“Vitamin hapları etkisiz olmanın ötesinde, zararlı”

Son 20 yılda, multivitaminlerin sağlık açısından zararlı olduğunu gösteren çok sayıda araştırma yapıldı.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Toplamda 2,4 milyar Dolar maliyetli araştırmalar yapan ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü, vitamin ve takviyelerin pek işe yaramadığını ve hatta zararlı olduğunu ortaya koydu. Pieter A. Cohen, Amerikan Tıp Derneği Dergisi‘nde yazdığı makalede şu ifadelere yer veriyor:

“Son 20 yıldır gıda takviyelerini inceleyen araştırmalar, takviyelerin sağlığa potansiyel faydalarıyla ilgili hayal kırıklığı yaratan sonuçlar ortaya koydu. Üstelik sağlığa zararlı olduklarına dair kanıtlar da artış gösterdi.”

Cohen’in bahsettiği çalışmalar arasında, bir zamanlar kalp dostu olarak tanıtılan E vitamininin aslında kalp yetmezliği ve prostat kanseri riskini artırdığını gösteren klinik çalışmalar yer alıyor.

Multivitaminler genellikle sağlıklı veya yararlı olarak pazarlandığı için uzun vadede birçoğunun zararlı olduğu gerçeğini göz ardı ediyoruz. Hiçbir vitamin veya mineral tesirsiz değil. Ancak bu hapların tam olarak nasıl etki ettiğini anlamıyor olmamız olabildiğince fazla vitamin kullanmamız gerektiği anlamına gelmiyor. Aslında almamız gereken vitaminleri yediğimiz besinlerden de alıyoruz. Amerika’nın obezite salgınının faili olan Batı tarzı beslenmeyi benimseyenler bile, vücudun gerektirdiği temel ihtiyaçları almış oluyor. Tabii ki bu durum bazı insanların belirli vitamin ve minerallere ihtiyaç duyduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Ancak bir işe yarar umuduyla vücudu vitaminlerle doldurmaya çalışmak tamamen farklı bir şey.

Doktor Paul Offit, vitamin ve takviye alımının kanser ve kalp hastalığı oranını artırdığını gösteren birçok araştırma yaptı. Bu araştırmalardan birkaçı:

  • 2004 yılında Kopenhag’da 170 bin kişiyle rastgele şekilde gerçekleştirilen denemeler, çok miktarda A, C, E ve beta-karoten vitaminleri alan kişilerin bağırsak kanserine yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
  • 2005 yılında John Hopkins Tıp Fakültesi’nde 136 binden fazla insanla çalışmalar yapıldı. Megavitamin alanların erken ölüm açısından daha riskli olduğu görüldü.
  • Yine 2005 yılında 9 bin kişiyle yapılan bir araştırma, yüksek dozda E vitamini alanların kanser ve kalp hastalığı riskinin daha fazla olduğunu gösterdi.
  • 2011 yılında 36 bin erkekle Cleveland Clinic adlı hastanede yapılan bir araştırmada, E vitamini ve/veya selenyum tüketenlerin prostat kanserine yakalanma riskinin yüzde 17 oranında daha fazla olduğu kaydedildi.
Kaynak: Big Think

Vücudun ihtiyaç duyduğundan daha fazla vitamin veya takviye almanın birtakım hastalıkların riskini artırdığına dair çok sayıda araştırma yapıldı. Bu araştırmalardan birkaç tanesi,

  • Çok miktarda A, C, E ve beta-karoten vitaminleri alan kişilerin bağırsak kanserine yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu,
  • 136 binden fazla kişiyle yapılan çalışmalar, megavitamin alanların erken ölüm riskinin daha yüksek olduğunu,
  • Yüksek dozda E vitamini alanların kanser ve kalp hastalığı riskinin daha fazla olduğunu,
  • 36 bin erkekle gerçekleştirilen bir araştırma, E vitamini ve/veya selenyum tüketenlerin prostat kanserine yakalanma riskinin yüzde 17 oranında daha fazla olduğunu,

ortaya koydu.

6 Yorum

  • Doğal ve organiğin en iyi olduğu fikrini genişletiyor bu tür haberler. Balık yağı ile de ilgili böyle bir araştırma vardı sanırım. Her şey bir yana tıbbın bu kadar hızlı değişmesi? Mehmet Öz Vücudunu Kullanma Klavuzu kitabında çeşitli hapları ve takviyeleri tavsiye ediyor. Bunu reddeden araştırmalar da var gibi görünüyor. Bilgi konusunda kimin otorite olduğuna karar vermek gerekiyor başta.

    • “Bilgi konusunda kimin otorite olduğuna karar ver”dik diyelim. Onun otorite olduğunu bilecek kadar iyi bilgili isek, otoriteye ne gerek var.

      İnsan sağlığı, insan beslenmesi ile ilgili temel bazı bilgiler dışında hiçbir bilgi olumlu ya da olumsuz onaylanabilir. Geriye kalab bu bilgilerin nasıl satılacağını bilen insanlar (şarlatan bilimciler, şarlatan diplomalı-diplomasız sağlık insanları, beslenme insanları) kazanıyor.

      Nasrettin hocaya sormuşlar, “Gökte ne kadar yıldız var.” Yanıt, “Eşeğimin üstündeki kıl sayısı kadar.”,
      “Hoca nerden biliyorsun?”
      “İnanmazsan say!”

    • Otoriteyi kişiye/kişilere bağlamak çözüm olamaz bence. Elimizde kişilerin hissi, duygusal kararlarından çok daha etkili ve işe yarar bir yol var: bilimsel yöntem. Veri büyüdükçe ve çalışmalar daha detaya indikçe yanlış bilgi elenecek. Doğru bilginin Öz’e Karatay’a ihtiyacı yok. (İnsanlar onları “otorite” olarak görüyor diye veriyorum bu örneği, otoriteye ihtiyaç yok! Bilimsel bilgiyi bize iletecek aracılar tabii ki olmalı!)

  • Bunlar dopğru olabilir. Benim tavsiyem Canan Karatay’ı takip edin. Kadın bu kadar yaşına rağmen hala bilimsel makaleleri takip ediyor bıkmadan usanmada ve bunu bizlerin anlayabilieceği dile çeviriyor. Ben tüm kitaplarını okudum ve hiç veremem dediğim 7 kilo verdim ve kilo almıyorum. Ancak bazı multivitaminler gerçekten dışarıdan alınması gerekebilir. D ve B complex vitaminleri gibi.

  • Günümüzde birilerinin dediklerini yapmak yerine araştırıp neyin doğru olduğunu öğrenmemiz gerekiyor. Aksi halde işimiz zor.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği