Second Life’ta kurulan ‘engelsiz’ dünyalar

Gençliğinde bir hemşire ve başarılı bir dansçı olan Fran Swenson yıllar önce eşini Parkinson hastalığı sebebiyle yitirdi. Aynı hastalık kendisini de bulunca Fran, yapmaktan vazgeçmeyeceği şeyleri listeledi. Parkinson hastalığı yavaş yavaş vücudunu ele geçirmeye başlayınca yaşlı kadın dans etmekten ve dağlara tırmanmaktan vazgeçmek zorunda kaldı. Hatta bir gezi rotası üzerinde bulunan ahşap kulübesini satmak zorunda kaldı.

Annesinin geçmiş alışkanlıklarını bu şekilde bırakmak zorunda kalmasına üzülen kızı Barbara, Fran için Second Life adlı sanal gerçeklik oyununda bir profil açtı. Annesinin eski evini ve gezmeyi sevdiği yerleri bir bir inşa eden Barbara, oyunun adının anlamında olduğu gibi, yaşlı kadına ‘ikinci bir hayat’ sunmuş oldu.

Yeni bir hayatın başlangıcı

2003 yılından bu yana Second Life oynayan Fran Swenson (oyundaki adıyla Fran Serenade) burada kendisi gibi bir çok insanla tanıştı. Engelliler için bir ayrı bir alan oluşturmak için çalışmalara başlayan Fran ve arkadaşları, oyun içinde bir kar amacı gütmeyen bir organizasyon kurarak, Sanal Beceri Adaları (Virtual Ability Islands) adlı bir bölge meydana getirdi. Tüm oyuncular bir noktadan diğerine ışınlanabiliyor ya da uçabiliyor olsa da, bölgede merdiven yerine rampalar kullanıldı. Bu tercih, engellilerin günlük hayatta yaşadıkları zorluklara bir göndermeydi.

Sadık oyuncular ayakta tutuyor

2000’lerin başında, henüz Facebook gibi sosyal ağlar hayatımıza dahil olmamışken, yeni ve alternatif bir hayat sunan Second Life ve benzeri oyunlar oldukça popülerdi. Second Life insanlara oyun içinde hayal edebilecekleri tüm seçenekleri sunan yapısıyla öne çıkıyordu. Oyunun içinde bir rokete binip aya gitmek ya da sanal ürünler satarak gerçek para kazanmak mümkün. Hatta Second Life’ta sattığı ürünlerle milyoner olan bile var. Bu ihtimaller dünyası 2006 yılında 1 milyonun üzerinde kullanıcısıyla zirveye ulaşmıştı.

Bugünlerde 800 bin aktif kullanıcısıyla hala büyük bir kitleye ev sahipliği yapan oyun, genellikle eski kullanıcılarına hizmet veriyor. Yıllar içinde oyunda kurduğu ilişkileri ve yaptığı yatırımları bırakmak istemeyen kişiler hala oyunu oynamaya devam ediyor. Oyuncular arasında Fran gibi engelli olanlar da ciddi bir yer tutuyor. Net bir rakam elde edilememiş olsa da gerçek hayatta engelli olan Second Life oyuncularının oranının yüzde 20 ila 50 arasında değiştiği düşünülüyor.

Yeni teknolojiler yeni imkanlar

Oyun içinde kurdukları topluluklarla hem birbirlerine destek olan hem de hareketsiz geçmek zorunda olan yaşamlarını sanal ortamda hareketlendiren oyuncular, yakın zamanda oyunu terk etmeyi düşünmüyor. Ancak sanal gerçeklik gözlüklerinin ve yeni teknolojilerin yaygınlaşması ile birlikte, yakın gelecekte ortaya çıkacak üç boyutlu sanal ortamlarda geçen Second Life benzeri oyunların zaman içerisinde bu toplulukları cezbetmesi de mümkün olabilir.

Second Life’ın kurucuları şu anda bu yeni teknolojilerle çalışacak iki oyun üzerinde çalışıyor. Sansar ve High Fidelity adlı oyunlar yakında piyasaya çıktığında, pek çok yeni kullanıcıya ikinci bir hayat sunabilecek. Second Life kullanıcılarının ise şimdilik oyunda kurdukları ortamı terk etmeye niyeti yok gibi görünüyor. Ancak yeni teknolojiler zamanla onları da cezbedebilir.

Kaynak: Back Channel