Üniversiteler neden yapay zeka devriminde başrolde olmalı?

Eğitmen Nick Jennings, yapay zeka devriminin kalbinde neden üniversitelerin yer alması gerektiğine dair düşüncelerini aktardı.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Yapay zeka teknolojisindeki heyecan verici gelişmelerin çoğu, araştırmaya yoğunlaşan üniversitelerde gerçekleşiyor. Bu da, yapay zekanın bir avuç kurumsal şirket tarafından değil de çok sayıda girişim, akademik araştırmacı ve öğrenci tarafından şekillendirileceğine işaret ediyor.

Üniversitelerin merkezi bir rol oynadığı, farklı aktörlerden oluşan bir sistem, yapay zekayı internet teknolojilerinin düştüğü hatalara düşmekten kurtarabilir. Mark Zuckerberg’ün Cambridge Analytica skandalını kabul etmesinden sadece birkaç hafta önce, World Wide Web yatırımcısı Tim Berners-Lee, “birkaç platformun internette hangi fikirlerin ve düşüncelerin ön plana çıkacağını ve paylaşılacağını kontrol eden yeni bir tür ağ geçidi denetleyicisi yaratması” hakkındaki üzüntüsünü belirtmişti. Ancak üniversiteler, yapay zeka teknolojisindeki çeşitliliği korumaya yardımcı oluyor.

Yapay zekanın toplumu çarpıcı biçimde dönüştürme potansiyeline ve üniversitelerin bu konuda nasıl çalıştığına bir süredir şahitlik ediyoruz. Makine öğrenimi teknikleri hastalıkların daha hızlı şekilde teşhis edilmesini, insan davranışını daha iyi anlamayı ve siber saldırılara karşı daha iyi korunmayı sağlıyor. Yapay zeka sistemleri bilimsel keşifler yapmamıza da yardımcı oluyor. Hipotezler oluşturmak, deneyler tasarlamak ve uygulamak, veri analiz etmek, bir sonraki deneyin ne olacağına karar vermek gibi mesela.

Bu esnada, robotların insanları işinden edeceğiyle ilgili uyarılarla karşılaşmadığımız neredeyse bir gün bile geçmiyor. Yapay zeka, en çok insanlarla iş birliği içinde kullanıldığı zaman verimlilik sağlıyor. Güçlü yönlerimizi açığa çıkardığımız zaman, bilgisayarların veya insanların ayrı ayrı yapması mümkün olmayan işleri başarabiliriz. Makineler ne bilmediklerini bilmiyorlar. Üstelik insanlarla nasıl etkileşim kuracaklarını da bilmiyorlar. İşte bu yüzden yapay zekanın en iyi uygulamaları insanın muhakeme gücü ve empati yeteneği ile bilgisayarların hızı ve etkililiği birleşince ortaya çıkıyor.

Bunun da ötesinde, yapay zeka ekonomimizi ve toplumumuzu derinden değiştirdiği için bu dönüşümlerin çeşitli yenilikçi kişiler tarafından yönlendirilmesi de hayati önem taşıyor. Üniversiteler bu dönüşümlerin merkezinde yer alıyor ve almalı da. Üniversiteler dünyayı yöneten akademik yeteneklerin, parlak ve yaratıcı öğrencilerin, yenilikçi girişim şirketlerinin evi. Örneğin Imperial College London’da yer alan Girişim Laboratuvarı, öğrencilerin ve girişimlerin fikirlerini test etmeleri için onlara mekan ve destek sağlıyor. Pae Natwilai adlı bir öğrenci, drone ve diğer robotları nereye doğru hareket ettirmek istiyorsanız oraya doğru doğrulttuğunuzda etkileşime geçen bir ‘sihirli değnek’ yaptı.

Pae başlangıçta ürünün sadece oyuncak olarak kullanılabileceğini düşünmüştü ancak üniversitenin kadın girişimciler için sunduğu program sayesinde ürününün endüstride uygulama alanları bulabileceğini gördü. Natwilai’nin ‘sihirli değneği’, büyük binaların zarar görmesi halinde hızlı ve ucuz şekilde hasar tespiti yapma imkanı sunuyor. Çok az sayıda kurumsal ar-ge merkezi Pae kadar çevik davranabiliyor çünkü Pae kendisini destekleyen bir akademik ortama sahip.

Üniversitelerde doğan yapay zeka inovasyonları, genellikle kârdan ziyade toplumsal yararı gözetiyor. Bu yılın WE Innovate finalisti Charlotte McIntyre, ultrason taramaları, iğne biyopsileri ve hastalık geçmişini hızlı ve doğru şekilde inceleyerek bir hastanın tiroid kanseri geliştirme ihtimalini tahmin eden bir makine öğrenimi tekniği geliştiriyor. Makinelerin sınırları var ancak insan-yapay zeka iş birliği, sağlık hizmetlerini önemli ölçüde iyileştirme potansiyeline sahip.

Mesela Nepal depreminin ardından Rescue Global adlı afetle mücadele kuruluşuyla çalışan bir üniversite ekibi, güvenilir insan gözlemleri ile yapay zekanın yüklü miktarda veri analizi yapabilme yeteneğini bir araya getirerek Katmandu’da su filtrelerini en iyi nereye yerleştirebileceklerine karar vermişti.

Yapay zeka devrimi bir bütün olarak topluma fayda sağlamayı amaçlıyor. Üniversiteler de doğal olarak bu devrimin kalbinde yer almalı.

Kaynak: World Economic Forum

Imperial College London'da çalışan Profesör Nick Jennings, üniversitelerin yapay zeka devriminde başrolde olması gerektiğine inanıyor. Tıpkı geçtiğimiz günlerde "Web'e bir avuç platformun egemen olması" konusunda üzüntüsünü dile getiren Tim Berners-Lee gibi düşünen Jennings, üniversitelerin merkezi bir rol oynadığı, farklı aktörler tarafından şekillendirilen yapay zeka teknolojisinin internet teknolojilerinin düştüğü hatalara düşmeyeceğini savunuyor. Profesör Jennings, ekonomiyi ve toplumuzu derinden değiştiren ve değiştirme potansiyeline sahip olan yapay zekanın birkaç kurumsal şirket tarafından değil de akademik araştırmacılar, parlak ve yetenekli öğrenciler, yenilikçi girişimler tarafından şekillendirilmesini daha doğru buluyor.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği