Küresel gelir adaletsizliği

Yeni açıklanan araştırma sonuçlarına göre dünyanın en zengin 8 kişisinin serveti, dünyanın en fakir 3,6 milyar kişisinin toplam servetinden daha daha fazla.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Dünya ekonomileri genişlemiş olsa da gelirler yine bir avuç zenginin elinde toplanıyor. Yeni açıklanan araştırma sonuçlarına göre [inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]dünyanın en zengin 8 kişisinin serveti, dünyanın en fakir 3,6 milyar kişisinin toplam servetinden daha daha fazla[/inlinetweet].

Oxfam tarafından hazırlanan rapor bugün İsviçre’nin Davos kasabasında gerçekleştirilecek Dünya Ekonomik Forumu‘nda sunulacak. Oxfam raporda en zengin 8 kişinin isimlerine yer vermedi ve kişilere değil, ekonomik uçuruma odaklanmak gerektiğini belirtti. Ancak dünyanın en zengin insanları ve sahip oldukları servet zaten bir sır değil. Forbes tarafından hazırlanan milyarderler listesine göre bahsi geçen 8 milyarder aşağıdaki isimler:

  • Microsoft kurucusu Bill Gates, 75 milyar Dolar
  • Inditex kurucusu Amancio Ortega, 67 milyar Dolar
  • ABD’li yatırımcı Warren Buffett, 60,8 milyar Dolar
  • Meksikalı yatırımcı Carlos Slim Helu, 50 milyar Dolar
  • Amazon.com kurucusu Jeff Bezos, 45,2 milyar Dolar
  • Facebook kurucusu Mark Zuckerberg, 44,6 milyar Dolar
  • Oracle kurucusu Larry Ellison, 43,6 milyar Dolar
  • Media patronu Michael Bloomberg, 40 milyar Dolar

Gelir dağılımı eşitsizliği sadece bir problem olarak karşımızda durmuyor aynı zamanda her geçen gün daha da büyük bir sorun haline geliyor. Zengin kişiler daha fazla yatırım yapma imkanı bularak daha fazla gelir elde ederken, fakir kişiler ise böyle bir şans elde edemiyor. Üstelik vergi kanunları da zenginleri koruyup, onlardan daha az vergi alınca uçurum daha da büyüyor.

Ekonomiyi sorgulamak gerekiyor

Oxfam politika ve araştırma yöneticisi Gawain Kripke “Bu çerçeveden alınacak ders, bu kadar fazla ekonomik gücün bu kadar az kişinin elinde toplanmış olmasının ne kadar doğru olduğunu sorgulamak ve ekonomimizin çalışma tarzındaki sorunları dile getirmektir. Bu kadar servet ortada dururken bu kadar kişinin güçlük çekmesi doğru mudur?” şeklinde konuştu.

ABD’de en fakir kişilerin geliri 1988 ile 2011 arasında sadece 65 dolar artarken, en zengin yüzde 10’luk kesimin gelirinin tam 182 kat daha fazla arttığı görüldü. Ülkede 117 milyon yetişkinin uzun süredir yıllık 16 bin 200 dolar gelirle yaşadığı ve bu rakamdan vergilerin ve ödemelerin çıkarılmadığı ifade edilirken en zengin yüzde 1’lik kesimin gelirinin sürekli arttığına dikkat çekildi. Yani ülkenin fakir yarısı ekonomik büyümeden herhangi bir pay elde edemedi.

Ekonomik eşitsizlik arttıkça insanlarda bir öfke ve adaletsizlik duygusu ortaya çıkmaya başladı. Bu durum da Donald Trump gibi popülist yaklaşımlarla halka hitap eden liderlerin tercih edilmesine yol açtı. Orta sınıfın fakirliğini göçmenlere ve Çin, Meksika gibi ülkelerin politikalarına bağlayan Trump, tepkiyi ülkedeki zenginlere çekmeden halkı arkasına almayı başardı.

“Trump zenginlere çalışıyor”

Kripke’ye göre,  Trump’ın “Ekonomi iyi gitmiyor” şeklindeki ifadeleri gerçeği yansıtırken, suçun dış kaynaklara atılması ise anlamsız. Yeni vergi düzenlemeleri getirmeyi planlayan Trump’ın aslında yine zenginlere fayda sağlayacağını belirten Kripke, Trump’ın vergi planıyla birlikte en zengin yüzde 1’lik kesimin, yüzde 13,5 oranında bir vergi indirimi alacağını, orta sınıfta ise vergi indiriminin sadece yüzde 2 olacağını belirtiyor. Bu da zenginlerin daha da zenginleşmesine katkıda bulunurken orta sınıfa çok az katkı sağlayacak.

Oxfam, hükumetlerin en zengin yüzde 1 için değil, zengin olmayan yüzde 99 için çalışması gerektiğini ifade ediyor. Vergilerin zenginlerden daha çok, fakirlerden daha az olacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini söyleyen kurum, kimsenin vergi kaçırmasına müsaade edilmemesi gerektiğini belirtiyor. Durumun düzeldiğine dair bir işaret olmadığını belirten raporda, önümüzdeki 25 yıl içinde dünyanın ilk Dolar trilyonerini de görebileceğimiz ifade ediliyor.

Kaynak: CBS

Dünya ekonomileri genişlemiş olsa da gelirler yine bir avuç zenginin elinde toplanıyor. Yeni açıklanan araştırma sonuçlarına göre dünyanın en zengin 8 kişisinin serveti, dünyanın en fakir 3,6 milyar kişisinin toplam servetinden daha daha fazla. Oxfam tarafından hazırlanan rapor bugün İsviçre'nin Davos kasabasında gerçekleştirilecek Dünya Ekonomik Forumu'nda sunulacak. Raporda ekonominin işleyişinin gözden geçirilmesi gerektiği ve gelir adaletsizliğinin sorgulanması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca araştırmacılar devletlerin vergi düzenlemeleri ile zenginleri daha fazla kolladığını ve adaletsizliğin artmasına katkıda bulunduğunu belirtiyor.

7 Yorum

  • Bütün ihtilâlât ve fesadın asıl madeni ve bütün ahlâk-ı rezilenin muharrik ve menbaı, tek iki kelimedir.

    Birinci kelime: “Ben tok olsam, başkası açlıktan ölse bana ne.”

    İkinci kelime: “İstirahatim için zahmet çek; sen çalış, ben yiyeyim.”

    Birinci kelimenin ırkını kesecek tek bir devâsı var ki, o da vücub-u zekâttır. İkinci kelimenin devâsı hurmet-i ribâdır. Adalet-i Kur’âniye âlem kapısında durup, ribâya “Yasaktır, girmeye hakkın yoktur” der. Beşer bu emri dinlemedi, büyük bir sille yedi. Daha müthişini yemeden dinlemeli.

  • Ben açıkçası listeye pek katılmıyorum. Rockefeller ve Rothschild aileleleri hakkında biraz araştırma yapılması gerek diye düşünüyorum.

    Araştırma konusunda güzel bir kitap isteyen arkladaşlar olursa, Jack London – Demir Ökçe’yi okusunlar.

    Gayet göstermelik bir liste. Asıl babalar piyasada yok.

    • Ailelerin listeye girmemesinin sebebi toplam servetin aile üyeleri arasında paylaşılıyor olması olabilir. Forbes’un listesine göz atacak olursanız, 9. sırayı paylaşan Koch kardeşlerin toplam servetinin Bill Gates’ten daha fazla olduğunu (yaklaşık 80 milyar Dolar) görebilirsiniz. Ancak iki kardeş bu serveti paylaştıkları için listede daha alt sıralarda yer alıyorlar.

  • Durumun bu raddeye gelmesinin sebebi, daha cok devletin ekonomiyi yönlerdimesini savunan insanlardir, o vergi indirimi icin önce o vergilerin kullaniminin kesilmesi gerek. ABD’nin son dönemde ekonomik liberalizmdeki durumu bas assagiya gidiyor. Sonuc bu sekildeyken, durumunda bu sekilde gerceklesmesi son derece normal. Eger gelir adaleti istiyorlarsa daha düzgün ve daha az müdahaleci bir devlet yaratmalilar.

  • Şöyle düşünün; ben ürettiğim malı satmak için, çalışan insanların daha çok para kazanması gereksin ki, sattığım malı alabilecek gücü olsun ama onun yerine hem çalışanlara daha az ücret verip, hem de sattığım malı almalarını sağlıyorsam, bu sistemin başarısı, insanların felaketidir (borçlandırma)! Yukarıda ki liste bu görüşü teyit eder (Dünyanın en zengin 8 kişisinin serveti, dünyanın en fakir 3,6 milyar kişisinin toplam servetinden daha daha fazla). Bu sistemin çoktan tarih olmasını önleyen en büyük başarısı, eğitimli ve kültürlü insanları bile belli bir seviyenin altına çekecek argümanları kullanmasıdır. Yazılı ve görsel medya ile ekonomik araçlar bunlardan sadece birkaçıdır. Sistem bu yüzden hala yaşıyor.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği