Kubrick’in kızı: “Babam yalancı değildi”

ABD'li astronotların Ay'a inişini gösteren videonun Stanley Kubrick tarafından çekilen sahte bir video olduğu iddialarına Kubrick'in kızı yanıt verdi.

Haber Özeti

Tam Sürüm

1968’de Stanley Kubrick, pek çokları tarafından bir bilim kurgu şaheseri olarak adlandırılan 2001: A Space Odyssey filmini yayınladı. Bugün bile filmin fütüristik uzay görselleri, büyük bütçeli filmlerin görselleri ile yarışabilecek seviyede.

Filmin yayınlanmasından 1 yıl sonra insanlığın en büyük gelişmelerinden birisi gerçekleştirildi ve Ay’a ilk kez ayak basıldı. Bu olayın video kaydı ise yanarak tarihe karıştı. Bir çok kişi ABD hükumetinin bu olayı, daha önce bu alanda yeteneklerini kanıtlamış olan ünlü yönetmen Stanley Kubrick’e hazırlattığını düşünüyordu.

Hatta bu düşüncenin kanıtı olarak Kubrick’in ölmeden önce verdiği bir röportajın videosu Youtube’da yayınlanmıştı. Kubrick’in Ay’a iniş videosunu çektiğini açıkladığı videonun bir kandırmaca olduğu daha sonra ortaya çıktı. Ayrıca Kubrick’in Ay’a iniş videosu çekmesinin matematiksel olarak mümkün olmadığı defalarca kanıtlandı. Ancak yine de daha fazla kanıta ihtiyaç duyan şüpheciler mevcut.

https://www.youtube.com/watch?v=rR4pf6pp1kQ

Bu iddiaları tamamen ortadan kaldırmak için Kubrick’in kızı Vivian Twitter’da paylaştığı bir yazıyla bu teorileri çürüttü:

“Tarihimizde gerçekleşmiş ve hala gerçekleşmekte olan pek çok gerçek komplo teorileri bulunuyor. Ben de devletler, gizli servisler, bankacılar ve savaş endüstrileri tarafından gerçekleştirilen pek çok maniplasyonun farkındayım. Ancak aya inişin sahte olduğu ve videonun benim babam tarafından çekildiğine dair iddiaları anlayamıyorum. Bir insan nasıl insanlığın en büyük savunucularından birisinin böyle bir kandırmacada payı olduğuna inanabilir.”

Belki de Vivian Kubrick haklıdır. Belki de bu üstün araştırma yeteneklerimizi hükumetlerin gerçekten kitleleri maniple etme ve güçlerini kötüye kullanma yöntemlerini ortaya çıkarmak için kullanmalıyız.

stanley-kubrick-2001ABD'nin Ay'a insan göndererek uzay yarışında bir adım öne geçmesini sağlayan olayın aslında bir kandırmaca olduğuna dair pek çok görüş mevcut. Hatta bazı komplo teorisyenleri, bu videonun ünlü yönetmen Stanley Kubrick tarafından çekildiğine inanıyor. Bu iddialara bir Twitter gönderisi ile yanıt veren Stanley Kubrick'in kızı Vivien, babasının böyle bir yalana asla bulaşmayacağını belirterek iddiaları 'grotesk bir yalan' olarak nitelendirdi.

3 Yorum

  • Aya altı kere iniş yapılmış. Sorunsuz bir şekilde inip oradan dünyaya geri gelmişler. Bana hiç inandırıcı gelmiyor. 60 lı 70 yılların teknolojisi ile bunun yapılacağı pek mümkün gözükmüyor.
    Araç dunyadan kalkıp direk aya gidmiyor dünya yörüngesinde bir takım işlemler yapıyor. Ay yörüngesine girip ay modülü hizmet modülünden ayrılıyor. Ay modülü Aya varıp örnekler alindiktan sonra ay yüzeyinde ikiye ayrılırıp tekrar ay yörüngesine giriyor hizmer modülü ile birleşiyor. Sonra dünyaya geliyor. Tekrar dünya yörüngesine giriyor. Modüller ayrılıyor bu sefer sadece komuta modülü kalıyor ve oda dünyaya paraşütle iniyor. Ve bunları 1969 yapıyor hesaplamalar icin kullanılan bilgisayarlar günümüzün hesap makinelerinden daha aşağı bir seviyede. Bu islemleri toplam da altı kere daha yapıp aya ayak basmışlar.
    Yazması bile zor olan bu olaylara ben inanmadım. Ya siz?

    • Yuzde yuz katılıyorum, kaldi ki arkadas 6 kere yapmissin bunu ve sonra aya inmissin. Ortami sevmedin de mi bir kezcik daha bile gitmedin su aya? 47 yil icinde bir kere bile daha gidilmemis olmasi bence aslinda hic gitmediklerinin de bir baska delilidir.

  • Bu konu milyon defa tartışıldı. Hatta paranoyak bilim insanları görselleri yüzlerce defa inceleyerek Ay üzerine iniş yapıldığının sahte olmadığını ifade ettiler ve komplo teorileri çürütüldü.

    196X li yıllarda hesap yapan makine bilmem kaç tondu deniyor şu da bu da deniyor. 1959 senesinde başlayan “Key Hole” ismi verilen gizli bir proje 2002 senesinde açıkladı. Kısaca özet geçeyim bu projesi. Uzaya gönderilen casus uydu kilometrelerce negatif filme dünyanın fotoğrafını çekti. Bu uyduların en meşhuru ise CORONA’dır. Buna inanmayanalar için de ifade edeyim ben 1962 senesinde Çanakkale Boğazı – İstanbul Boğazı – Şile – Ağva arasını gösteren filmin bir kopyasını 50 USD fiyatla satın aldım ve elimdedir. Bu uydunun çektiği görüntünün çözünürlüğü 61 cm’dir. Yani dünyada 61 cm olan şey nokta olarak görünecek kadar iyi çözünürlüktedir. Türkiye’nin 2002’de gönderdiği Göktürk-2’nin çözünürlüğü 2,5 metredir. Hatta “Key Hole” projesinin bazı bilgilerini çaldığı gerekçesiyle George Bush (W’nun babası) yargılandı ifade verdi :)

    Bir ilginç bir bilgi daha; bu uydunun çektiği görüntüler atmosfere girip serbest düşen uydunun özel eğitimli ABD Hava Kuvvetleri pilotları tarafından özel uçaklarla havada yakalanması ile elde edilmekteydi. Bu olay yüzünden ölen pilotlar, yakalanamadan düşen parçalanan uydular da cabası. Clinton 2002’de bunu açıkladığında o sırada yaşayan tek pilot da onur konuydu ve ne yakaladığını o sırada öğrendi.

    Özetle; bir hesap yapılması gerekiyorsa siz bunun hesabını yapın lütfen adam 1959 senesinde 61 santimetreyi çekerken Türkiye 2002 de ve modern teknoloji çağında 250 santimetreyi görebilen kör bir uydu yaptı. 196X de hesap yapan alet tonlarca ağırlıktayken bunlar nasıl gitti demek yerine 1959 da 61 cm’yi gören bir uydu faaldi ve tescille de biliniyor. Yine bu arada bu bilimsel olaya inanmayanlara da Hindistan’ın IRS-1D isimli uydunun çözünürlüğünden ve fırlatıldığı tarihten bahsetme gereği duymuyorum. Teknoloji ve bilim fakiri bir ülkede bu tür teorilerin incelenmeden “inanmıyorum” olması doğaldır.

    Neden senelerdir inmiyorlar; cevabı şu: bedavaya iniş kalkış yapılmıyor da ondan. Çok sevdiğim, ya rabbim bu adam benim patronum olsun yada ben bunun çalışanı dediğim Elon Musk’ın SpaceX şirketinin Uzay İstasyonu’na kargo roketi göndermesi için ki istasyon dünyanın yörüngesindedir, 50 milyon dolar parayı saymıştır tıkır tıkır. Obama’nın uzayda maden arama çıkarma konusunda verdiği icazet ile Ay’a tekrar silsileyle iniş yapılarak TOKİ misali oranın da içine edilmesi tekrar gündeme gelmiş olup bu süreç içinde şahit olunacak kadar yakın bir konudur.

    Komplo teorisini komple ifade etmeye çalıştım.

    Saygılar Amir’im (:

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği