Metropolitan Sanat Müzesi’nin dijitalleştirdiği 450 binden fazla görsel ücretsiz erişime açıldı

Dünya Halleri’nin 120. hafta özetinde duyurduğumuz gibi New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi 450 binden fazla yüksek çözünürlüklü görseli, hem kişisel hem de ticari amaçlarla kullanılabilecek şekilde herhangi bir kısıtlama olmadan halka açtı. Dünyanın en çok ziyaret edilen üçüncü müzesi olan Metropolitan Sanat Müzesi (kısaca Met) yüksek çözünürlüklü görselleri Creative Commons CC0 lisansı aracılığıyla kamusal mal ilan ederek herkesin ‘public domain’ etiketli görselleri istediği gibi kopyalayıp, üzerinde oynamalar yapmasına izin verdi. Bu, çeşitli sanatçıların, takı tasarımcılarının, grafikerlerin, öğrencilerin, hatta kitap yayımcılarının işine yarayacak çok önemli bir gelişme.

Met bu konuda o kadar hevesli ki Vikipedi ile beraber çalışarak müzenin dijital işler yöneticisi Loic Tallon’un deyimiyle Viki’yi “Met”ifiye etmeye çalışıyor. Tallon’un blog yazısında söylediği gibi “bu açık erişim müzenin web sitesinin kaldırabileceğinden çok fazla bir yükü içeriyordu ve Wikimedia ile yapılan ortaklıkla bu yükün büyük bir kısmını artık Vikipedi sayfaları çekiyor”. Blogda aktarılana göre Met resimleri Vikipedi üzerinden aylık yaklaşık 10 milyon kişi tarafından görüntüleniyor ve bu geçen seneki görüntülenme adedin dört katı.

Geçen yıl açık erişim duyurulduğunda yaklaşık 375 bin olan görsel sayısı bir yıl içerisinde 450 binin üzerine çıktı. Bu sayı Met dijital bölümünde çalışanların (fotoğrafçılar, multimedya uzmanları) koleksiyon parçalarını dijitale çevirebildiği hızda sürekli artıyor. Kamu malı olacak görsellerin çözünürlüğünü artırmak adına ekip, elindeki fotoğrafçılık ekipmanlarını en son teknolojiye sahip Hasselblad kameraları ile değiştirdiler ve hatta bazı eserlerin üç boyutlu görsellerini yapmak için FARO lazer tarayıcıları ile deneyler yapmaya başladılar. Bölümün nihai hedefi ise koleksiyonlarındaki yaklaşık 1,5 milyon parçanın hepsini dijital ortama taşımak.

Met’in tüm koleksiyonunu insanlara ücretsiz açmaktaki amacı ne? Tallon buna artık sanatın internet kullanıcıları tarafından daha rahat ulaşılabilir olması gerektiğini ve bu bağlamda müzenin bu zorunlu dönüşüme ayak uydurması gerektiğini söyleyerek yanıt veriyor. Met, halihazırda tüm yüklenen görsel için ‘mezar taşı verisi’ adı verdikleri, eserin adı, sanatçısı, hangi kültüre ait olduğu, boyutları gibi bilgileri içeren .csv formatında bir listeyi de yayımlamış durumda.

Bazı kreatörler Met’in bu görsellerini kullanmaya başladılar bile. Bunlardan en popüler olan New Mexico’da yaşayan yazılımcı Simone Seagle. İlk önce bir şaka olarak portrelerin göz deliklerinden fare imlecini takip eden gözlerle projesine başlayan Simone daha sonra portrelerin tüm parçalarını oynatmaya başlayan Java Script kodu ile projesine devam etti. Tabii bu çalışmada kullandığı kodu ve nasıl kullanılacağını açık kaynak ruhuna uygun olarak kendi blogunda paylaştı.

Tallon, yüksek çözünürlüklü güzel görsellerin paylaşımının, sanatı yaşama deneyimini engellemesinden ziyade sanata ulaşmayı daha demokratik hale getireceğinin altını çizdi. Buna rağmen, bu çalışmalar müzenin New York’lu olmayanlardan 25 Dolar’lık bir giriş ücreti alma kararının yarattığı tepkileri hafifletmiş değil.

Halka açılmış tüm görsellere buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Quartzy