Uykusuzluğun genlerle bağlantısı var

Yapılan yeni bir araştırma, uykusuzluğun (insomnia) sadece psikolojik sebeplere dayanmadığını, genetikle alakalı olabileceğini ortaya koyuyor. Avrupa’daki araştırmacılar, uykusuzluk oluşturma potansiyelini artıran 7 tane gen keşfetti. Bu genlerin, hücrelerin çevreleriyle iletişim kurmak için moleküller salgıladıkları eksositoz adlı süreçte rol oynadığını fark ettiler.

Araştırmacılardan Profesör Eus Van Someren, “Uykusuzluk genellikle ‘sadece kafamızın içinde’ olan bir şey olarak düşünülür. Araştırmamız bu duruma yeni bir bakış açısı getiriyor. Uykusuzluk aynı zamanda genlerde olan bir şey.” dedi.

Bulunan yedi genin, anksiyete bozukluğu, depresyon ve duygusal dengesizlik gibi rahatsızlıklarla da alakalı olduğu anlaşıldı. Araştırmanın başyazarı Anke Hammerschlag, “Bu ilginç bir bulgu, zira bu özellikler genellikle uykusuzlukla birlikte görülüyor. Artık bu durumun kısmen ortak genetik özelliklerle alakalı olduğunu anlıyoruz.” dedi.

Cinsiyet de etkili

Ayrıca araştırma, cinsiyetin uykusuzluğa sebep olan farklı biyolojik mekanizmalarda önemli bir rol oynadığını gösterdi. Profesör Danielle Posthuma, “Uykusuzluğun yaygınlığı konusunda erkek ve kadınlar arasında farklılıklar gözlemledik. Genellikle 50 yaş üstü insanların dahil edildiği deneyde, kadınların yüzde 33’ü uykusuzluktan muzdarip olduklarını belirtti. Erkeklerde ise oran yüzde 24 idi.

2017’nin başlarında, Rockefeller Üniversitesinden bir ekip, kişinin sirkadiyen saatinde değişiklik yapabilen belirli bir genetik mutasyon keşfetmişti.

Gelecekte tedavi edilebilir

Bilimciler, uykusuzlukla alakalı araştırmanın uyku düzenimizi kontrol eden genlere dair yeni ve daha derin bilgiler sunduğunu söylüyor. Bu sayede, ileride uykusuzluğu tedavi etmek için yeni yollar bulunması umut ediliyor. Araştırma Nature Genetics adlı dergide yayımlandı.

Kaynak: New Atlas