Mars’ta yaşamın izleri bulundu

40 yıldan uzun bir süredir devam eden Mars’ta organik molekül bulma çalışmaları sonunda netice verdi. Keskin Dağ (Aeolis Mons) eteklerinde çamurtaşları üzerinde araştırma yapan Curiosity adlı Mars robotu, 500 dereceye kadar ısıttığı kayaların içinde organik bileşen izlerine rastladı.

Bulgular, Mars’ta geçmişte yaşam olup olmadığına dair fikir sahibi olmamız açısından önemli. Bir gezegende yaşamın oluşabilmesi için organik moleküllerin bulunması neredeyse şart. Eğer yaşam var olmuşsa da geride organik moleküller bırakması kaçınılmaz. Ancak bu bulgu bize cevaptan çok soru getiriyor. Bu organik maddelerin canlılar tarafından mı üretildiği yoksa Mars’ın yüzeyine düşen meteorlardan mı geldiği bilinmiyor. Organik bileşenlerin Mars’taki jeolojik süreçlerin bir yan ürünü olarak ortaya çıkmış olması da muhtemel.

Sonunda aradığımızı bulduk

İlk olarak 1976’da Mars’a gönderilen Viking uzay araçları hareket kabiliyetine sahip değildi ve iniş yaptığı noktada incelemelere başlamıştı. Ancak yıllar süren çalışma hiçbir sonuç vermedi. Bunun sebebi aracın indiği bölgenin volkanik kayalarla örtülü çorak bir arazi olması olabilir. Daha sonra bilimciler, araştırmaların eski bir göl yatağında devam etmesi gerektiğine karar verdi. 2012’de Mars’a gönderilen Curiosity Gale Krateri adı verilen bölgeye indi. Bu bölgede geçmişte su bulunduğuna dair bir çok kanıt olması, organik madde bulma ihtimalini de artırıyordu. Nitekim 2014’te Curiosity bölgede klorlu hidrokarbon izlerine rastladı. Bu, Mars’ta bulunan ilk organik molekül olsa da tam olarak ekibin aradığı şey değildi.

Daha çeşitli organik maddeler aramaya devam eden Curiosity Keskin Dağ’ın eteklerinde çamurtaşlarını incelemeye devam etti ve sonunda aradığı şeyi buldu. Detaylı inceleme sürecinin ardından Curiosity tiyofenik, aromatik ve alifatik organik bileşenler bulmayı başardı. Bulgular arasında sülfür keşfedilmesi, bu maddelerin yüzeydeki radyasyona nasıl dayandığını da açıklıyor.

Yeni araştırmalar yolda

Bugüne dek organik madde bulmakta bu kadar zorlanmamızın en büyük sebeplerinden birisi yüzeyde bulunan ve canlı yaşamına olumsuz etki eden yüksek radyasyon oranı. Bu yüzden 2020’de Mars’a gönderilecek ExoMars adlı yeni robot heyecan yaratıyor çünkü ExoMars zeminin 2 metre altına kadar inip örnek çıkartabiliyor. Bu derinlikteki örneklerin yüzeydeki radyasyondan çok fazla etkilenmediği düşünülüyor.

Gerçekten milyarlarca yıl önce Mars’ta mikroorganizmaların yaşadığına dair kanıtlar bulursak çok daha detaylı incelemeler yapmamız gerekecek. Bu incelemeleri Mars’a gönderdiğimiz robotların yapması mümkün değil. O yüzden iki seçeneğimiz var: bulguları Dünya’ya getirmek ya da Mars’a insan göndermek.

Kaynak: ArsTechnica