın sorunu değil. Küresel ısınma ve iklim değişikliği ile birlikte dünyanın bir çok yerinde kuraklık ciddi bir tehlike haline gelmeye başladı. Son yıllarda ABD’nin Kaliforniya eyaletinde yaşanan kuraklık, en gelişmiş ülkelerin bile bu sorunlardan etkilenebildiğinin bir göstergesi.

Birleşik Krallık’ta da Çevre Ajansı Başkanı James Bevan, önümüzdeki 20-25 yıl içinde ülkede çok ağır su sıkıntıları yaşanabileceğini belirtti. İklim değişikliği ile birlikte azalan yağışların su kaynaklarını güçsüzleştirdiğini söyleyen Bevan, durumun daha kötüye gitmemesi için bazı önlemler alınması gerektiğini belirtti. Su israfını önlemek için halkı eğitmek gerektiğini belirten Bevan, diş fırçalarken suyu açık tutmak ya da uzun duşlar almak gibi eylemlerin gelecekte su sıkıntısına sebep olabileceğini belirtti.

Nüfus artıyor, su azalıyor

Birleşik Krallık’ta ortalama bir vatandaşın günlük su tüketimi 150 litre civarında. Ancak bu suyun önemli bir kısmı boşa harcanıyor. Uzmanlar bu miktarın günde 100 litreye düşürülebileceğini belirtiyor. Her geçen yıl daha sıcak ve kurak geçen yazlar, 2050’ye kadar ülkedeki su miktarında yüzde 10 ila 15 oranında azalmaya sebep olacak. Aynı dönemde ülke nüfusunun 75 milyonu bulması bekleniyor. Daha fazla nüfus ve daha az su, ülkede kuraklık kaynaklı bir krizin patlak vermesine sebep olabilir.

Günümüzde su israfının en önemli sebeplerinden biri olarak, modern nüfusun çoğunun kuraklıkla mücadele etmek zorunda kalmamış olması gösteriliyor. Kuraklık yaşamamış olmak iyi bir durum olsa da insanların susuz kalınca ne tecrübe etmek zorunda kalacaklarını bilmemesi ve suyun her zaman var olacağını düşünmesi, suyun gereksiz harcanmasına neden oluyor. Uzmanlar israfı önlemek için en önemli noktanın halkın bu konuda eğitilmesi olduğunu ifade ediyor.

Kaynak: Business Insider, Wired

Afrika'da mevcut altyapı halkın su ihtiyacını karşılamak için yeterli değil. Su kıtlığı birçok bölgede salgın hastalıkların daha hızlı yayılmasına yol açıyor. Afrika'nın en büyük şehirleri bile susuzluktan etkileniyor. Kıtanın sadece su altyapısı için 66 milyar Dolar'a ihtiyacı var. Ayrıca barajlar ve arıtma tesisleri için 170 milyar Dolar daha harcanması gerekiyor. Aslında susuzluk sadece gelişmemiş bölgelerle sınırlı değil. Son birkaç yılda ABD'de de kuraklık kaynaklı krizler yaşandı. Birleşik Krallık'ta da yağışların azalması ve su israfının artması sebebiyle benzer krizler yaşanmasından endişe ediliyor. Uzmanlar halkı daha az su kullanmak için eğitmek gerektiğini söylüyor.

2 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği