Sınırsız inovasyona özel yapay adalar

Seasteading Institute, politik ekonomi teoristi Patri Friedman ve PayPal kurucularından Peter Thiel tarafınfan kurulan, kar amacı gütmeyen bir organizasyon. Organizasyonun amacı ‘seastead’ (deniz yerleşimi) adı verilen platformlar üzerinde ‘girişimcilik ülkeleri’ kurarak girişimcilere bilim, teknoloji ve siyaset alanında yenilikler için daha fazla özgürlük sunmak.

Yeni toplum, özgür gelişim

Web sitesinde yer alan bilgilere göre enstitünün hedefi, yeni toplumlarla deneyler yapabilmek için açık alanlar geliştirmek ve yeni nesil öncülerin rahat bir şekilde, yeni geliştirdikleri birlikte yaşama fikirlerini test etmelerini sağlamak. Kurum, yüzen şehirler kurmanın, sıradan yönetim modellerine, çok daha az düzenleme ile farklı alternatifler sunabileceğini ifade ediyor.

Karayip ülkesi Porto Riko da girişimciler için sunduğu misafirperver ortamla kısa sürede başarılı girişimlere destek olmaya başlamış, bu durum ülkenin gelişimine de katkıda bulunmuştu. Yine de mevcut ülkelerin yasaları o ülkelerin vatandaşlarına göre düzenlendiği için sadece girişimcileri ön planda tutması mümkün değil. Seasteading Institute ise tek amacı yenilik üretmek olan kişileri bir araya getirecek.

Buradaki kuralsız ortam, insan üzerinde genetik deneyler yapılması gibi, sıradan ülkelerde yasak olan bazı tartışmalı araştırmaların önünü de açabilir. Bu tarz durumlar için herhangi bir önlem alınıp alınmayacağı bilinmiyor.

Fransız Polinezyası yönetimi, Seasteading Institiute ile Tahiti yakınlarındaki bir lagünde pilot bir şehrin kurulması için anlaşma imzaladı. Floating City Project (Yüzen Şehir Projesi) olarak adlandırılan test amaçlı şehir, organizasyonun denizde kurmayı planladığı diğer şehirler için de bir konsept kanıtı rolü üstelenecek.

Modüler, dayanıklı yapılar

Seasteading Institute şehri, Hollandalı mühendislik şirketi Deltasync tarafından geliştirilen mevcut yüzen mimari teknolojisi üzerine inşa etmeyi planlıyor. Şehir, kare ve beşgen şeklinde platformların bir araya gelmesiyle oluşan modüler bir yapıya sahip olacak. Böylece sakinlerin ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenebilecek.

Destekli betonarme platformlar üç katlı binaları taşıyabilecek. Bu binalarda daireler, ofisler ve oteller yer alacak. Deltasync tarafından hazırlanan fizibilite raporuna göre binalar 100 yıl boyunca kullanılabilecek. Şehirde 250 ila 300 kişinin yaşayacağı tahmin ediliyor. Şehrin inşasına 2018’in başlarında başlanması bekleniyor.

Kaynak: Dezeen